16 Mart 2016… Nev York, ABD’nin yalnızca önemli kenti değil, Kanada ile sınırı olan bir eyalettir. Yalnızca eyaletin değil, ABD’nin nüfusu 20 milyona yaklaşan dev kentidir. Bir anlamda Türkiye’nin İstanbul’udur. Ancak o eyaletin içinde Manhattan, sanki Ankara’nın Çankaya’sı gibidir. Diyelim ki Çankaya’da mahkeme var!
Eyalet başsavcısı değil, Nev York başsavcısı değil, Manhattan savcısı (bir anlamda Çankaya savcısı) Preet Bharara, durup dururken Vaşington’a giderek ABD Başkanı Barack Obama ile konuşuyor.
Ardından, Miami’de eşi ve çocuğu ile Florida eyaletine tatile giden İranlı-Türk işadamı Rıza Sarraf’ın “tutuklanması” kararını açıklıyor.
Neden bir yerel savcı, koskoca ABD Başkanı ile böyle bir görüşmeye gerek duyuyor?

***

İki yıl önce Rıza Sarraf’ın İranlı ortağı Babek Zencani Tahran’da yolsuzluk, rüşvet, kara para aklama gibi nedenlerle tutuklanarak ünlü Evin Cezaevi’ne konulmuştu.
6 Mart 2016… İran mahkemesi suçlarını sabit gördüğü Zencani’yi idama mahkûm etti. ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların delindiğini yakından izleyen Amerikan yetkililerini bu idam kararı tetikledi. Manhattan savcısı da Zencani’nin suç ortağı Rıza Sarraf’ı, Obama’yla konuştuktan sonra tutuklattı.
Neden savcı, Başkan ile de tutuklatma kararını görüştü?

***

13 Eylül 2012, 21 Eylül 2012 ve 14 Şubat 2013… Bazı kamu kurumlarına ve savcılığa rüşvet, görevi kötüye kullanma ve ihalelere fesat karıştırma ihbarları üzerine İstanbul savcılığınca soruşturmalar başlatılmıştı.
17 Aralık 2013… Başsavcılık tarafından görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın talimatı üzerine, 17 şüphelinin ev ve işyerlerinde arama yapılarak ele geçirilen çeşitli eşya ve paralara el konuldu.
Dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Oğuz Bayraktar, işadamı Ali Ağaoğlu, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Rıza Sarraf gözaltına alındı.
Soruşturmadan basına, Rıza Sarraf’ın kilit ad olduğu, bürokraside dört bakan ile geliştirdiği ilişkiler ve rüşvet çarkı sayesinde kara para aklama, altın kaçakçılığı gibi birtakım haberler yansıdı.
25 Aralık 2013… Savcı Muammer Akkaş’ın yolsuzluk ve rüşvet iddiasıyla başlattığı soruşturma kapsamında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ı şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırmak üzere bir belge hazırladığı açıklandı.
Ancak, Emniyet Müdürü Selami Altınok, gözaltı ve arama talimatını, gerekçe ve delillerinin yetersizliği nedeniyle geri çevirdi.
Sonrasında dört bakan kurban, “Paralel Devlet ortaklığı” yıkılarak Feto boy hedefi yapılmakla kalınmadı “baş terörist” ilan edildi! Rıza Sarraf da 70 gün süren tutukluluğundan sonra salıverildi! Soruşturmayı yürüten savcılar görevden alındılar.
Başbakan Erdoğan, soruşturmayı, hükümeti ve ekonomiyi zor duruma düşürmek amacıyla yapılan bir operasyon olarak niteledi ve ekledi:
“Bu kişi altın ihracatı yapan biridir. Ülke ekonomisine katkısı olduğunu biliyorum. Hayırsever biridir. Bu tür hayır işlerine de girdiğini biliyorum. Ortada yolsuzluk yoktur. Milletin malına, devletin malına yönelik bir şey var mı?”

***

Anlaşılan Manhattan savcısı, bu bağlantılar nedeni ile ABD Başkanı ile görüşüp bilgi verme gereğini duyduktan sonra Rıza Sarraf’ı tutuklattı. Tutuklatmadan sonra her nedense Halk Bankası’nın hisseleri çakıldı!
Her nedense ABD’de tutuklanmasından sonra Rıza’nın servetini kurtaracak bir yasa tasarısı hazırlandı.
Şimdi herkes gibi ben de Manhattan savcısının Sarraf’la bağlantılı CC1, CC2, CC3, CC4, CC5 ve CC6 kod adlı Türkiye bağlantılı kişilerin kimliklerini merak ediyorum!