Özdemir İnce

Sözcükler yani kelimeler çok tehlikelidir

23 Kasım 2021 Salı

“Sözcükler yani kelimeler tehlikelidir” diye televizyonda kaç kez söyledim, gazetede kaç kez yazdım. Muhalefet, iktidarın sözcüklerini, kavramlarını asla kullanmamalıdır diye kaç kez söyledim, kaç kez yazdım. 

İktidar, İslamcı bir parti; AKP’nin başkanı İslamcı bir insan! Referansları, Allah, Hz. Peygamber, Kuranıkerim. Nas diyor, falanca ayet, filanca hadis, ulema tefsiri diyor, diyor da diyor. Bunlar onun referans kaynakları. Laik muhalefet onun referans kaynaklarını kesinlikle kullanamaz. Bir laik muhalefet lideri içtenlikle “helalleşme” derse yandı. Onun kaynakları laik anayasa, laik yasalar ve laik düşünürlerdir.

İletişim kurup tartışamazsınız, halka göndermek istediğiniz tertemiz mesaj ossat kirlenir ve karşınızdaki iktidarın ağzında, elinde size dönük bir silah olur.

***

İnternetten aktarıyorum:

[Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün faiz meselesiyle ilgili “Nas ortada dururken sana, bana ne oluyor?” dedi. Pek çok kişi bunun Nas Suresi ile alakalı olduğunu düşündü ancak öyle değil.

Erdoğan, “Nas ortada; Sana Bana Ne Oluyor” derken Ne demek İstedi?

Öncelikle, Nas Suresi’nin Türkçe anlamı (Diyanet meali) “rahmân ve rahîm (olan) allah’ın adıyla.”]

[…]

[Nas’ta faizle ilgili bir şey yok. Peki, Erdoğan ne demek istedi? Oradaki “nas”, “Nas Suresi” değil; tanıma göre Nas: “İslam fıkıhında Kur’an’da yer alan ayetler ve peygamberin söylediği sözler olan hadislere verilen genel ad” anlamına geliyor. 

“Nas” Suresindeki “Nas”ın Arapçadaki yazılışı ve okunuşu bu “nas”tan farklı olup, “insanlar” anlamına geliyormuş.]

 Buna göre: Erdoğan’ın referansı Kuran ise ve göründüğü kadar Müslüman ise faizi sıfırlamak zorundadır.

***

“NAS”ın Ferit Devellioğlu’nun Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat”ındaki anlamı gerçekten de  “İnsanlar, halk, herkes”. Ama “dogma” anlamında da kullanılmakta. “İNAK” ve “NAS”. “Doğruluğu inananlar tarafından tartışılamayan, inanmanın sorgulamayla değil kabulle gerçekleştiği inanış” anlamına geldiğine göre Nas’ın gündelik dildeki en doğru karşılığı DOĞMA’dır. DOGMA = “Doğruluğu deneyden geçirilmeden, sınanmadan kabul edilen, olduğu gibi benimsenen ve bir öğretinin ya da ülkünün dayanağı yapılan sav.”

***

Demek ki kim olursa olsun, faiz konusundaki bir tartışmada, “nas” sözcük-kavramını ister dinsel söylemde, ister gündelik dilde kesinlikle kullanamaz. Bütün bunlar, laik bir partinin lideri dinsel “helaleşme” kavramını kullandığı için oluyor. Demek ki bu konuda iki insanın konuşması, anlaşması ve uzlaşması olanaksızdır. İşte bu nedenle muhalefetin dili başka bir dizgedir diyorum. Türkçeyi doğru kullanmak gerekir. Laik söylemde “helalleşme”nin yeri yoktur. Halk anlasın diye kullanmak tehlikelidir.

***

Kılıçdaroğlu: “Bakın, açık konuşacağım. Sadece AK Parti iktidarından bahsetmiyorum. Biz dahil geçmişte tüm iktidarlardan bahsediyorum. Neden bu devleti, her gelen iktidar sürekli yıpratıyor? Bunun önemli bir nedeni var. Ülkemiz yaralı insanların ülkesi. Farklı topluluklar, çok farklı yaralar taşıyor. O kadar ağır yaralarımız var ki ruhlarımız acı çekiyor. O kadar incinmişiz ki hiçbirimiz geleceğe bakamıyoruz, geçmişe takılı kaldık. Her iktidara gelen de bu yaraları kullandı, istismar etti, derinleştirdi. Tarihimizde de bunu en çok AK Parti hükümetleri yaptı. İnsanları birbirine düşürdü, nefreti körükledi, halkımız kavga ettikçe, bir grup insan zenginleştikçe zenginleşti. Bunun hesabını da verecekler tabii ki. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu olarak bana sadece iktidarı devralmak yetmiyor. Ben ülkeme bir miras bırakmak istiyorum. Bu ülkenin artık huzura kavuşmasını ve önüne bakabilmesini istiyorum. Ben bundan sonraki 100 iktidarının da bu ülkeye ve insanına iyi gelmesini istiyorum” diyor.

Aslında 1 Mayıs 1977, Maraş ve Madımak katliamlarına, Soma madencilerine ve benzeri trajedilere gönderme yapıyor. Gidip mağdurlarla, aileleriyle konuşacak, uğradıkları zulmü ve haksızlıkları gündeme getirecek. Ama “Biz dahil, geçmişte tüm iktidarlardan bahsediyorum” diyerek 1923-1950 arasını da işaret etmiş oluyor. Bu da ona yakışmayan bir dikkatsizlik!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sorumluluk 16 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları