Özdemir İnce

Dindarların rencide olması

20 Şubat 2022 Pazar

İmam hatip allamesinden Ahmet Hakan gene ahaliye fetva veriyor.* Ancak bir gazete yazıcısı olarak sözcük bilgisi ve dil bilinci çok zayıf.  Yazdığının nereye varacağını bilmiyor.

CHP’li Özgür Özel, Diyanet’le ilgili bir eleştiride bulunurken “ortaçağ zihniyeti” demiş. Böyle dediği için Özgür Özel, “Acaba bizim parti dindarlardan niye oy alamıyor” diye dövünmeyi kesecek imiş...

Böylesine hikmetlere (!) karşı çok güzel deyişler vardır bizim dilimizde “Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı” gibi.

Gelelim şimdi allamenin inci tanelerine. Ne diyor bakalım, biz de akıl ve mantığın mihenk taşına vuralım.

A. HAKAN: Yani mevzu Diyanet eleştirisinden çıkmış, zihniyet eleştirisine gelmiş. Zihniyet de “ortaçağ zihniyeti” denilerek aşağılanmış.

- “Ortaçağ zihniyeti” aşağılama mı? Değil, belli bir tarihsel dönem ve ona ait zihniyet... Dinsel dogma ve safsatanın insan aklını ve bilimi ezdiği bir dönem. Aydınlanma ve bilimi işkenceyle boğan bir karanlık dönem.

Zihniyet ve davranışlar ilişkisine bakalım: Zihniyet sebep, davranış sonuçtur. Anlaşılan Ahmet Bey, Reis’inin izinden giderek tersten anlıyor ve davranışın zihniyetin nedeni olduğunu sanıyor. Davranış, zihniyeti ele verir ama davranış zihniyetin sonucudur. İnternete gittim ve “Diyanet’ten inciler” yazdım, çıkan incilerden biri şöyle (DİP Başkanı konuşuyor):

“Şu anda bizim 4 yaşında, 5 yaşında, 6 yaşında ülkemizde 50 bine yaklaştı öğrenci sayımız ve resmi kayıtlı. 4-6 yaş Kuran kurslarını açtık. Sizlerden gayret bekliyoruz, destek bekliyoruz. Her mahallede nasıl ki Ali Ulvi kurucu döneminde, onun döneminin bir miktarında sıbyan mektepleri varsa şimdi sıbyan mekteplerini ihya edelim yeniden. Bu fırsatı iyi değerlendirelim.”

- DİB Başkanı bu konuşmasıyla anayasal ve yasal suç işliyor, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevini gasp ediyor. Bilim, çocukların dinsel kavramları 12 yaşından önce anlayamayacağını söylüyor. Daha önce ruh ve zihin sağlıkları bozulur. Ortaçağda ve daha önce bütün dinler zorbaydı. Bu nedenle 12 yaşından küçük çocuklara din kurallarını ve menkıbelerini öğretmek ortaçağ zorbalığıdır. Bu nedenle CHP’li Özgür Özel pedagoji bilimi açısından çok haklıdır.

A. HAKAN: Dikkat! Dindarları rencide edecek bir yaklaşımdır bu.

- Dindarlar “ortaçağ” sözcüğünden neden alınsınlar? Çağının çağdaşı dindar çocuklarını zaten “sıbyan mektebi”ne göndermez. Pedagoji bilimine saygı duyar. Bilim ile hurafe arasında sağlıklı seçim yapamayan dindara geçmiş olsun. 3-5-6 yaşındaki çocuklara zorla din eğitimi vermek tasarlanmış cinayettir. 

A. HAKAN: Diyeceksiniz ki “Ne yani? Dindarlar rencide olacak diye Özgür Özel söylemek istediğini söyleyemeyecek mi?”

- Ahmet Hakan sorduğu sorunun cevabını aşağıda kendisi veriyor.

A. HAKAN: Ne münasebet! Tabii ki söyleyecek. Hatta isterse daha fazlasını da söyleyecek.

- Amma velakin, bu saygısızlığın (!) bedelini ödemeyi göze alarak: Aktrol sürüsünün elektronik küfür ve saldırılarını, CİMER kaynaklı şikâyetleri, kimi zaman RTÜK’ün kimi zaman Basın İlan Kurumu’nun (BİK) ilan kesme cezalarını göze alarak...

A. HAKAN: Ama bir şartla: Bunu ve buna benzer şeyleri söyledikten sonra... “Acaba bizim parti dindarlardan niye oy alamıyor?” diye dövünmeyi kesecek.

- Eh artık geldik Vehbi’nin kerrakesine: Din + dar = Dindar.

Dindar, biri Arapça diğeri Farsça iki kelimeden oluşan Türkçe bir sözcük. Sadece ve özellikle Müslümanlar için kullanılmaz. Bir dine sahip olma, o dini benimseme anlamındadır. O halde bir dinin gereğini kabul eden ve bir dine mensup olan herkes sadece bu kabulle dahi dindar sayılabilir. O halde her Müslüman bir dindardır.

Bir dindarın referansı her TC vatandaşı gibi anayasa ve yasalardır. Bir dinin kurallarını kamusal hayatta referans haline getiren insanlara “dindar” denmez “yobaz” denir, Bay Allame! İlkin bunu öğreneceksin!  Özgür Özel’in kullandığı “ortaçağ zihniyeti” sıfatlandırmasından alınıp CHP’ye oy vermeyen insana da sadece “yobaz” denir. Tertemiz dindar sıfatını ancak bir yobaz kirletebilir. Özgür Özel’in değerlendirmesini bir hakaret sayan Ahmet Hakan da kuşkusuz bir “İslamcı yobaz”dır.

***

Bir insan eşinden ayrılabilir, şair şiir yazmayı bırakabilir, bir mimar mesleğini bırakıp balıkçılık yapabilir... Ama bir Fenerbahçelinin, Galatasaraylı ya da Beşiktaşlı olduğu görülmemiştir. Bunun dışında her şey değişkendir. Günün koşullarına göre siyasal tercihini değiştirmeyen kimseye budala ya da homo-kerizmatikus denir!


* Hürriyet, 1 Ocak 2022.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları