Özdemir İnce

Sakallı Celal

07 Eylül 2021 Salı

Sakallı Celal’in filozof, düşünür (Mart 1886, İstanbul-6 Haziran 1962, İstanbul) olduğu söylenir. Asıl adı Celal Yalınız olduğu halde Sakallı Celal olarak tanınıp sevilmiştir. 

Yazılı bir yapıt bırakmamış ama her biri birer eser olan insanlar bırakmıştır arkasında. Yakın arkadaşları arasında Yusuf Ziya Ortaç, Ahmet Haşim, “öğrencim” de dediği Nâzım Hikmet, Ordinaryüs Matematik Profesörü Ali Yar, Haldun Taner ve Ali Sami Yen; çevresindekiler arasında Nurullah Ataç, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Kazım Taşkent gibi çeşitli isimler ile Melih Cevdet Anday, Orhan Veli gibi pek çok şair ve yazar yer alır. (Google)

***

Bugün dilimizde yer etmiş, kaynağını bilmeden kullandığımız pek çok deyiş de onundur:

“Bir kızın tıraşlı bir erkeği güzel zannetmesi hazindir...”

“Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün olur.”

“Bu ülkede ilgililer bilgisiz, bilgililer de ilgisizdir.” 

“Meşrutiyeti getirdik olmadı, cumhuriyeti kurduk olmadı. Biraz ciddiyete ne dersiniz?”  

“Evinde yapılan arama esnasında polis duvarda duran Karl Marx portresini sorunca ‘Rahmetli babam’ diye cevaplamıştır.”

Sakallı Celal - Bir ‘Bilinmeyen Ünlü’nün Yaşam Öyküsü (Pergamon, 1. Baskı Mayıs 2004) adlı belgesel - ve harika fotoğraflarla bezeli - 230 sayfalık, değerli kitaptır. (Kaynak: Google)         

***

Durup dururken nereden çıktı bu Sakallı Celal diye düşünebilirsiniz. Hayranları kusuruma bakmasın ama aforizmalarıyla ünlü “şifahi” filozoflardan pek hoşlanmam. Aforizma söylemek, yerip iğnelemek uğruna doğru ve gerçekleri de harcayabilirler. 

“Türkiye’de aydın geçinenler Doğu’ya seyreden bir geminin güvertesinde Batı yönünde koşturarak Batılılaştıklarını sanırlar” aforizması pek ünlüdür, aydınları yermek isteyenlerin ağzında sakız olmuştur.

“Aydın geçinen” de ne demek? Bir insan ya aydındır ya da değildir. “Aydın geçinen”in hangi yöne koştuğu hiç mi hiç önemli değildir. Aydının sorunu “Batılılaşmak” değil “çağının çağdaşı olmak”tır. Şunu bilelim: Aydın mahallenin namus bekçisi değildir. Herkes kendi namusuna bekçi dursun (artık). Halkın velisi ya da vasisi de değildir. Gerçek aydın, saygı gereği, halka vasi ya da veli olmaya kalkışmaz.

***

Ama şimdi, bu aforizmayı dönüştürüp ona çağdaş ve güncel bir anlam kazandıracağım: “İslamcılar, uygarlığa doğru yol alan bir geminin pupasında (arka taraf) oturup Asr-ı Saadet topraklarının görünmesini beklerler.”

“Arapça asr (devir, zaman, çağ) ve saâdet (mutluluk, bahtiyarlık) kelimelerinden meydana gelen asr-ı saâdet terimi ‘mutluluk dönemi, insanların en bahtiyar oldukları çağ’ mânasını taşımaktadır. Muhtemelen Hz. Peygamber’in, ‘İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır’ meâlindeki hadîs-i şerifinden ilham alınarak kullanılan asr-ı saâdet tabiri, insanlık için hidayet kaynağı olan Kur’ân-ı Kerîm’in nâzil olduğu, bütün insanlığa rahmet ve örnek olarak gönderilen Hz. Peygamber’in yaşadığı, ashabını terbiye edip yetiştirdiği, İslâmiyet’in tebliğ edildiği ve tam anlamıyla uygulandığı zaman dilimini ifade etmektedir. Müslümanların en ideal zaman olarak kabul ettikleri, özlem duydukları ve saygıyla andıkları bu eşsiz devri, bilhassa Türkler saygı ve hayranlıklarının bir ifadesi olmak üzere “asr-ı saâdet” diye adlandırmışlardır.” (İslam Ansiklopedisi)

***

“İnsanların en hayırlıları benim asrımda yaşayanlardır” mealindeki hadis, büyük bir olasılıkla uydurma (sahih olamayan) hadislerden biri olmalı. Hz. Peygamber’in çağında yaşamayan Müslümanlar külliyen “hayırsız” mı oluyorlar şimdi?.. İslam tarihinde Asr-ı Saadet bir hayaldir.. 2021 yılında Asr-ı Saadet aranmaz, beklenmez. Değirmene yoğurt öğütmeye benzer. Asr-ı Saadet bütün insanlıkla birlikte her zaman imeceyle yaratılır. 

O nasıl mutluluk çağıdır ki Hz. Muhammed’in öldüğü gün halife adayları arasında iktidar kavgası başlamış ve Peygamber’in cesedi ortada kalmıştır. O günden bu yana İslam dünyasında huzur ve barış yoktur. İslamın cehalet dünyasında bir “En Müslüman” şampiyonası vardır. En zalimin, en acımasızın en Müslüman olduğu bir insan mezbahası. Ve İslam dünyası artık Nuh’un Gemisi’nde değil!

Adam olmak için rotası (yönü) çağdaşlık olan geminin pruvasında (ön) olacaksın!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları