Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yargı Bu Noktaya Nasıl Getirildi? (2)
Avrupa Birliği’ne Uyum Yasaları kapsamında anayasa da değiştirilmiş ve 38’inci maddeye 3 Ekim 2001’de şu fıkra eklenmişti:
\n“Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemesinden dolayı özgürlüğünden alıkonamaz.”
\nMadde değişikliği, özel hukuk kapsamında sürdürülen ilişkilerdeki anlaşmazlıklarda devletin biraz kenarda kalmasını sağlamak ve “ekonomik suça ekonomik ceza” ilkesini yaşama geçirmenin önünü açmaktı.
\nTutuklu ve hükümlü olarak hapishanelere kapatılanlara ilişkin sayısal veriler kapsamında ortaya çıktı ki hapis yatan, yaklaşık 8 bin dolayında karşılıksız çek veren var. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında da 250 bin dosya bulunduğundan söz ediliyor.
\nOysa “Hapiste gazeteci olmayacak” söyleminin bir benzeri de 2009’da çek yasasında yapılan değişiklik öncesi ve sonrasında “Hapiste karşılıksız çek veren olmayacak” denilerek gündeme getirilmişti.
\nPeki nasıl oldu da yasa ters tepti ve karşılıksız çek vermekten hapse atılan çoğu esnaf konumundaki kişilerin sayısı arttı?
\n***
\nTakıntılarımdan birini burada yinelemeliyim. “Türkiye’nin önündeki en önemli engellerden biri, her şeyi bilen yurttaş sayısının öteki ülkelerden fazla oluşudur.”
\nTakıntım bu konuda da sanırım doğruluğunu kanıtladı.
\nProf. Dr. Köksal Bayraktar, önce Güncel Hukuk dergisinin Kasım 2009 sayısında “Çek Kanun Taslağının Düşündürdükleri”, yasa kabul edildikten sonra da aynı derginin Ocak 2010 sayısında “Çek Kanunu Yürürlüğe Girdi” başlıklı yazıları ile işin hukuksal aksaklıklarını anlattı.
\nEkonomik yaşamı yakından değil de içinden izleyen, mesleğimizin ustalarından Güngör Uras da köşesinde, yasa görüşülürken 15 Ekim 2009’da “Karşılıksız Çeke Önce Para Cezası Sonra Hapis”, bir gün sonra da “Karşılıksız Çekten Hapse Girmeyen Esnaf Kalmayacak” başlıklı yazıları ile çok bilenleri uyarmaya çalıştı, ama nafile.
\nİki uzmanın uyarıları da sanki buz üzerine yazılmıştı ve siyasetteki sıcak tartışmalar nedeniyle eriyip gitti.
\nYasayı yaşama geçirmek için çaba harcayanlar dönüp baktılar ki hapiste karşılıksız çekten yatanların sayısı patlayıvermiş.
\nŞaşırmışlar mıdır bilemem.
\n85 yeni cezaevinin yaptırılacak olmasında artan teröristler(!) kadar karşılıksız çekten yatanların da zorlaması var mı dersiniz?
\n***
\n“Hapiste gazeteci yok” iddialarına ilk tavrı Adalet Bakanı Sadullah Ergin koydu ve “yok”tan “8 gazeteci var”a geldi.
\nAma görülüyor ki bazı yakın çalışma arkadaşları Ergin’i dinlememiş ya da okumamışlar. Çünkü hâlâ “Cezaevinde gazeteci yok” demeyi sürdürüyorlar.
\nAncak “Hapiste karşılıksız çek vermekten yatan yok” diyenleri eleştirmek haksızlık(!) olur. Gayet haklılar. Çünkü hapistekiler karşılıksız çek vermek suçundan değil, verilen yüklü para cezalarını ödemedikleri için yatıyorlar.
\n1500 güne kadar verilen adli para cezası, günlüğü kişinin sosyal ve ekonomik durumuna göre 20 lira ile 100 lira arasında belirleniyor.
\nPara cezasının ödenmemesi durumunda da şu yöntem işliyor:
\nCezayı veren mahkeme 20 ile 100 lira arasında kaç lira takdir etmişse belirlenen günlük tutarın karşılığı 1 gün hapis oluyor.
\nBir başka deyişle, 1500 gün adli para cezası 20 liradan verilmişse 30 bin lira tutuyor. Ödenmezse 1500 gün hapis kararı veriliyor. Ancak yasa gereği para cezaları üç yıldan fazla hapis cezasına çevrilemediği için kişi 3 yılla kurtuluyor!
\nOysa tasarı tartışılırken öneriler dikkate alınsaydı, ikinci kez “Karşılıksız çek verenler yeni yasayla hapis yatmaktan kurtulacaklar” demek zorunda kalınmazdı.
\nYeni tasarının da sorunu çözebileceği konusunda duyulan kuşkuların varlığı da işin bir başka yönü...
\n***
\nBİLGİ NOTU: 12 Eylül askeri yönetimi 17 Mart 1981’de kabul ettiği Ulusal Bayram ve Tatiller Hakkında Yasa’yla, önceki yasada yer alan “Şeker Bayramı” tanımını “Ramazan Bayramı” yaparken Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı (23 Nisan) kaldırmıştı. Tepkilerin yoğunluğu üzerine 20 Nisan 1983 günü yasaya eklemek zorunda kalındı. Askeri yönetim döneminde tepki göstermekten korkmayanların, 19 Mayıs için sivil yönetim döneminde ses çıkaramamalarının bir nedeni olmalı.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı