Yalap şap denilebilecek bir düzeyde oluşturulmuş kurallarla, hırsın ve öfkenin öne geçirildiği bir ortamda yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin pek de hayırlı sonuçlar vermeyeceği söylenebilir.
Şu günlerde en çok tartışılan konu çatı adayı Ekmel Bey ve geçmişi ile seçimi kazanırsa neler yapacağına ilişkin olumlu olumsuz görüşler.
Tayyip Bey’in aday olması halinde başkanlık sistemine geçileceği olasılığının dile getirilmesi dışında pek bir şey söylenmiyor. Oysa anayasa ve yasalar yürürlükte ise (ki Yüksek Seçim Kurulu’nun kimi kararlarına bakarsanız öyle görünmüyor) bir dizi sorun Türkiye’nin önüne dikilecek.

***

Cumhurbaşkanı adayı olmak isteyen üniversite mezunu ama işsizlikten kamuda odacılığa razı olmak zorunda kalmış bir yurttaş görevinden ayrılmak zorunda.
Ama anayasa kuralına göre cumhurbaşkanı tarafından atanmış ve istifa etme hakkı olan başbakanın istifa zorunluğu yok! Kendisi öteki kamu görevlileri gibi “görevi kötüye kullanmaktan” yargılanabiliyor. Engel başbakanlığı değil, milletvekilliği dokunulmazlığı...
AKP’nin aranan koşullara uygun bir ilçe başkanı, kendisini aday gösterecek 20 milletvekili bulursa partideki görevinden istifa etmesi gerekiyor.
Ama genel başkanı aday olursa görevini sürdürüyor.
Hem başbakanlık, hem de genel başkanlık getirisini kullanıp öteki adaylara eşit durumda olmadan...

***

Varsayalım ki Başbakan aday gösterildi ve 10 Ağustos’taki ilk turda kazandı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun kesin sonucu Resmi Gazete ile duyurduğu an artık başbakan ve genel başkan değil.
Çünkü anayasaya göre milletvekilliği ve AKP üyeliği sona eriyor. Milletvekili olmayan da başbakan olamıyor.
Başbakan olmayınca hükümet de görevden ayrılmış oluyor. Yenisi kurulana kadar göreve devam edecek ama başbakanı yok
Hükümet düşmüş sayıldığı için yeni hükümeti kurma görevini kim verecek?
Görev süresi 28 Ağustos’ta dolacağı için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül...
Verebilecek mi ya da kime verecek orası şimdilik bilinmiyor.
Başbakan 24 Ağustos’taki ikinci turda seçilirse sorunun süresi Yüksek Seçim Kurulu’nun uygulamasına bağlı kalıyor. Sonucu ne zaman açıklarsa o tarihten 28 Ağustos’a kadar Tayyip Bey ne milletvekili ne de AKP Genel Başkanı. Konumu sadece seçilmiş ama yemin etmediği için Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmemiş bir yurttaş...
Siyasi tarihimizde benzeri ilk kez yaşanacak bir karmaşık olay...
Bakalım kim ters köşe olacak...

***

Tayyip Bey seçimi kazanır mı?
Kimilerine göre çantada keklik ama kazın ayağı hiç de öyle görünmüyor.
Ben de yukarıdaki bölümü “mesela” diye yazdım. Anayasaya ve yasalara uygun ama alt tarafı politik bir fantezi sayın...

***

Televizyonlardaki tartışmalarda kimileri “Cumhurbaşkanı ancak vatana ihanet suçundan yargılanır” cümlesini araya sıkıştırmaya özen gösteriyor.
Söylemesi benden.
Cumhurbaşkanı hiçbir şekilde yargılanamaz.
Çünkü Turgut Özal, Vatan İhaneti Yasası’nı (İhanet Vataniye Kanunu / sayı 2) 12 Nisan 1991’de kaldırdı.
Yasasız suç olamayacağını unutmayalım.