Özdemir İnce

Anayasa zerzevat sepeti değildir

30 Ekim 2022 Pazar

AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nı paspas olarak kullandığı ve içine her şeyi atacağı zerzevat sepeti sandığı ve bu konuda anayasa bilginleri gene susmayı seçtikleri için yazmak zorunda kaldım. Cesaret ettim, çünkü kafa ve yürekte “hukukun ruhu” yoksa şiir yazamazsınız.

Konu şu: AKP iktidarının, türban ihtirasını anayasanın 24. maddesine ve LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel, veya travesti) nefretini anayasanın 24 ve 41. maddelerine yamamak girişimi. Amaç, futbol deyimiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nu ters ayakta yakalamak, “kontrpiyeye düşürmek”.

Anayasa bilginleri ne der bilmem ama anayasamız AKP hazretlerinin sandığı gibi zerzevat sepeti değil.

***

Anayasa 24. madde (VI. Din ve Vicdan Hürriyeti):

“Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14’üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır. Kimse, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.”

AKP’nin EKİ: “Hiç kimse kılık kıyafetinden ötürü ayrımcılığa uğrayamaz.” Anayasa hukuku ilkeleri ve bağlam yöntemi açısından bu özel ek 24. maddeye eklenebilir mi? Benim yanıtım: Hayır!

***

Anayasa madde 41 - “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” AKP “eşler” yerine “kadın-erkek” ikilisini eklemek istiyor. Aileyi zaten kadın ve erkek birlikte kurar. Anayasanın 41. maddesindeki aile tanımı evrenseldir. Ailenin bir kadın ve bir erkekle kurulduğu açıklaması özel amaçlı bir işgüzarlıktır. Böyle bir özel amaç, aile ile ilgili yasaya girebilir belki... Yasaya girmesi de özel amaçlı zorlamadır. Ancak bu ekin anayasada yeri yoktur. Ayrıca temel insan hakları ve özgürlükler referandum konusu da olamaz.

Neden? Nedenin yanıtını Prof. Dr .Erdoğan Teziç’in Anayasa Hukuku* kitabında arayacağım:

“Anayasa hukukunun ilk biçimsel kaynağı anayasadır. Anayasa bir devletin temel yapısını, kuruluşunu, iktidarın devrini ve devlet iktidar karşısında bireylerin özgürlüklerini düzenleyen bir belgedir.

Anayasa belgesinin içerdiği kurallar, genel ve soyut niteliktedirler. Çünkü, anayasa kuralları öteki kanunlara oranla değiştirilmesi güç koşullara bağlanmıştır. Anayasaların ayrıntılı kurallara yer vermesinin, ya da her konuyu düzenleme kapsamına almasının bazı sakıncaları vardır. Bir kanun ile düzenlenebilecek konuların anayasada yer alması ve bunların ayrıntılı olarak düzenlenmesi, koşulların değişmesi ile yeni anayasa değişikliklerini sık gündeme getirebilir. Bu da ülkede, kolaylıkla bir siyasi kışkırtma nedeni olabilir. Bu bakımdan anayasalar, kaideten, genel ilkeleri saptamakla yetinmeli ve kanun koyucunun düzenleyebileceği ayrıntılara girmemelidir.” (s. 8-9)

Ayrıca, 5 sayılı dipnota göre de Türk Anayasa Mahkemesi kararlarına göre, “Anayasa, devlet yapısının temelidir. Devlet kuruluşlarının yapısı ve düzeni, bu kuruluşların yetkileri ve birbirleriyle olan ilişkileriyle karşılıklı durumları devlet ve kişilerin haklarıyla ödevleri, bu hukuksal yapının bütününü oluştururlar.” (s. 8)

Anayasa AKP’nin zerzevat sepeti değildir.

 *Beta Yayınları, 12.Bası. Kasim 2007



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları