Gecemizi gündüzümüze kattı Dünya Kupası. Ancak bir gerçek var ki, özellikle grup maçlarında çok komplike maçlar izledik. Bir bakıyorsunuz çok kaliteli bir doksan dakika, bir bakıyorsunuz uyku getirici karşılaşmalar. Bütün bu karmaşayı bol gollü maçlar örtbas etti. Gruplar, 16’ya kalanlar, çeyrek final derken yarıfinale geldik. İtirazlar gelebilir, fakat Brezilya, Almanya, Arjantin ve Hollanda mahşerin dört atlısı olmayı hak etti. Bir kere usta ayakları çok elit ve takım oyunundan da hiç taviz vermiyorlar. Hemen Brezilya’ya dönelim; ev sahibi olma avantajı onları şampiyonlukta bir adım daha öne çıkarıyordu. Grup maçlarında Meksika zorladıysa da Hırvatistan ve Kamerun’u rahat geçtiler. 16 maçında Şili’ye karşı çok (87 golü yemeseler iş penaltılara kalmazdı) zorlandılar. Penaltılarda tecrübe abidesi Julio Cesar, panter kesildi ve takımını çeyrek finale taşıdı. Çeyrek finalde rakibi Kolombiya en kötü maçını oynayınca, sadece stoperler T. Silva ve David Luiz Kolombiya’ya yetti. Brezilya’nın, Almanya önünde en büyük eksiği sakatlanan Neymar olacak. Güne imza koyması gerekenler ise suskunlar Fred ve Hulk olmalı…
Almanya 4-0’lık Portekiz galibiyetiyle müthiş başlangıç yaptı turnuvaya, Gana maçında zorlansa da, gruptan rahat çıktı. Cezayir 16 maçında Panzerleri sıksa da uzatmada işi kolayca bitirdiler. Abartı değil, Fransa’yı çeyrek finalde işi fazla sıkı tutmadan geçtiler. Brezilya karşısında ne yaparlar. O bilindik takım disiplini ve birlikte hareketi bozmazlarsa; ev sahibine diklenirler. Zaten Neuer gibi harika bir liberoları(!) var. En verimli yerleri ise hazırlık (Khedira-Kroos, Schweinsteiger) bölgesi; Brezilya’nın zayıf karnını buradan deşip finale geçerlerse kimse şaşırmasın… Grupları en rahat geçen 2 takımın maçında Arjantin, 16 oyununda İsviçre’ye karşı uzatma da kazandıysa Messi ve Di Maria’ya dua etmeli.
Belçika’ya ise Higuain yetti. Yalnız bu maçta Di Maria’nın sakatlanması onlar için derin acı. Arjantin Di Maria’sız ne yapar orası meçhul… Ve gelelim Hollanda’ya, turnuvaya 5. vitese (Dünya şampiyonu İspanya’ya 5 atmak, her babayiğidin harcı değil) takarak başladılar. 16 maçında müzmin yedek Huntelaar, Meksika’ya penaltı golüyle, “Sizin işiniz buraya kadar” dedi. Fakat, çeyrek finalde turnuvanın flaş takımı Kosta Rika; Horozlar’ın sesini kesti. Hollanda, Arjantin’in karşısına dikildiyse önce Louis Van Gaal’e, sonra da hocasını maça ısınmadan (bir kaleci için çok önemli) girip mahcup etmeyen dev eldiven Newcastle United’li Tim Krul’a borçlu. Hollanda finale daha yakın nedeni, flaş oyuncu eksiği yok. Kulübeden gelip oyunu takımı lehine çevirecek topçusu ise Arjantin’e göre bir hayli fazla…