Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
ABD'de Seçim: 'Ak' mı, 'Kara' mı?
ABD’nin 44. Başkanının ilk kez “siyah” mı, yoksa eskisi gibi “beyaz” mı olacağını belirleyecek seçim süreci son aşamasında. Yüzde 3 hata payı içeren kamuoyu araştırmalarına göre “siyah” aday yaklaşık yüzde 50 oyla; buna karşılık yüzde 50’nin altında kalacağı anlaşılan “beyaz” adayın ve “kadın” yardımcısının karşısında “tarihsel” bir zafer kazanacak. Ama hemen karar vermeyelim!
130 milyon gönüllü seçmenin çoğu sandık başında değil, bilgisayar ekranını tıklayarak oy kullanmaya günlerce önceden başladı.
ABD’de seçimde oy kullanmak “zorunlu” değil, “gönüllü” bir görev. Oy kullanmak istersen ilgili birime başvurup “seçmen kimliğini” alıyorsunuz. Ayrıca, illa da bugün oy kullanılacak diye bir durum yok. Ülke içinde ve dışındaki Amerikalılar günlerdir oy kullanıyorlar.
2004 seçiminde sandık başındaki makinelerin eskiliği nedeni ile Başkan George W. Bush’un kazandığı, ağabeyinin vali olduğu Florida’da seçmen kartları iyi delinmeyince sorun yaşanmış, sonuç birkaç gün sonra “photo finish (bitiş resmi)” ile açıklanmıştı.
Böyle bir olumsuzluğu önlemek için bu kez 4 milyar dolar harcanarak makinelerin çoğu değiştirildi, ekrana dokunmalı bilgisayarlar konuldu. Seçmenler, ekrana dokunup oy kullanmaya başladılar bile. Ancak bu oyların nasıl bir bilgisayar programı ile toplandığının gizli tutulması tartışma yarattı.
Herhangi bir sorun yaşanmasa dahi 130 milyon seçmenin verdikleri oylar “ak” mı “kara” mıyı belirleyemeyecek. ABD seçim yasasına göre son sözü eyaletleri temsilen oluşturulan 538 üyeli “Seçiciler Kurulu” belirleyecek. Diyelim ki 130 milyon seçmen “kara” dedi, bu kurulun 270 üyesi “ak” dedi mi 130 milyon oy çöpe gidecek. “Böyle demokrasi olur mu?” demeyin, oluyor! Hem de 2000 seçiminde oldu. Demokrat Al Gore, “genel seçimi” kazanıp “kurul oylamasını” yitirince başkanlığı Bush’a kaptırmıştı. Ondan sonra da Bush, yalnız ABD’nin ekonomisinin başına değil, 8 yıl boyunca dünyanın başına bela oldu.
Ayrıca 100 üyeli Senato’nun üçte biri, 450 üyeli Temsilciler Meclisi’nin tümü ile valilikler için seçimler de yapılıyor.
ABD’de seçimleri genelde ekonomi, din, renk-ırk, cinsel öğeler (son yıllarda eşcinsel evliliği), vergi indirimi, bireylerin sağlık ve toplumsal güvenceleri ile yerel sorunlar etkiliyor.
Tarihe “borçla savaş açan başkan” unvanı ile geçen Bush’un Irak işgalinin yarattığı asker ölümleri ve son ekonomik çöküntü, bu seçimin temel odağını oluşturdu. Eğer Bush’un yanlış siyasası olmasaydı, kendi partisinin adayı John McCain bir “siyahî”nin karşısında rahatlıkla kazanabilirdi. Son ekonomik çöküntünün rüzgârını ensesinde hisseden sokaktaki adam tarihsel bir değişime doğru yöneldi. Seçimi “değişim” diyen Barack Obama kazanmayacak, gerçekte Bush yüzünden McCain yitirecek, diyebiliriz.
Cumhuriyetçiler Obama’yı “çocuk” gibi deneyimsiz, Demokratlar da şimdiye kadarki en yaşlı aday olduğu için McCain’i bir “moruk” olarak işe yaramaz görüyorlar.
Barack Obama
Kenya’da keçi çobanlığından ABD’de hukukçuluğa yükselen bir “siyah” baba ile Kansaslı bir “beyaz” anneden doğan Obama (47), ABD siyasa sahnesinde 2004’te parti kurultayında yaptığı konuşma ile parlayıp Senato’ya girdi. Annesi sonra bir Endonezyalı ile evlenince, Obama’nın da İslamiyeti kabul ettiği savı kendisine karşı “seçim kozu” olarak kullanıldı.
Colombia Üniversitesi’nde siyasal bilgiler okuduktan sonra avukatlık yapan Obama, ünlü Harvard Üniversitesi’nde boy göstermekle kalmadı, Harvard Hukuk Dergisi’nin ilk “siyah” başkanı da oldu. İki kızının annesi de kendisi gibi bir hukukçu.
