Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yerli Otodan Pancar Motor'a...
\n\n\n
Geçen hafta “Yükselen Güç: Devlet Kapitalizmi” başlıklı yazımda The Economist dergisinin geniş bir dosya halinde incelediği “Devlet Kapitalizminin Yükselişi: Gelişmekte olan Ekonomilerin Yeni Modeli” konusuna yer vererek “Çin, Rusya ve Brezilya’nın başı çektiği gelişmekte olan ülkelerde kamu şirketlerinin dünya ticaretinde ve sermaye piyasalarında ön saflarda olduğu bir dönemin içindeyiz” demiştim. Yalnız Çin, Brezilya, Rusya’nın değil Singapur, Güney Afrika ve Arap ülkeleri gibi devlet kurumlarının, büyük şirketlerle iç içe geçmiş yapısının incelendiği dergi de “devlet kapitalizmi”nde piyasaya “görünen bir el”in müdahale ettiğini yazıyordu. Son 30 yılda Çin’in her yıl ortalama yüzde 9.5 büyümesi, yine Çin’in uluslararası ticaretteki payının her yıl yüzde 18 dolayında artmasının arkasındaki en büyük etmen kamu şirketleri. Kendi yazımın sonunu “Her şeyini babalar gibi özelleştiren Türkiye’nin kendine bu dönemin yeni modeli içinde nasıl bir yer açacağı sorusunu ortaya atalım. Artık elimizde ne bir TÜPRAŞ, ne bir PETKİM ne bir Ereğli kaldı. Teletaş çoktan ruhunu teslim etti. Türk Telekom Lübnan’ın kucağından Katar’ın koynuna geçiyor…” diyerek bitirmiştim. Birkaç gün sonra Pancar Motor olayı patlak verdi. Üstelik tam da “yerli otomobil” ve “yerli marka” kavramlarının tartışıldığı bir dönemde. Motoru ve şasisi Fiat’tan otomobilin nasıl “yerli” sayılabileceği sorgulanırken... Bildiğiniz gibi Pancar Motor Türkiye’nin ilk yüzde 100 yerli motor fabrikası. Sevelim sevmeyelim, o ayrı bir konu, merhum Necmettin Erbakan’ın önderliğinde Türkiye’nin dizel motor ihtiyacını karşılamak için 1956 yılında devlet tarafından kuruldu. İlk kurulduğunda adı “Gümüş Motor”du, 1965 yılında Pancar Motor olarak isim değiştirdi.
\nKısa zamanda marka oldu. Yıllar yılı Anadolu’nun her köşesinde çiftçinin sağ kolu oldu: Tarlaları suladı, küçük traktörlere güç verdi, jeneratörleri çalıştırdı. Anadolu da ‘pat pat’ diye adlandırılan pikap gibi römorkların üzerine varıncaya kadar her anlamda tarımına, sanayisine hizmet etti.
\n1964 yılında fabrika Türkiye Şeker Fabrikaları ve Pancar Kooperatifleri’nin sahipliğine geçip özelleşti. Geçen 56 yıl içinde iki kez iflas etme noktasına gelen fabrika, 1980’li yıllarda devlet yardımıyla, 1990’lı yıllardaki krizde fabrika arazisini satarak ayakta kalabildi. 2009 yılında markayı yeniden diriltme çabaları sonrasında Pancar Motor, borçlarını yapılandırıp yeni modeller çıkardı. Çin ve uzakdoğu rakiplerin yanı sıra Türkiye’de üretim yapan İtalyan Lombardini’nin pazar payını artırması Pancar Motor’u da yeni arayışlara yöneltti. Öyle ki son üretilen alüminyum gövdeli motor eski hantal gürültülü motorun yerini aldı üstelik çok daha düşük bir maliyetle. Bununla da yetinilmedi. 2008’de bir kamyonet üretilmesi fikri oluşmuştu. At arabalarının yerine alabilecek hafif bir ticari araç. Fabrikada örgütlü Birleşik Metal-İş’in işyeri temsilcisi Murat Özden’e konuyu sorduğumuzda şunları söyledi: “Evet bir deneme üretimi yaptık. Maliyet biraz yüksek çıktı bu yüzden seri üretime geçilemedi. Ancak yönetim de işin üzerine gitmedi. Devlet desteği alınabilir, AR-GE çalışmalarıyla maliyet kesinlikle aşağıya çekilebilirdi. Şu anda ülkede bu tarz Hint malı, Çin malı araçlar dolaşıyor...”
\nAncak 2002-2007 arasındaki kira borçları yüzünden 2 ay önce Pancar Motor’a tahliye davası başlatıldı. Başlatan kurum arsanın sahibi Kayseri Şeker. Ancak çalışanlar Pancar Motor’un Yönetim Kurulu Başkanı aynı zaman şirketin en büyük hissedarı konumundaki Eskişehir Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Halil Ünal’ı da suçluyor. Birleşik Metal İş 2. No’lu Şube Başkanı Yılmaz Bayram ile telefonda konuştum. Bayram, fabrikanın bu duruma gelmesinde 12 yıldır yönetimde olan ve aynı zamanda Eskişehirspor Kulübü Başkanı Ünal ve ekibinin payı olduğu görüşünde. “Ünal önce üretimi bitirdi, zarar eder noktaya getirdi, şimdi haciz işlemleri başladı. Fabrikayı Eskişehir’e taşıyacağını söylemişti onu bile yapmadı. Makineleri satma peşinde” diyor.
\nSonuçta 56 yıllık Pancar Motor Bayrampaşa’daki fabrikasını tahliye etmeye hazırlanıyor. Fabrikanın 44 dönümlük arsası, İstanbul emlak devlerinin iştahını kabartmış durumda. İşin en acısı ise Pancar Motor’un batışı konusunda, yerli otomobil üretme iddiası taşıyan AKP’li politikacılardan en küçük bir ses bile çıkmıyor olması. Hatırlayın; Amerikan otomotiv devi General Motors tam iflasın eşiğine gelmişken ABD devleti bu büyük markanın yok olmasına razı olmamıştı. ABD yönetimi 2009 yılında 52 milyar dolarlık destekle iflastan kurtarmıştı. ABD Hazinesi GM’nin yüzde 32 hissesine sahip.
\nBaşta da dediğim gibi dünyada fırtına gibi esen bir model var: Devletlerin kendi markalarına sahip çıkmaları ve küresel rekabette ellerini güçlendirmeleri. Biz ise elimizdeki değerlerin farkında bile değiliz. Bir yerlerde sessiz sedasız bir yerli araç üretiliyor. Üstelik yüzde yüz yerli bir motor ile... Biz ise onu geliştirip güçlendireceğine elinin tersi ile iten mantık ile nereye koşuyoruz o da belli değil...
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti