Tarih 30 Ağustos 1922... Yer: Dumlupınar. Saat 14.00. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusuna hücum emrini verir. Savaş zaferle sonuçlanacak ve Türkiye tarihinin en önemli dönem noktası olacaktır. Bu yüzden Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olarak kutlarız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı.

Hücum Arapça kökenli bir sözcük. Farklı anlamlarda kullanılabiliyor: Üşüşme, bir yere toplanma, saldırı, ileri. (TDK)

Atatürk’ün hücumu ileriyi işaret ediyordu. Ve hücum yani o ileri işareti savaş sonrasında da durmadı. Yönetim şekli, devrimler hep aynı mantıkla belirlendi: İleri.

Temel ilke ve hedef tam bağımsızlıktı. Siyasi, mali, ekonomik, adli, askeri, kültürel yani her hususta tam bağımsızlık. Kısa sürede hepsinin taşlarını teker teker döşedi. Denk bütçenin ekonomik bağımsızlık için önemini iyi bilirdi. Gereğini yaptı. İlerleme ve Aydınlanma yol gösterici oldu. Öyle bir yoldu ki hem küllerinden yeniden doğan genç, yoksul ama onurlu Türkiye’yi dünyanın itibarlı ülkeleri arasına soktu hem de Atatürk’ü dünya tarihinin en etkili liderleri arasına... 

***

Aradan koca 102 yıl geçti. Kaç nesil, kaç hükümet... Hücumu seven millet olduk ama çok farklı bir anlamda.

Tarım arazilerine hücum... Betonlaştır daha çok kazan.

Hazine arazilerine hücum... Yandaşlara ihalelerle hem kazan hem kazandır.

Kentlere hücum... Yanlış şehirleşme politikaları ile köyleri boşaltarak kentlere taşı ama kentli olma bilincini verme.

Altına, dolara hücum... Bizim milletin kendini korumaya alma dinamosu, haksız da değil.

AVM’lere hücum... Tüketimi pompala... Üreten değil tüketen Türkiye yarat.

***

Hücum... Koş... Kaçırma fırsatı... Üşüş... Saldır...

Bir asırda ilerlemenin anlamını başarıyla değiştirdik. 

85 milyon nüfus... Bir türlü aşılamayan orta gelir tuzağı.

Hukukun üstünlüğü kategorisinde 173 ülke arasında 148. sırada.

2023 Dünyada Özgürlükler Raporu’na göre özgürlük puanı son 10 yılda en fazla düşen ülkeler arasında beşinci sırada. 

Avrupa Konseyi’ne üye ülkeler arasında yaklaşık 350 bin kişi ile mahkûm ve tutuklu sayısının en yüksek olduğu ülke. (2023 yılı cezaevi raporu: İngiltere’de bu sayı 91 bin, Fransa’da 72 bin ve Polonya’da  71 bin) 

İtibarı yerle bir olan Türk pasaportu.

Beyin göçü en fazla olan 34 ülke içinde 24. Sırada. Ve ne yazık ki iyi eğitim gören 100 kişiden 59’unu göç nedeniyle kaybetmekte. 

Bir milyona yakın öğrencinin üniversite öğrenimini yarıda bıraktığı bir ülke. 

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yayımlanan Gösterge Değerleri Raporu’nda yer alan “Mezunlar Hariç Üniversiteden Ayrılan Öğrenci Sayısı” verisine göre üniversitelerini bırakan öğrenci sayısı ülkedeki 50 ilin nüfusunu geçti.

Türkiye, yüzde 38 oranla kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı OECD ülkesi olarak birincisi sırada.

***

Daha ne diyelim?

30 Ağustos bu ülkeyi Aydınlanmaya taşıyan bir zaferdi. Gururla kutlayalım. Ama kutlarken nereden nereye geldiğimizi de hatırlayalım...