100 Yılda Ne Değişti?

07 Haziran 2011 Salı
\n

Türk Hava Kuvvetleri (THK) 1911de Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşanın emri ile Kur. Yrb. Süreyya İlmen başkanlığında kuruldu. Tek kişilik ilk uçaklar Balkan Savaşında keşif amaçlı savaşa katıldılar.

\n

İlk Türk savaş pilotu Yüzbaşı Fesa Bey, aralarında Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadinin de bulunduğu, siyasal mahkûmların kapatıldığı Osmanlının ünlü Bekir Ağa Bölüğü tutuklularındandır.

\n

THKnin 100. kuruluş yıldönümünde Hasdal Askeri Cezaevinde Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş, 29 general ve amiral ile ayrıca Silivri Cezaevinde Cumhuriyetten Mustafa Balbay da tutuklu.

\n

Demek ki Türkiyede 100 yıldır bir şey değişmemiş!

\n

100. kuruluş yıldönümünde Çiğlide 61 ülkeden gelen konuk komutanlar ve İzmirliler, 20 ülkenin uçak gösterilerini izlediler. Ancak törene davetli oldukları halde Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Başbakan, Bakanlar, Genelkurmay Başkanı ve öteki kuvvet komutanları katılmadılar. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksayın başkanlığındaki törende havacılar buruktular.

\n

Kısa bir süre önce de Türkiyenin tüm silahlı kuvvetlerinin katıldığı iki önemli askeri tatbikatı olan Deniz Kurdu ve Efes de gerekçe gösterilmeden iptal edildi.

\n

Atatürk İstikbal göklerdedir demişti! Günümüzde İstikbal Hasdal Cezaevinde! olarak değişti. Cezaevinde olmayanların istikballeri ise resimde Ayetullahın önündeki İranlı komutanlar gibi Fethullahın önünde olacak demektir!

\n

\n\n\n\n\n\n

100 Yılda \t\tNe Değişti?\nDemokrasi ve otokrasi!

\n\n\n

Bu gazete değil aylardır; yıllardır Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümetinin, antidemokratik uygulamalarını ve siyasal, ekonomik yaklaşımlarının yanlışlıklarını somut verilerle okurlara sunmayı sürdürüyor.

\n

Aralarında Cumhuriyette kalem oynattıktan sonra ayrılan bazı liberaller bile Erdoğanın bu davranışlarını görmezden gelip AKP hükümetine destek çıktılar. Bu destekle Erdoğanı büsbütün şımarttılar. Şimdi takkenin düşüp kelin göründüğünü artık onlar da algılar oldular.

\n

Erdoğana ilk teşhisi Alman Başbakanı Angela Merkel ile Fransız Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy koyup AKP hükümetini dışlayınca ister istemez Türkiyeyi de dışladılar. Olan, Türk halkının AB üyeliğine oldu.

\n

Erdoğanı Ortadoğunun önderi olarak gören dış basın artık Hanya ile Konyayı anlamaya başlayınca ilk darbe İngiliz The Economist dergisinden özetle şu sözlerle geldi:

\n

Erdoğanın doğasından gelen eleştiriye karşı hoşgörüsüz tutumu şımarmasına izin verince otokratik içgüdülerini besledi. Yolsuzluk ve basın özgürlüğüne saldırı arttı. Çinden fazla gazeteci hapiste Emekli subaylar abartılı komplo suçlamaları ile soruşturma altında Türkler için demokrasiyi teşvik etmenin en iyi yolu iktidardaki partiye karşı oy kullanmak olur.

\n

Eskiden Türkiyedeki çetelerden söz eden Erdoğan bu yayına Bunlar sadece Türkiyeye değil, CHPye de Fransızlar! Şimdi uluslararası çeteler devrede! diye tepki gösterdi.

\n

İngiliz dergisi 1988den bu yana önem verdiği çeşitli ülkelerdeki seçimler hakkında benzeri önerilerde bulunuyor. Silvio Berlusconinin neden İtalyaya uygun olmadığını, Barack Husein Obamanın neden kazanması gerektiğini, 2010 İngiltere seçiminde neden Muhafazakâr Partinin iktidarı hak ettiğini de yazdı. Kimse de çıkıp dergiye uluslararası çete tepkisini göstermedi.

\n

Kaldı ki dergi, Türkiyedeki 2007 seçiminde Demokrasi için AKPye oy verin çağrısı yaparak Erdoğanı, ardından Cumhurbaşkanlığı için generaller bağırlarına taş bassınlar ve Abdullah Gül başkanlık seçimini kazansın diye yazmıştı.

\n

Ayrıca 2008 halkoylamasında Erdoğana ilk uyarısını AB için verdiği reform sözünü yerine getirmiş gibi görünmüyor. Erdoğan gittikçe daha otokratik ve gerçeklerden kopuk görünüyor sözleriyle yapmıştı. 2009 yerel seçiminde CHP çaresizlik içinde. Erdoğan yüksek rütbeli generallere bile geri adım attırdı, kendine güveni tam…” yorumunda bulunmuştu.

\n

Erdoğanın üçte iki oyu alıp anayasayı değiştirme olasılığı tehlikesini Nev York Times gazetesi de paylaştı. Amerikan Time dergisi, başkan olmak isteyen Erdoğan hakkında Türk tarihinin en ayrılık yaratan figürlerinden biri oldu! yargısında bulundu. Dünya ekonomisinin nabzını tutan Vall Street Journal gazetesi Mayıs ayı enflasyonu şoke edici Ekonomi fazla ısındı Merkez Bankası seçimden sonra şahinleşecek…” sözleri ile Türk ekonomisinin sisler bulvarına doğru yürüdüğünün işaretini verdi.

\n

İngiliz Reuters Haber Ajansı AKPden duyduğu kaygıyı sergiledi. İngiliz The Observer gazetesi Bir zaman Erdoğanı destekleyen liberaller bile başbakanın alıngan, baskıcı, gittikçe otoriter önder oluşundan kaygı duyuyorlar diye yazdı.

\n

Genç kuşaklar bilmezler! DPnin kurucusu ve 1950-60 döneminin başbakanı Adnan Menderes iktidara Gâvur İzmirden yürümüş ve kendini demokrasi üstü görmüştü. Yabancı basın otokrat teşhisi ile Erdoğanın da aynı yolda ilerlediğini anlatmak istiyor.

\n

Siyasal Bilgiler Fakültesinde anayasa dersinde şu temel ilkeyi öğrenmiştik; İktidar bozar Mutlak iktidar mutlaka bozar…”

\n

Tıpkı Tunusta Zeynelabidin bin Alinin, Libyada Muammer Kaddafinin, Mısırda Hüsnü Mubarekin, Yemende Ali Abdullah Salihin, Suriyede Beşşar Esadın mutlak iktidarlarında olduğu gibi Çünkü, demo-krasi (halk yönetimi) başka, oto-krasi (tek adam-yönetimi) başka Bir de buna İrandaki gibi molla-krasi (molla yönetimi) eğilimi eklenirse varın gelin gerisini siz düşünün!

\n

\n\n\n

Mavi Marmaranın geleceği!

\n

\n\n\n

Cuma günkü yazımızda, bir yıl önce Mavi Marmara feribotunun başı çektiği Gazzeye yardım filosu faciasının daha büyük boyda 15 gemi ve çeşitli ülkelerden 1500 eylemci ile tekrarlanması hazırlıklarının yürütüldüğüne dikkati çekmiştik.

\n

Yeni filo yola çıkmak için 12 Haziran seçimini bekleyecekti. İnsani yardım ile siyasal nitelikli seçim arasındaki ilişkiyi anlamadığımız gibi Mısırın, 2007de Hamasın Gazzede seçimleri kazanmasından sonra ambargo amacıyla kapattığı Refah Sınır Kapısını açtığını vurgulamıştık. Yardım bu kapıdan ve ayrıca başarılı bir çalışma yapan Kızılay aracılığı ile gerçekleştirilebilirdi.

\n

Bu yazıdan sonra Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlunun Hürriyet gazetesinde Uğur Ergana yaptığı açıklamadan şimdilik frene basıldığını anlayıp biraz rahatladık. Bakan Davutoğlu, Yardım filosu, Mısırın Refah Sınır Kapısını açması ile yaşanacakları ve İsrailin Filistinde kurulacak yeni hükümeti nasıl göreceğini beklemeli diyor. Doğrudur

\n

Bakan, Filistin Başkanı Mahmut Abbas ile konuştuğunu tüm Filistini kapsayacak hükümetin 2-3 hafta içinde kurulacağını söylediğini de açıkladı. Böylece yeni filonun üzerine düşen seçimi bekleme gölgesini de AKP hükümeti üzerinden şimdilik uzaklaştırmış oldu.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları