Başkentte Göçmen Kuşlar!

29 Ekim 2008 Çarşamba

Sonbahar geldi, Ankarada yabancı diplomatik kuşların göçü başladı. Başkentin hancıları olan biz gazeteciler, diplomasinin göçmen kuşlarını daima Abbas yolcu olarak algılamışızdır. Bugün varlar; 23, bilemediniz 4 yıl sonra yoklar. Hancılarla göçmen kuşlar; hemen hemen her akşam, bilemediniz en geç haftada bir resmikabullerde iki kadeh ardında söyleşirler. Hancılar haber, göçmen kuşlar ise istihbarat peşindedirler. Deneyimli bir hancı, bilgi alışverişi peşindeki yabancı diplomatın o gün Türkiyeden hangi konuda başkentine rapor sunacağını anında anlar.

Yabancı diplomatlar, Ankaranın çok hareketli, sürprizlerle dolu bir başkent olduğunda görüş birliğindedirler. Gerçekten son 30 yılda Türkiye; ister iç siyasal, ekonomik sorunları; ister komşuları ya da denizlerle bağlantılı beklenmedik olaylara gebe olagelmiştir. Dolayısıyla bu olaylar, başkentlere gönderilecek sağlam istihbarata dayalı kriptolara dönüşmek zorundadır.

Anımsarım 1960-70li yıllarda Ankaraya daha çok emekliliği gelmiş elçiler atanırdı. Hatta, 80lerde şimdiye değin Türkiyede en uzun süre kalan ABD Büyükelçisi rekorunu kıran Robert Strauss-Hupe yaşından dolayı bazen çok güç durumlarda kalırdı. Bir keresinde Yugoslavya Büyükelçiliğinde bir resmi kabulde altına kaçırdığına tanık olmuştum. Yardım etmek isteyen ev sahibini azarlayıp kendisinin koskoca ABDnin büyükelçisi olduğunu anımsatmıştı.

Şimdi bakıyorum da artık Ankaraya yalnızca genç değil etkin büyükelçiler gönderiliyor. Ankaradan ayrılışlarında da daha önemli görevlere gidiyorlar. Örneğin 11 Ekimde veda partisi verecek olan İsviçre Büyükelçisi Valter B. Gyger Moskovaya atandı. Ondan önce, Ankaradaki komşusu Romanya Büyükelçisi Constantin Grigorie de Moskovaya gitmişti.

Büyükelçi Gygeri Cumhurbaşkanına güven mektubunu sunmadan önce Bodrumda tanımıştım. Gelecek yıl 40. evlilik yıldönümünü kutlayacağı eşinin adını Birsen olarak söylersem, Türk olduğunu da eklememe herhalde gerek kalmaz. Çift, tatillerini yine Bodrumda geçirmeye azimli. Gyger, ekonomik ilişkileri geliştirmekte başarılı olurken, ülkesinde Ermeni Soykırım yasası ve PKKnin terör örgütü oluşunu benimsememesi nedeniyle başı çok ağrıdı.

Ankaradan ayrılanlardan biri de 2006dan beri görev yapan Uzak Doğunun üstün gücü Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Sun Guyçiang Vietnama atandı. Çin için Vietnamın önemini yorumlamaya gerek yok sanırım.

Atalarında Kızılderili kanı bulunan Ross Vilson ise Vaşingtona dönüyor. Henüz yeni görevi açıklanmayan Vilsondan önce Eric Edelman Savunma, daha önceki Mark Grossman da Dışişleri bakanlıklarına 3. adam olarak atanmışlardı. 1 Mart tezkeresinden sonra Edelman ile daha da kötüleşen TC-ABD ilişkilerinin düzelmesinde sessiz ve derinden giden Vilsonun önemli katkısı oldu.

Vilsonun yerine James Jeffreynin (JJ) geleceğini bir yıl önce 16 Kasımda bu köşede açıklamıştık. Türkiyedeki 22 Temmuz genel ve ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Beyaz Saray dere geçerken at değiştirilmez düşüncesiyle Vilsonun görev süresini uzattı.

Bir hancı olarak, JJyi 1999da 2. Adam iken bir diplomattan daha çok açık seçik ve yalın konuşan bir insan olarak tanımıştık. Bu açıklığında 196976 yılları arasında Almanya ve Vietnamda bir asker olarak görev yapmasının etkisi büyüktü. 1985-87de İncirlik üssünde görev yapan JJ, Adana Başkonsolosu iken Türkçeyi öğrenmişti. Ankaradan büyükelçi olarak gittiği Arnavutluktan sonra 2005te Bağdata büyükelçi unvanlı 2. adam olarak atanmıştı. Ardından Dışişleri Bakanı Condoleezza Riceın sağ kolu olarak İran dahil Yakındoğu İşleri Müsteşarlığına, bir yıl önce Beyaz Sarayda Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcılığı koltuğuna oturtulmuştu. Şimdi de Çankaya Köşkü-Başbakanlık ve Dışişleri konutlarına 500 adım ötedeki Büyükelçilik konutuna geliyor. Vilsonun kasımda ayrılması JJnin de Noeli Alman eşi ile Ankarada kutlaması bekleniyor.

Paris Caddesindeki 2. adam konutuna ise Douglas A. Sillimanın yerleşeceğini yine bu köşede 6 Haziranda yazmıştık. Dışişlerinde Türkiye, Yunanistan ve Kıbrısın dahil olduğu Güneydoğu Avrupa İşleri Müdür Yardımcılığından Ankaraya gelen Silliman ile on gün önce tanıştık. Birkaç kez yazdığımız gibi, bu atamayla ABD diplomasisinin Ankaraya bakış açısında yine değişiklik olmadı. Ya 1 ya da 2 numara Yahudi olmalıydı ki Türkiye-İsrail ilişkileri de gözlenebilsin! Sillimanın 2002de Ürdündeki görevinin CIA istasyon şefi olduğu da biliniyor.

Bu iki atamayla yeni yılda Ankarada hancılarla göçmen kuşların kadehler ardındaki konuşmalarının Ortadoğu, İran, Kafkaslar, Karadeniz ve Kıbrıs odaklı olacağı anlaşılıyor.

 

BM Türk Temsilcisi Kim Olacak?

 

Türkiyenin kurucuları arasında olduğu BM Güvenlik Kuruluna, hatta çoğu AB ülkelerinin oy vermemesine karşın, 47 yıl aradan sonra yeniden geçici üye olarak seçilmesi gerçekten önemli bir olay. Türkiye, 15 üyeli kurulda bu görevi iki yıl sürdürecek.

Perde önünde bu başarı sağlanırken, perde gerisinde Türk diplomasisi bir belirsizlik içinde çalkalandı durdu. BMnin tam karşısındaki Türk Evinde görev yapan Büyükelçi Baki İlkin 3 Ekimde doğum gününü kutladı. İlkin o gün 65. yaşı nedeniyle emekli oldu. Nev Yorktan Ankaraya dönmesi gereken İlkinin, bir çırpıda yaş sınırı olmayan Cumhurbaşkanlığı Dış Siyasa Danışmanlığına atanarak, BMde görevini imza yetkisi olmadan 31 Aralıka kadar sürdürmesi için kılıf hazırlandı. Oysa İlkinin görev süresinin o gün sona ereceği önceden biliniyordu.

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, değil BMye zamanında büyükelçi atamak, bakanlık içinde pek çok genel müdürlüğe nedense aylardır atama yapamıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gülün futbol maçı için gittiği Ermenistan ve savaş ortamının bulunduğu Gürcistana da bakan Kafkaslardan sorumlu genel müdürlük aylardır boş.

BM Temsilciliği, öteki büyükelçiliklerden farklı bir yapıya sahip... Gereğinde buraya aynı anda 1. ve 2. kavramları ile iki büyükelçi atanabiliyor. Türkiyenin BM adaylığı gündeme geldiğinde buraya 2. bir diplomat yardım için atanabilir, İlkinin süresi dolunca ya o, ya da bir başkası onun yerine getirilebilirdi. Böylece BM Güvenlik Kurulunda yeni büyükelçi acemilik çekmezdi. İki büyükelçiden biri aşamalı olarak Güvenlik Kuruluna hazırlanırken biri de Türk temsilciliği ile ilgili işlerde yoğunlaşabilirdi.

Şimdi yeni atama gündemde! Bakanlık kulislerinden sızan haberlere göre şimdilik üç olasılık var. Birincisi Müsteşar Ertuğrul Apakanın, bu görevin önemli bir adayı olduğudur. Ancak yılbaşında süresi sona erecek olan Roma Büyükelçisi Uğur Ziyalin yerine gönderileceğinden de söz ediliyor.

İkinci olarak, daha önce BM Türk Temsilciliğinde de görev yapan Viyana Büyükelçisi Selim Yenelin BM örgüt deneyiminden dolayı atanabileceği öne sürülüyor.

Üçüncü söylentide ise Gülün birkaç ay önce büyükelçi unvanını verdiği Başbakanlık Dış Siyasa Danışmanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlunun (49) 1. ve Yenelin de 2. Büyükelçi olarak Nev Yorka atanacakları üzerinde duruluyor.

Stratejik Derinlik kitabının yazarı Profesör-büyükelçi Davutoğlu, yalnızca Hamas, Suriye -İsrail diyaloglarında değil, ABDde gerek Pentagonda PKK ve Dışişlerinde Rice görüşmelerine katılmakla kalmayıp JJnin patronu Stephen Hadleyin de geldiği İstanbuldaki 7 Avrupa ülkesinin güvenlik danışmanları ile toplantısına ev sahibi olarak başkanlık yaptığı da anımsatılıyor.

Göçmen kuşlarla yaptığım konuşmada genelde Bugün Davutoğlunu ziyaret ettim ya da Dün Davutoğlu ile yemek yedim gibi sözlerinden Babacanın bakanlığından çok Davutoğlu ile alışverişte bulunduklarını gözlediğim için bu olasılığa olmaz olmaz diyemiyorum.

Yalnız bakanlık içinde değil, ayrıca şu anda boş olan Yeni Zelanda, Yemen, İrlanda, Meksikaya ve boşalacak Malezya, Avrupa Konseyi, İtalya, Çin, İsveç, Kuveyt, Suriye, Gürcistan, Brezilya, Özbekistan, Viyana-BM, Viyana-AGİT, Pakistan, Kırgızistan, NATO, Arnavutluk, Bosna Hersek, Küba ve KKTC gibi görevlere de atamaların yapılması gerekiyor.

 

Elmek: [email protected]\tFaks: 0312. 442 79 90



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları