Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Zefirion... Halikarnassos... Petrium... Bodrum... (Bedroom!) (17)

11 Ekim 2019 Cuma

“Bodrum madalyonunun öteki yüzüne” göz atmayı sürdürelim...

***

6 Eylül’de bu köşede, “dünyada denizaltı arkeolojisini Türkiye’de kuran” Amerikalı Prof.Dr. George Bass’ın kitabından, “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, tüm Akdeniz yöresinde lider bir müzeye dönüştürülmüştür. Bu yakın işbirliği, bir tek insanın, Oğuz Alpözen’in bilgeliği ve görüşleri ile olmuştur...” sözlerini alıntılamıştım.
Gel gör ki “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi artık bir lider” değil... Ayrıca, 1995 yılında “Avrupa’da Yılın Müzesi” yarışmasında “özel ödül” alan “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi” artık yok!

***

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı projeyi, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulları 2017’de onaylamıştı! Pes doğrusu... Mahkemenin, Ekim 2018’deki “Yürütmeyi durdurun” kararına karşın, yıkım sürmüştü. Bakanlığın üst mahkemeye başvurusu da reddedilmişti!

***

Mimarlar Odası Bodrum Temsilcisi Cevat Kalfa, şu tepkiyi göstermişti: “Ülke turizmi ve Bodrum kenti geri dönülmez bir kayba uğrayacaktır. Bu proje, müze alanlarının artırılmasına yönelik hazırlanmış ise, Bodrum Kalesi inşaat sahası değildir.”

***

Yıllarını bu müzede geçiren arkeolog Ayşe Temiz’in tepkisi şöyle olmuştu:
“Bu proje, şu anda sergilenmekte olan tüm eserlerin yerlerinden oynatılması ile hem yüzeyde hem de yüzeyin altında bulunan binlerce yıllık tarihe büyük zarar verecektir. Bir arkeolog olarak bu projenin nasıl onaylandığına hâlâ inanamıyorum!”

***

Müzede yıllarca müdür yardımcılığı yapan, Prenses Ada’nın görkemli mezarını da bulan arkeolog Aykut Özet, “Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nin eski bir yöneticisi olarak, Türk müzeciliğinin yüz akı olan bu kalenin tahribatına karşıyım. Sağduyu sahiplerini de bu yıkıma karşı çıkmaya çağırıyorum!” demişti.

***

Arkeolog, Canan Küçükeren ise “Bodrum Kalesi’nin içindeki müze ve diğer yapıların yıkılıp yeniden restoresi için ayrılan ihale bedeli 30 milyon TL’dir” demiş ve şunları söylemişti.
“Dünyanın övgüsüne mazhar olmuş, Türkiye’ye binlerce dolar gelir getiren, bir tarihi mekânı yıkmak niye? Bodrum’a Karya Müzesi, Sandalet, Sünger, Etnoğrafya Müzesi gibi yeni müzeler inşa etmek varken, bu yıkımın art niyetli olmadığını düşünmek bile istemiyorum. Kale sadece Bodrum’un değil, Türkiye’nin gururudur!”

***

Müzenin 30 yıl müdürlüğünü yapan, Oğuz Alpözen ise kaledeki tüm tarihi mekânların yok edileceğini şöyle özetlemişti:
“Kaleyi, sıfırdan yapmak, yaşayan müzeyi öldürmek için para harcıyorlar. Burada Uluburun Batığı; dünyanın en eski gemisi sergileniyor. Ziyaretçiler hem gemiyi, hem içindeki eserleri birebir görebiliyor böyle bir sergileme dünyada yok. ‘Biz binayı aynen korumak için yapıyoruz’ diyorlar, ama zaten bina korunuyor. İçindeki gemiden ne istiyorsunuz? Onu da söküp atacaklar. Bunlar kolay yapılmadı, bunlarda Bodrum halkının bütünleşmesi vardı!”

***

19 Nisan 2019’da Bodrum’a gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, kaledeki çalışmaları inceledi, şu bilgiyi verdi:
“İnşallah bir gecikme olmadan, Bodrum Kalesi’nin birinci etabını 18 Mayıs’ta, 2. etabını inşallah seneye 18 Mayıs 2020’de tamamlayacağız. Biliyorsunuz artık buranın sualtı arkeoloji müzesi yetersiz! (Pes! Pes!) Bu yüzden, daha geniş bir sualtı arkeoloji müzesine ihtiyaç var! İnşallah bu sene içinde, Bodrum Mimarlar Odası ile uyumlu hareket ederek projelendirip sualtı arkeoloji müzesinin inşaatına başlayacağız.”
Yapmadan yıkmak! Ortada ne fol var, ne de yumurta! Nerede o müzenin projesi? Nerede bütçesi? Nerede yapılacak?

***

İki yıldır kapalı olan kalenin 18 Mayıs’ta bir bölümü ziyarete açılan müzenin son durumunu, sanırım “ağlamaklı gezen” Alpözen gördüklerini şöyle özetledi:
“Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in son çivisini çaktığı, dünyada tek örnek olan Doğu Roma Gemisi replikasını söküp attılar.
Dünyanın en büyük amfora sergilemesi, Yılanlı Kule Saklı Müze Sağlık Sergilemesi, Alman Kulesi Ortaçağ Sergilemesi yok edildi. Şapelin apsisine ressam Ömer Kipmen’in yaptığı İS 626 yılı Bodrumu’nu gösteren duvar resmi kazınmıştı.
Türkiye Şişe Cam Fabrikaları’nın kuruluşunun 50. yılı onuruna, bağış olarak yaptığı cam salonu da aynı akıbete uğramıştı. Cam eserler, dünyada ilk kez alttan ışıklandırılarak sergilenmişti. Yerine birkaç amfora konularak, altlarına her ne demekse, ‘O devirden kalma!’ yazılmıştı!
Dünyada ilk kez antik çağda enflasyonu gösteren Sikke Salonu müdür odası (Pes!),
Tektaş Batığı Salonu uzman odası (Pes!), Kütük Kayıt Salonu memur odası (Pes!) olmuştu...”

***

Amerikalıların kurduğu “INA Bodrum Araştırma Merkezi” görevlileri de, kalede yok edilen laboratuvarda artık çalışamıyorlardı!

***

Kanuni Sultan Süleyman’ın fethiyle camiye çevrilen kaledeki tarihi “şapel, (kilisecik)yeniden ibadete açılacak. Caminin içine, 1997’de gemi batığı konularak, müze yapılmıştı. Dönemin Kültür Bakanı İsmail Kahraman, 1996’da camiye minare yaptırmış, tüm çabalarına karşın ibadete açılmamıştı.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın talimatıyla, kale içinde 2017’de başlayan yıkımın uzantısı olarak camiye çevrilen tarihi “şapel” bu yıl ibadete açılacak! Üstelik turizmci olan Kültür Bakanı Ersoy, kalenin turizm bağlantısını dışlayarak caminin açılmasını destekliyor!
Not: Sürecek...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları