“15 Temmuz FETO olayı” olmadan 4 yıl önce, bu köşede 30 Mart 2012’de şunları yazmışım:

“TRT’nin, Definecilerin Cinleri!

(…) Devletin TRT’sinde ilginç değişiklikler yaşanıyor. Başkaca hiçbir kitabın tanıtımı yapılmazken FETO’nun kitapları ekrana getiriliyor. Türkiye’nin tarihsel, kültürel mirasının ‘Kalaşnikofları’ olan ‘metal detektör’ reklamları TRT’de yayımlanıyor.

Geçen gün de TRT’de ilahiyatçı iki yazar ‘cinlerin uluslararası alandaki istihbarat rollerini’ tartıştılar. İsrail ile Rus istihbaratının ‘casus cinlerden yararlandıklarını’ ballandıra ballandıra anlattılar.

İnternette ‘define’ sözcüğünü ararsanız karşınıza pek çok site çıkar. Bu siteler açık seçik ‘metal detektör’ reklamları yapmaktadır. Bu reklamlardan bazıları da devlet TRT’sinde yayımlanıyor!

Bu siteler ile ilahiyatçı hocalar ve TRT arasındaki ortak nokta ‘cinler’dir. Örneğin bir siteye katkıda bulunan bir kişi, ‘definecilik ve cinler iç içe, yani sandalyenin diğer iki bacağıdır’ diye yazmış. Türkçesine dokunmadan şu alıntıyı yapalım:

(…) bu gibi varlıklara yapılacak şeyler gayet basit, herkesin bildiği şeylerdir; birincisi ve en kuvvetlisi ayet el kursi’dir. Bu duaya dayanacak kâfir cin yoktur, kazı yaparken yanınızdaki bir kişinin sadece işi devamlı bunu okumak olsun.

Her yedi defada durup ezan okusun, ezan bitince tekrar ayet el kursi yedi defa ve gene ezan okusun, bu size zaman ve dokunulmazlık zırhı sağlar. Ayet el kürsi düşman cinleri dağıtacak, ezan da Müslüman yani bizim kardeşlerimiz olan cinleri toplayacak unutmayın.

 Müslüman olanları bize düşman değildir, aksine dosttur ve bizi ifritlerden korur ve su anki Müslüman lider eba yusuf adında cindir. Etrafınızı sardıklarında yetiş ya eba yusuf diye üç defa tekrarlayınca onu görme şerefine nail olursunuz (…)

Bir sitede tanıtılan cinlerden bazı örnekler verelim:

‘meymun: cumartesi saatlerin cinidir… mureh: Müslüman olup adını yusuf olarak değiştirmiştir… teykel: Arap Yarımadası’nın en büyük 4 cin padişahından biridir…  ahmer: salı günün saatlerini yöneten cin krallarından biridir… denaheş: gezici cinlerdendir… ebyed: ayın etkisindeki cin padişahıdır… fekacin meğmet: davetlerde en hızlı cinlerden biridir…(…)’

İnsanlara okuma yazmayı öğretmezsen, okullarda doğru dürüst, bilimsel eğitim yapmayıp gençleri yarış atı gibi görürsen, mezunlara da iş vermezsen bu gidişle cinler hepimizi çarpacak…

Bu amaçla belki de yakında bir ‘metal detektör’ firması, TRT’de bu ilahiyatçılar aracılığı ile cinleri tanıtmaya başlarsa hiç de şaşırmayalım!”

            ***

Benim bu konudaki yazılarımın yayımlandığı internet adresimizde, tam yazımın üzerinde zaman zaman “metal detektör” reklamları görünce üzüldüm…

Değerli Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut Küçükkaya’yı arayıp sorunu söylediğimde şu yanıtı aldım:

 “Ağabey, merak etme! Biz bu tür reklamları almıyoruz. Ancak Google üzerinden yansıyor!”

                ***

Geçen yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı, “tarihsel, kültürel, dinsel eser” talanına son vermek amacıyla, “detektör” kullanımına kısıtlama ve denetim getiren yasa tasarısını Meclis’e sunduysa da gündemine giremedi!

“Detektör” kullanımı konusu Kültür ve Turizm Bakanlığı dışında, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıkları gibi kamu kurumlarını da ilgilendiren unsurlar içerdiği için, bu tasarı rafa kaldırıldı… Yani çöp sepetine atıldı!

***

Çeşitli koalisyonlar döneminde, “yasa tasarısı” TBMM’ye sunulması için Bakanlar Kurulu gündemine alındı… Bazı bakanların, “Bırakalım fakir fukara 3-5 kuruş kazansın…” sözleri ile gündemden düştü!

Arkeologlar, “detektör satışının” yasal ve serbest olmasına karşılar. Her isteyen “detektörü” kolayca satın alabiliyor... Sonrasında kimsenin ruhu duymadan arama yapabiliyor. Üstüne, çeşitli ulusal kanal ve gazetelerde de bu kişilere söz veriliyor, reklamı yapılıyor.

“Detektör” reklamlarına yasak getiren tasarı, cihazın ticaretini yapan kişilere de kayıt tutma zorunluluğu getiriyordu. Cihazın kime satıldığı ve ne zaman satıldığı gibi bilgileri İçişleri Bakanlığı’na bildirecekti!

Sonra ne oldu? Satın alan, gördüğü “boş rüyalar” uğrunda araziye çıktı. Sonrasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “1144 define arama izni verildi, hiçbir şey bulunamadı…”  dedi…

***

“Cinlerle” uğraştık! Ama Bakan Ersoy’un verdiği “1144” sayısı “melekler” ile bağlantılıymış! Konumuzun dışına çıkarak biraz da “meleklere” göz atsak kötü mü olur?

 “1144” rakamı kadar “melek” varmış! “1144” sayısı “büyük bir güce sahip olup manevi âlemlerden çok önemli bir mesaj getirebilirmiş!”

Tarih boyunca, “insanlar” meleklerin kendileriyle değişik biçimde iletişim kurmaya çalıştıklarına inanırlarmış! Meleklerle iletişim kurmanın çok yaygın bir yolu da sayılardan geçermiş.

“1144” numaralı meleği, bir kez görmek tesadüf olabilir, ancak bu sayıyı görmeye devam ederseniz, -muhtemelen koruyucu meleklerinizin size gönderdiği sayıdır ki- bu sayı size hayatınızda sahip olmanız gereken sorumluluğu hatırlatıyormuş…

***

 “1144” nedeniyle, Sayın Bakan Ersoy demek ki “ermişler” sınıfına girmiş… Sayın Ersoy’a bir dilekçe versem ve birlikte “define” arasak mı?.. Çünkü cinler değil, melekler Sayın Ersoy’u işaret ediyor!