Bir siyah şarkıcısı gibi göründüğü için “rock yıldızı” ya da melezliğinin sonucu renginin açıklığından da güneşte yanmış “kumsalın yakışıklısı” takma adları yakıştırılan Obama’nın iki kitabı “en çok satanlar” listesine girdi. CNN-TV dahil adının Usama bin Ladin gibi yanlış söylemeleri yıldızı parlayan Obama’yı yıldırmıyor.
Eski Başkan Bill Clinton’un deneyimliliği tartışılan eşi Hillary’yi, daha doğrusu ilk kez bir bayan başkan adayını elemesi, kendisine güç kazandırdı. Bu arada, Bush’un şahinlerinin Irak işgalinde aldattığı eski Genelkurmay Başkanı Emekli General ve Dışişleri Bakanı Colin Povell’i de yanına çekmesi Cumhuriyetçi oylardan pay almasına da yol açtı.
Amerikalıları en çok korkutan, Obama’ya da John Kennedy gibi bu kez ırkçıların bir suikast yapmaları. Nitekim daha şimdiden bazı girişimler önlendi. Tennesse Eyaleti’nde iki genç, suikast planlama suçundan mahkemeye verildi.
Kamusal bütçe ödeneklerini seçimde kullanmayı reddeden Obama 640 milyon dolar bağış topladı. Kendisine Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Joseph Biden’i (65) yardımcı seçerek dış siyasa alanındaki eksiliğini giderdi. İkili, başlangıçtan beri karşı oldukları Irak işgalinden çok Afganistan sorununa öncelik veriyor. Afganistan’da asker sayısını arttırmaya karşılık Irak’tan 16 ayda çekilme takvimini öngörüyorlar. Türkiye açısından sevindirici olan, İran ve Suriye’ye askeri değil diplomasi ile yaklaşmak istemeleridir.
John McCain
Koramiral olan babasının izinde askeri eğitim gören 71 yaşındaki McCain’in 1967’de kullandığı uçak havalanmak üzereyken Vietnam’da bir rokete hedef olunca gemideki 134 Amerikan askeri ölmüş, üç ay sonra da tutsak olmuştu. Babasının görevinden dolayı tutsaklığının kaldırılmasına karşı çıkınca 5 yıl Vietnam’da tutsak kampında kalmıştı. Gördüğü işkence nedeniyle sağ kolunu kullanamayan McCain, CIA’nın terör zanlılarının ABD dışındaki merkezlerde sorgulamasına karşı çıktı.
Kendisini “sağduyulu tutucu” diye tanımlayan McCain, Irak’ın işgalcisi şahinlerden ve kendi partisinden eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’i yerden yere vurmuştu. Yine kendi partisinden Bush’un “vergi indirimi” siyasasına da “Yararını en çok, toplumda en şanslı durumda olanların göreceği bir vergi indirimine vicdanım destek vermiyor” sözleri ile tepki göstermişti.
Eşcinsel evliliği, kürtaj, göçmenlik siyasası konusunda sağ görüşlere sahip partisinin solunda yer alan McCain, rakibinin yardımcı adayı Biden ile Kongre’de hava kirliliği konusunda işbirliği yapmıştı.
Annesi Roberta’nın Antalya’da evi olan, birkaç kez Türkiye’ye gelen McCain’in ikinci eşi zengin bir işadamının kızı. McCain tezkere görüşmeleri sırasında Ankara’ya geldiğinde Irak’a Türk askeri istemişti.
Seçim kampanyalarında “zenginlerin bağışlarının daha sonra seçimi kazanandan karşılık istemesinin” etkilerini azaltan bir yasa hazırlamıştı. Bu seçimde 250 milyon dolar bağış toplamış, 84 milyon dolar kamu ödeneğinden yararlanmıştı. ABD’deki Türkler, 1 milyon dolar bağışla McCain’i desteklediklerini açıkladılar.
Kazanırsa en yaşlı başkan seçilecek olan McCain’in geçirdiği dört kanser ve kalp ameliyatı seçmenlerini ürkütüyor. Alaska’dan ABD siyasasına bir kuyruklu yıldız gibi giren deneyimsiz Sarah Palin’in (44) Başkanın beklenmedik bir sağlık sorunu sonrasında Beyaz Saray’a taşınacak olması kaygı yaratıyor. Kamuoyu araştırmaları Palin’e yüzde 41 oranında karşı olunduğunu, ancak yüzde 36’lık destek verildiğini gösteriyor. McCain’in internet kullanamayışı ise genç kuşak arasında mizah konusu oluyor.
Elmek: oacar@superonline.com\tFaks: 0312. 442 79 90
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?