Özdemir İnce

Söke söke tarihe geçmek!..

06 Temmuz 2021 Salı

R.T. Erdoğan tutkuyla tarihe geçmek ve orada kalmak istiyordu: Hemi de söke söke, hemi de gümbür gümbür, hemi de şangur şungur… 

R.T. Erdoğan’ın hayalleri varmış… Gençlere de tavsiye ediyor! Bir komutanın, bir önderin kendi bireysel halleri ol(a)maz. Halkın hayalleri onun hayalleri olmalıdır ki gerçekleşsin. Onun hayalleri halkın gerçekleriyle çelişiyorsa kesinlikle ham hayal olarak kalmaya mahkûmdur. Heykelleşmek yolunda, halka karşın, halkın zararına kurulan hayaller bozguna uğrar. Erdoğan’ın hayalleri heykelleşmek amaçlı olup ülkeyi harap edip halkı yoksullaştırmıştır.

***

Erdoğan’ın hayallerinin neler olduğunu 1993 yılında 2. Cumhuriyet Tartışmaları’nın (i) yayımlanmasından bu yana çok iyi bilirim. Bu hayaller ve hülyalar hakkında çok yazı yazdım. Hepsi kitaplarıma girdi. Ama tek kitap haline getirsem 600 sayfadan az olmaz. Örneğin Aydınlık gazetesinde Başbakanın Osmanlı Hülyası adlı bir yazı dizisi yayımlamışım. Diziden bir alıntı yapalım:

“Arapça Hulyâ’nın Türkçe anlamı “kuruntu”dur. Yani olmamış bir şeyin olacağını (olduğunu) sanmak; yersiz ve yanlış düşünce. Ham hayal! Gerçekle, gerçeklikle ilgisi olmayan bir düş!..

Ham hayal kuranları, ayak üzerinde düş görenleri uyandırmak bizim işimiz: 

Başbakan ve benzerleri “Tarih”i fetihlerin övgüsü ve güzellemesi sanırlar. Bunun üzerine İslâm’ın (olmayan) hoşgörüsünü, Müslüman zorbanın adaletini, Aspasyaların Karaoğlanlara olan aşkını eklerler. Tam anlamıyla “lümpen” edebiyatı. Oysa gerçek tarih bir dönemin toplumsal ve ekonomik tarihidir. Örneğin, Muhteşem Süleyman’ın görkemli doğu seferi devletin yıkılışını hızlandırmıştır. Aynen böyle olmuştur! (ii)  

R.T. Erdoğan’ın hayal ve hülyalarını Necip Fazıl Kısakürek’in İdeolocya Örgüsü (iii) adlı kitabından öğrenebilirsiniz. Özellikle de “Başyüce” bölümünden (s.291). R.T. Erdoğan’ın hayal ve hülya pınarı bu kitaptır. Her derde deva “ebegömeci” olmaya çalışan ben fakir bunun da kitabını yazdım: Başyücelik Devleti (Tekin Yayınları).

***

R.T. Erdoğan mutlaka tarihe kalmak istiyor. Ancak bilmediği bir gerçek var: İnsanlar yaptıkları işler “dolayısıyla” ya da “yüzünden” tarih(t)e kalırlar. Tarihe kalmak için “eylemezler” ve iş yapmazlar. Tarihe kalmak için iş yapmak insanları kötü yola sokar. Örnek mi istiyorsunuz?  Herostratus: MÖ 21 Temmuz 356’da tarihe geçmek için, dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı’nı yakan Efesli genç adam.

Başka örnekler de var: Roma’yı yakan Neron, atını senatör yapan Roma İmparatoru Caligula (Augustus Germanicus); Kabakçı Kel Mustafa, Kuyucu Murat Paşa

Ağzımızdan yel alsın! Allah göstermesin!

***

R.T. Erdoğan ne yaptıysa Cumhuriyeti yıkmak için yaptı. Temel hedef bu! Çamlıca ve Taksim camileri, üçüncü köprü, şehir hastaneleri, yap-işlet-devret ham hum şaralopları, son olarak da İstanbul Kanalı. R.T. Erdoğan’ın kaygılanmasına gerek yok: Yaptıkları ve ettikleriyle tarihe çoktan geçti. Tarihe geçmesi için Osman Gazi Köprüsü soygunu ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması bile yeter.

Aslına bakarsanız, R.T. Erdoğan geçmişe doğru zaman yolculuğu yaparak tarihe geçmek istiyor.

R.T. Erdoğan, İstanbul Kanalı’nın yapımına başlamak anlamına geldiği söylenen Sazlıdere Köprüsü’nün temel atma töreninde,“Projeye dahil olacak şirketlere ödeme yapmayacağız” uyarısında bulunan muhalefete, “Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren” şeklinde yanıtlamıştı.

Çok sorunlu bir düşünce ve yakışıksız bir konuşma tarzı. 

Şöyle düşünelim: AKP ve R.T. Erdoğan’ın seçim yenilgisinden sonra hükümet kuran iktidar, AKP ve Erdoğan’ın Suriye, Irak, Libya siyasetini değiştiremeyecek mi? Devlette devamlılık esas ise Erdoğan laik ve demokratik Türkiye’yi neden İslamcı bir otokrasiye dönüştürmek istiyor; neden Tevhidi Tedrisat Yasası’nı yok sayıyor?

Kamuyu, devleti soymakta kullanılan yap-işlet-devret yöntemi neden durdurulmasın? 10 liralık işi 100 liraya yaptıran anlaşmalar neden bozulmasın? 90 liralık haksız kazanç neden geri alınmasın? Muhalefetin iddiasının uluslararası hukukta karşılığı var. Muhalefetin “uluslararası tahkim”i Erdoğan’dan daha iyi bildiği çok kesin. Peki, Erdoğan neden böyle konuşuyor?


(i) Metin Sever, Cem Dizdar, Başak Yayınları

(ii) Aydınlık, 19 Aralık 2012

(iii) Büyük Doğu Yayınları



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları