Gökten Nur (mu) Yağıyor?

19 Şubat 2013 Salı

Özellikle yaz aylarında, karanlık gecelerde gökyüzündeki “yıldız mehtabı!” da denilen görüntü insanları büyüler. Bu ortamda, deniz kıyısında gökyüzüne bakan romantik çift, “kayan yıldızları” da görür. Delikanlı, sevgilisine “Yıldız kaydı, niyet tut!” der. Kayan, yıldız değil göktaşıdır…

\n

O kayan yıldızları gören dini bütün vatandaşların yorumları ise “Gökten nur yağıyor!” biçiminde olur. Yağan, “nur-ışık” değil göktaşıdır…
Ya da kimileri yolda yürüyen genç, güzel bir kızın mini eteğinin altında güzel bacaklarının görünmesini ise
“Gökten başımıza taş yağacak!” diye yorumlayıp hemen dua okur! İnancı bir yana bırakıp buradaki “taş” sözcüğünün doğru olduğunu söyleyebiliriz! Yağanlar “göktaşları”dır…

\n

***

\n

2 Şubat tarihli bir gazete, Antalya’nın Kemer ilçesinde Öner Kaçıran adlı vatandaşımızın antik Faselis kentinde bir “meteor (göktaşı)bulduğunu ve uzmanların yörede inceleme başlattığını bildirdi.
4 Şubat tarihli gazetelerde ise Amerikan
“Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (UHUD), 15 Şubat’ta insan yapısı uydulardan daha yakın olarak “2012-DA14” adı verilen bir “asteroid’in (gezegencik’in) dünyadan geçip gideceğini duyurdu. Bu gezegencik, yarım futbol sahası büyüklüğünde, 50 m. genişliğinde idi. 29 bin km. hızla dünyaya 28 bin km’den teğet geçecekti.
16 Şubat tarihli gazeteler Rusya’dan
“dünyanın sonu geldi” ya da “kıyamet koptu” gibilerden haberleri yayımladılar. Ural Dağları yakınlarında, ağırlığı Çelyabinsk olmak üzere 6 kente “meteorlar (göktaşları) düşmüştü. Bini aşkın insan yaralanmış, binalar önemli zararlar görmüş, bir fabrikanın çatısı çökmüş, -bereket- bir nükleer santral hafif zararlar görmüştü.
Her 40 yılda bir dünyaya teğet geçtiği söylenen
“2012-DA14” gezegenciği, öngörülen gün ve saatte görünüp uzaya döndü. Kimileri Rusya’daki “göktaşlarının” bu “gezegenciğin” parçaları olduğunu söylediyseler de UHUD iki olayın arasında bağlantı bulunmadığını bildirdi.
Rusya’daki olayda ağırlığı 10 ton, büyüklüğü 15 katlı bir bina gibi olan
“ateş topu” dünya atmosferine girmeden önce havada 9 kez parçalanmıştı. Bu olayda Rusya’ya topluiğne başı kadarlar da dahil olmak üzere çeşitli boylarda göktaşları düşmüştü.
İnsanlar önce şiddetli bir rüzgâr, ardından gözleri kamaştıran çok parlak ışık algılamışlar, sonuçta gökyüzünde ne olduğu belli olmayan bir bulut yığınının kaldığını görmüşlerdi.

\n

***

\n

Asteroidler (gezegencikler) Güneş’in en büyük gezegeni “Jüpiter (Erendiz-Müşteri)ve 4. büyük “Mars (Merih)ın yörüngelerinde bulunurlar. Çapları 100 km’yi aşanların yanı sıra uzayda milyonlarca “gezegenciğin” varlığından söz edilir. Milyonlarca yıl önce dünyaya düşenlerin “dinozorların sonunu getirdiği” varsayılır.
Yıldız mehtaplı!” gecelerde saatte ortalama 8-10 “yıldız kayması-göktaşı düşmesi” olayı izlenebiliyor. Bunlar gezegenciklerden kopan ve gaz kitlelerinin başka gök cisimlerinin çekim etkisine, örneğin dünyamıza girerken taşlaşan küçük gökcisimleridir.
Bazı göktaşları yeryüzüne çarptıklarında
“meteor krateri (göktaşı çukuru) açarlar. En büyük çukur Amerika’da Arizona eyaletindedir. Türkiye’de ise Doğu Bayazıt’ta, Mako Gümrük Kapısı yakınlarındadır. Uzmanlar şimdi Kemer ilçesindeki çukurun deniz içinde olabileceği varsayımını araştırıyorlar.

\n

***

\n

Rusya’daki olay ilginç insan davranışlarına da yol açtı. Göktaşlarının verdiği zararın 60 milyon lira olduğu bildiriliyor. Bazı insanlar, evleri zarar görmediği halde eski kapı pencerelerini kırarak sigortaya tazminat başvurusu yapmışlar!
Göktaşlarından bulanlar ise boyutlarına göre 30-18 bin lira arasında satmaya başladılar. Hatta son gelişme internette görüldü. İnternet, göktaşı fiyatlarını 10 bin-330 bin dolara kadar yükseltmiş!
Göktaşı bulamayanlar ise
“votkaya zam gelmesin, yeter!” derken kentin Ortodoks Metropoliti Zlatust Feofan “Bu, Tanrı’nın insanlara uyarısıdır… Tanrı’ya bizi koruması için dua edelim!” sözleri ile yorumlamış!

\n

***

\n

Rus din adamını bir yana bırakıp 6 Kasım 2009’da bu köşede çıkmış yazımı anımsayalım:
Kâbe’nin kutsallığı gökten düşmüş bir kara taştan gelir. Bu göktaşı, İslamiyet döneminden yaklaşık iki bin yıl önce Urfalı hemşerimiz Hazreti İbrahim’in (Abraham) döneminde düşmüş olmalıydı. İbrahim, kurban edemediği oğlu İsmail’e ‘Bana bir taş getir de tavafın nereden başlayacağını işaret edeyim’ demiş. Oğul da yandaki dağdan aldığı 18 cm. yarıçapında, yumurta biçimli bu kara göktaşını babasına vermiş.
Mekke’de ‘tavaf edilen (çevresinde dönülen)göktaşı, Polatlı yakınında Ballıhisar köyündeki Pessinus antik kentine düşen kara göktaşından farksızdı. Frigler, o noktayı ‘ana tanrıça Kibelenin kutsal yeri kabul ettiler. Taşa taptılar!
‘Güney’
anlamındaki ‘kıble’ sözcüğü Arapça değil, Anadolu kökenli ‘Kibele’den gelir. Arapçası ‘Hacer-i Esvet’, yani ‘hacer (taş) esvet (kara), yani kara taş’ demektir. Mekke’deki kara taş başlangıçta bir bütündü, zamanla 12 parçaya ayrıldı. Bugün Mekke’de 8 parçası var. Biri İstanbul’da Kanuni’nin Süleymaniye Camii’nde, üçü de ünlü sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa’nın camiinde ‘kutsal emanet’ olarak bulunmaktadır.
Bu parçaları Mekke’den İstanbul’a bir haremağası getirmiş. Garip bir rastlantı, Kibele’nin rahipleri de haremağası gibi hadımdılar! Romalılar, Pessinus’tan Kibele’nin kara göktaşını Roma’ya götürdüler. Puta tapılmasını yasaklayan İslamiyete inananların milyonlarcası ise günümüzde bu taşın çevresinde dönüp duruyor!
Bu taş parçalarının bulunduğu ‘Mescid-i Haram’ı çevreleyen Kâbe’nin avlusu Kanuni’nin emriyle genişletildi. 500 kadar küçük kubbeli, revaklı ‘portiko (sundurmalı alan-sütunlar üzerindeki kemerli)yapıyı Mimar Sinan planladı, 1590’da mimar Mehmet Ağa uyguladı.”

\n

***

\n

Önceki gün gelen haberlere göre Suudiler, daha çok insanın bu bölünmüş “taşın” çevresinde dönmeleri için alanı genişletmek amacıyla yıkıma başlamışlar! Acaba Türk Müslümanlardan kaçı Mekke’dekilerin parçası olan Kanuni ve Sokullu’nun “kutsal emanetleri” çevresinde dönüyor?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları