Partisinin Kahramanmaraş 8. olağan il kongresine katılan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Her kim, bu millete tepeden bakıyorsa, inancıyla, örtüsüyle, âdetiyle, kıyafetiyle, konuşmasıyla insanlarımızı küçümsüyorsa bizden değildir. Her kim, bu milleti kökeni üzerinden, hayat tarzı üzerinden bölüyorsa, insanlarımızı kutuplaştırıyorsa aynı şekilde bizden değildir. Bizim hayatımız, halka rağmen halkçılık yapan jakobenlere hadlerini bildirmekle geçti” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Partimizde kadrolar değişir, aşkımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, millete hizmet sevdamız değişmez” ifadelerini kullandı. (Basından)

Çok güzel ve pek iyi! Erdoğan Hazretlerinin hassa kuvvetleriyle bozguna uğrattığı adı meymenetsiz jakobenler kim ola acep? Harfine, virgülüne dokunmadan Vikipedi’nin özgür ansiklopedisinden tanımını aktarıyorum:

[Jakobenizm, ideolojisini genel kitle ideolojisinden daha yeğ gören ve dayatma yolu ile bu ideolojiyi kabullendirmeyi amaçlayan politik akım. Kelime anlamı itibarıyla keskin devrimci anlamına gelir.

Bu akım, Fransız Devrimi sonrasında kurulan Jakoben Demokratik Kulübü’nün fikirlerine dayanır. Fransız Devrimi’nin en köktenci belirleyici unsurudur. Maximilien Robespierre liderliğindeki bu kişiler, karşıdevrimlerin ancak devletin zor rolünü gerçekleştirmesiyle ortadan kaldırılabileceğini savunmaktadır. Amaçları bir dönemlik dikta yönetimi sonrası “Aydınlanma Çağı” felsefecilerinin öngördükleri doğal düzene ulaşmaktır. Bir tür toplum mühendisliği çabasıdır. Fransa’da eğitim alanında 20. yüzyıl ortalarına kadar etkisini sürdürmüştür.

Jakobenizm bir ideoloji değil yöntemdir. İdeolojisini topluma benimsetmek isteyen herkes jakoben olarak kabul edilebilir.¹ Fransız jakobenler ideolojilerini benimsetmek için devrimi tercih ettiklerinden karşıtları tarafından dayatmacılıkla suçlanmışlardır. Fransız jakobenlerin ideolojisi aristokrasi yerine cumhuriyettir. Aristokrasinin kurumlarına karşı sert davrandıkları için eski düzenin taraftarlarınca eleştirilmişlerdir. Aristokrasi, teokrasi ve feodaliteyi savunanların yöntemleri baskı, korkutma ve şiddete dayandığından onlar da jakobenler tarafından karşıdevrimcilikle suçlanmışlardır.]

Jakobenlerin nasıl yaratıklar olduklarını betimleyen (tasvir eden) satırları okudunuz. Özetle demokratik ve cumhuriyetçi devrimlere düşman ve karşı olan siyasal akımlarla, gerektiğinde şiddet kullanarak mücadele eden anlayışa jakoben deniyormuş. Türkiye’de böyle bir siyasal akım var mı? Yok! Olsaydı zaten AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan ve yandaşları böyle horozlanamazdı!

Toulouse, Fransa

R.T. Erdoğan’ın “jakoben” sıfatıyla tanımlayarak mahkûm ettiğini sandığı jakobenler, bu millete tepeden bakmaz, inancıyla, örtüsüyle, âdetiyle, kıyafetiyle, konuşmasıyla insanlarımızı küçümsemez. Bu milleti kökeni üzerinden, hayat tarzı üzerinden bölmez, insanlarımızı kutuplaştırmaz. Ancak kendi varlığının ve gücünün bilincinde olmayan halk kitlesini ve emekçi sınıflarını bilinçlendirmek için ne gerekiyorsa onu yapar. R.T. Erdoğan, “Halka rağmen halkçılık” diyor ama bu eyleme sol siyasette “Halkı bilinçlendirmek” denir. R.T. Erdoğan’ın hayatı halka rağmen (için) halkçılık yapan jakobenlere hadlerini bildirmekle geçmiş. Sicilli bir jakoben olarak R.T. Erdoğan’ın hayal gördüğünü söyleyebilirim. AKP Genel Başkanı Erdoğan, “Partimizde kadrolar değişir, aşkımız değişmez. Partimizde kadrolar değişir, millete hizmet sevdamız değişmez” demekte. Bu yanlış cümleyi düzeltmek gerekiyor: “AKP’de kadrolar değişir, haram aşkı asla değişmez. AKP’de kadrolar değişir, milleti soymak sevdası asla değişmez.” Gerçek ve doğru budur!

Türkiye’de R.T. Erdoğan’ın haddini bildirdiği bir jakoben topluluğu var da ben mi bilmiyorum? Türkiye’de eğer jakobenler olsaydı, jakobenler biraz iktidarda olsaydı, 1950’den sonra Türkiye’de cumhuriyet ve demokrasi karşıtı siyaset ve partiler yaşama ortamı bulamazdı. AKP gibi mürteci ve selefi partiler kurulsalar da kundaklarından çıkamazlardı.

R.T. Erdoğan, “Bizim hayatımız, köksüz taklitçilerle, devleti ve milleti kene gibi sömüren asalaklarla mücadeleyle geçti. Bizim hayatımız, kendini milletten ve milli iradeden üstün gören kibir kulelerini yere sermekle geçti. Kardeşi kardeşe kırdırmak için nice kirli senaryoları devreye aldılar” diyor. Der. Ama biri çıkıp da “Gardaş sizin ömrünüz bir nişan yüzüğünü bir milyon nişan yüzüğüne çevirmekle geçti; sizin hayatınız Cumhuriyetin kurduğu fabrikaları yandaşlarınıza üç kuruşa satmakla, yıkıp arsasına gökdelen dikmekle, yamyam beşli çeteler yaratmakla geçti” derse?

1 Dolayısıyla Erdoğan da jakoben!