Romanya’nın başkenti Bükreş’te bir gece kulübünde yangın çıktı. Yangında 32 kişi öldü. Hükümetin ihmaline tepki olarak 25 bin kişi gösteri yaptı. Romanya Başbakanı Victor Ponto “Gençlerin ölümündeki ihmalden dolayı” istifa etti!

***

Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre İstanbul’da 18 Ekim’den bu yana sahte içkiden 26 kişi öldü. 91 kişi hastanelere başvurdu. 9 kişinin yoğun bakımdaki tedavileri sürüyor. Neden Türk halkı, hükümetin ihmalinden, sorumsuzluğundan dolayı sokaklara dökülmüyor? Neden başbakan istifa etmiyor?

***

Ankara’da yılbaşı öncesinde polis iki ayrı yerde yaklaşık 6 bin şişe viski ve 700 kadar da sahte rakı, votka, cin şişesini ele geçirdi. Ya o gün bugündür yakalanamayanlar ya da öteki kentlerdeki kaçak şişeler nerelerde?
Bunlardaki vergi kayıplarını bir yana bırakıp sahte içkinin tehlikesine ne demeli? Bunlardaki “metil alkol” insanları ya öldürüyor ya da kör ediyor. Anımsayalım! Yılbaşında Bodrum’da 5 Rus turist rehberi, Bursa’da 7 ve Çorum Sungurlu’da 3 Türk, Antalya Kemer’de 3 Alman öğrenci sahte içkiden ölmemiş miydi?
Bu cinayetlerin gerçek katilleri kimler? Kim bilir sırada daha kaç kurban var?
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2015 bütçe açığının 24.5 milyar olacağını açıkladı. Bu demektir ki yılbaşından sonra içki ve sigaradaki vergi miktarı her yılbaşı olduğu gibi yine artacak…
Bu açığın 5 milyarının, Sultan’ın Ak Saray’ından kaynaklandığını da anımsayalım…
Sayıştay’ın, “Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)” denetim raporunda, AKP’nin 12 yıl önce kurduğu TAPDK’de öngörülen “sahte içki tahlil laboratuvarının” hâlâ hizmete sokulmadığına dikkat çekildi.

***

Vergi artırılarak içkiyle, sigarayla mücadele edilmez! 30 yıl önce Başbakan Turgut Özal “Çikita muz” ile simgeselleşen dış ticarette serbestliği getirmeden önce Türkiye kaçak Amerikan sigarası ve İskoç viskilerin yarıştığı bir ülkeydi.
Bunlar “Amerikan Pazarı” denilen yerlerde yüksek fiyatlara satılırlardı. Sonra ne oldu? Yasal olarak Türkiye’ye girmelerinin önü, hatta fabrikaları açıldı. Tekel özelleştirildi, yabancı şirkete satıldı. Her bakkalda özgürce, ucuza alınır oldular. Devletin bütçesine de vergi olarak gelir sağlandı.
AKP Hükümeti, aklı sıra “sigara ve içki tüketimini” azaltıp halkı bu dertlerden kurtarmak için vergi üzerine vergi bindiriyor.

***

Basit bir hesap! Türkiye’de Amerikan sigarası yüzde 83’ü aşan vergi yükünden dolayı 10 lira. Örneğin bizden İran’a, Bulgaristan’a vergisiz satılan sigara, orada vergilendiği halde 3.5 - 4 lira. Sonra ne oluyor bu gidenler? Türkiye’ye kaçak olarak geliyor ve mahalle pazarlarında 6 liraya satılıyor.
Son ayların olaylarından bazı örnekler verelim:
Milliyet 5 Kasım: Mersin’de bir minibüste yapılan aramada, yaklaşık 25 bin paket kaçak sigara ele geçirildi.
Akşam 26 Eylül: İstanbul Kaçakçılıkla Mücadele Şube Müdürlüğü 2015’te 160 değişik olayda 5 milyon paket kaçak sigara ele geçirdi, 300 kişiyi gözaltına aldı. Türkiye genelinde 80 milyon paket kaçak sigaraya el konuldu.
Sabah 20 Eylül: Dubai’den yola çıkan, Litvanya’nın ardından Türkiye’ye sokulan 6 milyon lira değerinde 1 milyon 570 bin paket kaçak sigara, Bulgaristan sınırından dönünce, Avcılar Ambarlı Limanı’na getirildi. Ülke ülke dolaşan 1 milyon 570 bin paket kaçak sigara, sonunda Kaçakçılıkla Mücadele Polisi’nce yakalandı. Toplamda yarım milyar liralık kaçak sigaraya el konuldu.
Milliyet 18 Temmuz: Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu’nun (KESK) araştırmasına göre başkentte 600’ü aşkın ruhsatsız sigara satıcısı var. Bunlar her yıl 6 milyar “Özel Tüketim Vergisi” kaybına neden oluyorlar.
Ya yakalanamayanlar? Bunların geliri vergiye dönüşmediği gibi PKK’ye silah olarak gidiyor. Sonrasında bu silahlarla her gün asker ve Emniyet görevlilerinin şehit edildiklerine ilişkin haberler basına yansıyor.
Akılları sıra AKP Hükümeti “İçki ve sigara ile mücadele ediyorum!” derken devekuşundan farksız olarak kafalar kuma sokuluyor…