Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Dayaklı ve Coplu Ekonomi...
\n\n\n
Seçim öncesinin tozu dumanı arasında yok olup gitti İSMMMO’nun “Türkiye Sanayi Üretimi ve Gerçekler” raporu. Oysa bugün iktidar partisinin seçim gündemi içinde “kasıtlı” olarak yer almayan “yoksulluk ve işsizlik” ana köklerini bu ülkenin sanayi üretiminde çuvallamasından alıyor. “Kasıtlı yer almıyor” dedik; çünkü 8 yıl boyunca tek başına iktidar olmasına karşın işsizliği ve yoksulluğu azaltacak en küçük bir adım atmamış olan AKP’nin şimdi meydanlara çıkıp yapacaklarını sıralaması komik kaçardı. Onlar da zaten bunun farkında oldukları için enerjilerini “Kanal İstanbul” benzeri “çılgın projelerine” sarf etmeyi yeğlediler. Miting meydanlarında Başbakan yeni projelerini sıralarken yanına yaklaşarak “İşsizim” diye haykıran bir iki kendini bilmezin üzerine 10’ar polisin atılıp biçareleri coplaması ile diğer sesler de kendiliğinden kesiliverince o konu da kapandı şimdilik... Gelelim İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın raporuna... Sanayi sektörünün 3 bin ürün kalemi incelenerek hazırlanan rapora göre Türkiye üretemediği 18 ürüne, 5 yılda 29.4 milyar dolar ödüyor. Optik cihazlar, tıbbi görüntüleme cihazları, yazıcı ve kopyalama cihazları gibi yüksek teknoloji ürünlerin başı çekiyor. Tabii cep telefonları ve dijital kameralar olmak üzere birçok tüketici elektroniğini de unutmayalım. Tansiyon aletini, klavyeli çalgıları, bankaların ATM’lerini, matbaaa makinelerini hep ithal ediyoruz. Helikopter ve uçakları saymayalım bile... Özel havayolu şirketlerinin de devreye girmesi ile her yıl onlarca uçak satın alınıyor, “herkesi uçuruyoruz” reklamları ile vatandaş göklerden yere inmiyor, ancak kendi uçağımızı üretmeyi daima erteliyoruz. Sadece tekstile dayalı ekonomi ile yol alınamayacağını gördük. Ancak bir türlü “katma değerli üretim temelli ulusal bir ekonomi” inşa etme yoluna gidilmedi. İşin gelip dayandığı yer ise kaçınılmaz şekilde “ulusal ekonomi”. Ötesi yok. Liberaller “ulusal” sözcüğünden bile hâlâ dehşete düşseler de, güçlü bir ulusal ekonomi oluşturulmadıkça cari açığa mahkûmiyetimiz sürecek... Bugüne kadar AKP’nin ekonomideki şansı hem Türk bankacılık sektörünün güçlü olmasıydı hem de küresel ekonominin zafiyetiydi. Sıcak para girişleri daima imdadına yetişti. Ancak küresel ekonomi üzerindeki kara bulutlar dağılmış değil. Her ne kadar G8 ülkeleri 5 gün önce Fransa’nın Deauville kentinde toplanarak dünyaya iyimserlik mesajları vermeye çalışsalar da Avrupa’daki borç krizi henüz aşılamadı. Ergin Yıldızoğlu önceki gün köşesinde “ABD ekonomisinin günde yaklaşık 6 milyar dolar açık ürettiğini ve 14.294 trilyon dolarlık borç sınırına çarpmak üzere olduğunu” yazdı. Yıldızoğlu’na göre “artık ABD’nin temerrüde düşmesinin engellenemeyeceğine inanılıyor. Öyleyse durumu idare etmenin yollarını aramak, panik önlemeye yönelik bir söylem yaratmak gerekiyor”. Zaten G8’de küresel ekonominin baronları tam da bunu yapıyor. Türkiye ve Türkiye gibi ülkelerin tek şansları ise kendi ayakları üzerinde durabilen, katma değerli üretime odaklı bir ekonomi yaratmaktan geçiyor. Çin bunu anladı ve kendi özgün ekonomisini yaratıyor. Yoksulluk ve işsizliğin de en önemli ilacı bu... Bu yapılamaz ve AKP de iktidarda kalmayı sürdürürse önümüze dayatılacak olan ‘dayaklı ve coplu ekonomi’dir...
\n***
\nAlev Coşkun’un ‘Liberal Ekonomi’nin Çöküşü - Küresel Kriz’ kitabı tam da ulusalcı ekonomilerin yükselişine vurgu yapıyor. “2011’in ilk çeyreğinde kriz hâlâ sürüyor ve ne zaman sona ereceği belli değil. Ekonominin eski düzeyine ulaşması uzun sürecek. BM, AB, Dünya Bankası, IMF gibi kurumlar bu krizi ‘yüzyılın tsunamisi’ diye niteliyor. Kriz liberal piyasa ekonomisinin çöküşü. Adam Smith’in ortaya koyduğu liberal ekonominin temelindeki o ünlü kuralı ‘her şeyi piyasaya bırakın, piyasanın görünmez eli her şeyi düzenler’ anlayışı çöktü. Bu kriz piyasanın görünmez elinin her şeyi düzenleyemediğini ortaya çıkardı. Bunun analiz edilmesi gerekiyordu” diyen Coşkun, “Son otuz yıldır, ‘Ulus devlet çöktü’, ‘Ulusalcı ekonomi yoktur, küreselleşme vardır’ denildi. Ama bütün bu savlar, 2008 küresel kriziyle ters kepçe geldi” vurgusunu yapıyor. Kitap 2008 krizini ve dünyadaki ekonomik gelişmeleri anlamaya yarayacak bir kaynak kitap niteliğinde...
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama