Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Gençler ve Tercihler...
Gençlerinin güven duygusunu giderek yitirdiği bir ülke yarınlara nasıl hazırlanabilir? Bu üçüncü yıl... Kopya iddiaları, şifreler, kayıp soru kitapçıkları, yanlış hesaplanan puanlar ile geçen... 2010 yılında ÖSYM skandalları ilk başladığında kamuoyunda hayli yankı bulmuştu. Hemen peşinden KPSS’de 500’ün üzerinde adayın soruların tümüne yanıt verdiği anlaşıldı, sınav iptal edildi.. Bunlar ilklerdi; skandallar birbirini kovaladı. Sıralamaya gerek yok, çoğunu biliyorsunuz. 2011 yılı da birçok gencin hayatını karartarak aynı şekilde geçti. Baktık ki ne kimseden hesap soruldu, ne istifa eden, ne özür dileyen çıktı. Bu yıl da farklı olmadı. Ve toplum olarak bu eğitim yolsuzluğuna alışmaya başladık. Öyle ki artık medyadaki sesler bile çok daha cılız. Yanlış hesaplanan bir puan, mağdur gencin tüm yaşamını, geleceğini altüst ederken bunun haber değeri bile artık olmuyor. Tamam kabullendik son 3 senedir yaşananların iktidarın kendi kadrolarını doldurma operasyonu olduğunu... Hiç olmazsa söylesinler bilelim: Kaç kadroya daha ihtiyaçları var?
\nMevcut sınav sistemine inanan kaç kişi var acaba merak ediyorum. Konuştuğum gençlerin, çocukları sınavlara hazırlanan ailelerin hepsi yılgın. Düşünün bir; en düşük gelirlisinden, en cahilinden tutun çocuklarının iyi eğitim alması için çabalayan, dershanelere avuç dolusu paralar akıtan ana babalar; daha ilköğretim üçüncü sınıftan itibaren sınavlara odaklanan çocuklar ve iştah kabartan bu sektörün diğer tarafı: dershaneler, özel okullar, vakıf üniversiteleri... Peki ya sonuç? Adaletin artık esamisinin bile olmadığı sınavlar ve çaresiz bu sınavlara hazırlanmaya devam eden çocuklar, gençler...
\nÜniversiteye girmeye hak kazanan gençler şimdi tercihlerini yapma telaşında. Bakıyorum yer gök vakıf üniversitelerin standları ve ilan panoları ile dolu. Sanırım tanıtım için seçtikleri en gözde mekânlar ise AVM’lerin önleri... Şüphesiz onlar açısından doğru seçim: tüketim toplumunun neferlerini en kolay ve zahmetsiz yakalama yeri.
\nNeredeyse tatil köyü konseptiyle düzenlenmiş göz alıcı kampuslar ön planda. Peki ya eğitimin kalitesi? Bugün Türkiye’deki üniversitelerin sayısı 70’e yaklaştı. Sağda solda ot gibi biten yeni üniversiteler türüyor. Bunların önemli bir bölümü konterjanlarını bile dolduramıyor.
\nAslında tüm bunlar sistemin tam bir çöküş hali. Çünkü gerek aldıkları eğitimin düşüklüğü, gerekse hayata bakış açıları doğrultusunda “Hiç olmazsa bir diplomam olsun” diye düşünen önemli bir kitle var. Ve onları kendilerine çekmeye çalışan üniversite bozmaları...
\n\n\nKKTC’deki ODTÜ aslında bir fırsat. Ama kimler için?
\n\n\n\n
Evet yanlış okumadınız. Üstüne basa basa söylüyorum. Gerçekten bilginin gücüne, iyi bir eğitimin, köklü bir okuldan mezun olmanın önemine inanan gençler ve aileleri için ODTÜ Kıbrıs iyi bir fırsat. Şöyle ki: İyi bir öğrencisiniz, harıl harıl sınavlara hazırlandınız. Nasıl bir meslek istediğinizi biliyorsunuz. Amacınız iyi bir devlet üniversitesini kazanmak ya da iyi bir vakıf üniversitesinde burslu okumak. Ancak o ya da bu sebeple, sınavda istediğiniz puanı tutturamadınız. İşte o öğrencilerin ODTÜ Kıbrıs seçeneğini de değerlendirmeleri arasına almalarını öneriyorum. Öncelikle yıllık ücreti Türkiye’deki üniversitelerin yarısı kadar; 12 bin TL dolayında... Bu yıl tüm öğrencilerin burslu okuması kararlaştırılmış... Bir bölümü yüzde 25, bir bölümü yüzde 50, bir bölümü yüzde 100 burslu okuyacak... Yurt ücretleri 3-6 bin TL arası... 3 bin dönüm arazi üzerine kurulmuş son derece modern laboratuvar, kütüphane, spor salonu, yurt olanaklarına sahip olan üniversitede bugün her sınıfta 12 öğrenci okuyor... Hocalar Kıbrıs Kampusu tarafından öneriliyor. Ankara’da testlerden geçerek kabul ediliyor...
\nGiriş puanı merkeze göre daha düşük. Ama final sınavları merkezle aynı içerikte olup aynı saatte yapılıyor. Yani ODTÜ Kıbrıs mezunu ile Ankara mezunu arasında bilgi açısından fark yok... Nitekim mezunların yüzde 49’u hemen iş bulmuş, yüzde 32’si yüksek lisansa başlamış yalnız yüzde 19’u askere gitmiş veya iş arıyor. Okulun rektörü Prof. Dr. Turgut Tümer “Ankara’da çok yüksek puanla öğrenci alan ODTÜ’ye giremeyen, isterse çok daha düşük puanla aynı eğitimi KKTC’de alabilir” diyor. Ama nedense pek tercih edilmiyor. Aynı şekilde Kıbrıslı gençler de üniversite eğitimi için Türkiye’deki ve İngiltere başta olmak üzere diğer ülkelerdeki okulları seçerken, burunlarının dibindeki üstelik pahalı olmayan, üstelik ODTÜ kalitesinde eğitim veren bir okulu fazla tercih etmiyorlar?
\nBu sorunun yanıtı gençlerin “zoru ve kaliteli olanı seçmek yerine kolay olana yönelme tercihlerinde” yatıyor. Ve bu bakış açısı Türkiye’nin tam da eğitim gerçeğini anlatıyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması