Muğla Valisi Özer Türk’ün yapımlarını sağladığı karayolları ve havaalanından sonra Bodrum’da iç turizm patladı... Pansiyonculuk yoğunlaştı, motel ve otellerin yapımları hızlandı... Bodrum dış turizme açıldı...

***

5 günlük Kurban Bayramı tatili için Bodrum’a gelenler karayollarında trafik sorunu yarattılar. Bodrum’un 1980’de, 5 bin 500 olan yerleşik nüfusunun, 31 Aralık 2018’de 171 bine çıktığı, 5 günlük Kurban Bayramı’nda mevcut yerli- yabancı turiste ek olarak gelen 1.5 milyon yerli turist ile nüfusun 2 milyonu zorladığı öngörülüyor. Merakım, bu kadar turisti ağırlayacak yatak acaba Bodrum’da var mı? Bodrum, bugün il olsa Erzincan, Gümüşhane, Tunceli gibi 15 kadar kenti nüfus olarak geride bırakıyor...

***

Bu yıl “yalnızca ağustosta” magazin basınımıza yansıyan, “evli çiftler” haberleri yerine, “Türk sevgililer”e kısaca göz atalım:
17 Ağustos 2019, Hürriyet: Nev York’ta geziden dönen Özge Özpirinçci, Bodrum’a “sevgilisi” Burak Yamantürk ile geldi...
21 Ağustos, Hürriyet - Milliyet: Demet Özdemir, Bodrum Yalıkavak’taki evinin havuzunda, “yeni bir aşka yol açtığı” Kaan Yıldırım ile görüntülendi...
24 Ağustos, Milliyet: Gonca Vuslateri, gazetecilere; “Biz istemedikçe çekemezsiniz!” dediği “sevgilisiyle” Bodrum Gümüşlük’te “Aşka geldiler!”...
24 Ağustos, Milliyet: Murat Boz - Aslı Enver Bodrum’da “iki günlük tatile çıktıklarını” söylediler. Çift yakında “evlenecekmiş!”...
26 Ağustos, Hürriyet: Hande Bermek’ten boşanan Murat Başoğlu, “kadın arkadaşı” ile Bodrum Gölköy’de idi...

***

Eylül ayına Bodrumlular “Sarı Yaz” derler! Hava, temmuz - ağustosa kıyasla ılıman, deniz suyu ise ılıktır...

***

2006 magazin basınından alıntılayalım:
13 Ağustos, Milliyet: Bodrum’a uluslararası “eşcinsel turunun” düzenleyici şirketin Başkanı Gabriele Neromi “Amerikalılar, çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeye gelecekleri için, bir sorun olup olmayacağını sordular!” dedi.
Türk eşcinsellere yarı fiyat uygulandığı bu tur için, neden Bodrum’un seçildiğini ise şöyle açıkladı:
“Bodrum, Avrupa’nın en güzel yerlerinden biri... Doğası çok güzel, tarihi büyüleyici ve aynı zamanda da ‘hem ilerici’, hem de konuksever bir tatil beldesi. Bu, Batı Avrupa’nın dışında gerçekleştireceğimiz, ilk tatil olacak. Türkiye çok gizemli bir ülke...”
27 Ağustos, Sabah: “Geçtiğimiz günlerde Nev York Times gazetesinde çıkan bir yazıda Bodrum, Türkiye’nin St. Tropez!’i olarak tanıtıldı. Bu yazının ardından Cumhuriyet yazarı Özgen Acar, Bodrum’un ‘geçmişten bu yana katı ahlakçı tutumlardan uzak halkı ve tarihi sayesinde cinsel özgürlüğün simgesi olduğunu’ yazdı!”
Refik Durbaş: “Bodrumlular daha hoşgörülüdür... Antalya adında bir roman hatırlamıyorum. Selim İleri ‘Her Gece Bodrum’u’ yazdı. Bodrum insanı biraz daha hoşgörülüdür...”
24 Ekim, Milliyet: “160 yabancı eşcinselin, Bodrum çıkarmasında ilginç görüntüler oluştu...”

***

Süngerciliğin anavatanı Bodrum’da, o dönemin toplumsal yaşamını, yaşlılar anlatırlardı...
“En çok eşcinselin Yunanistan’da çıkmasının nedeni, denizci olan bu halkın gemiyle ‘günübirlik değil, 34 ay süren açık deniz yolculuğuna’ çıkmalarıdır.
Aynı durum Bodrumlu sünger tekneleri için de geçerliydi... Çünkü sünger tekneleri, yalnız Türkiye kıyılarına değil, Lübnan ve Libya’ya kadar, en azından 3 aylığına giderlerdi. Bu durumda teknedeki gemiciler, tayfa yamakları olan miçolarla ilişki kurarlardı. Onlar da büyüyünce, yeni miçolarla aynı geleneği yaşarlardı...
Evlerinde kocalarını bekleyen kadınlar da, komşu kadınlarla kendi aralarında ilişki kurmak zorunda kalırlardı...”
Bodrum’un bu tarihsel, toplumsal geleneğinin uzantısını 1967’de Zeki Müren’in Bodrum’a yerleşmesi Türkiye’nin dikkatini de Bodrum’a çevirdi. Oysa Müren, daha önce Antalya’ya yerleşmiş, ama bu ilde tepkiler alınca, hoşgörülü halkı olan Bodrum’a taşınmıştı!
Müren’in, mitolojide “Hermaafrodit” olayının geçtiği, Bordum Bardakçı “Salmakis koyunda” denize girdiğini öğrenen Türk eşcinseller de “Paşa, burada denize girermiş...” diyerek Bardakçı koyuna gitmeye başlamışlardı. Türkiye’deki eşcinseller de, Bodrum’un özgürlük kenti olduğunu öğrenmişlerdi! Bu oluşum, uluslararası ortama da yayıldı!

***

22 Ağustos 2006’da köşemde şöyle yazmışım:
Bodrumlu bir eczacı arkadaşımın söylediğine göre, Türkiye’de kişi başına en çok “kaput” ve “Viagra” Bodrum’da tüketiliyormuş!
Acaba Amerikan basını, neden Bodrum’a “Türkiye’nin St. Tropez’i” ya da Avrupa basını “Bodrum, hızla parlayan bir kent oluyor” diyor?
Not: Sürecek...