Öztin Akgüç

Cari İşlemler Açığı

21 Kasım 2014 Cuma

T.C. Merkez Bankası 2014 yılının ilk dokuz aylık (Ocak-Eylül) dönemine ilişkin “Ödemeler Dengesi” tablosunu açıkladı. Tabloya göre cari açık, dokuz aylık dönemde, bir önceki yılın eş dönemine göre 18.323 milyon USD, yüzde 37.3 düzeyinde azalarak 30.860 milyon USD’ye inmekte, yıllık bazda da 46.731 milyon USD’ye gerilemektedir.
Ülkemizde cari işlemler açığını belirleyen başlıca etken, ithalat hacmidir. Türkiye’de üretim, özellikle de sinai üretim büyük ölçüde ithalata bağlı olduğundan, ekonomik büyüme ile ithalat arasında doğrudan ilişki bulunmakta, ekonomide üretimin, büyümenin yavaşladığı dönemler ithalat hacmi daralmakta; 2001 gibi derin kriz yıllarında cari işlemler fazlası dahi verilmektedir.
Ekonomik büyümenin hızlandığı dönemlerde cari açıklar da artmakta, Cari Açık/GSYH oranı 2011 yılında olduğu gibi, yüzde 10 düzeyine değin yükselmektedir.
2014 yılında büyüme hızının, resmi tahminlere göre de yüzde 33 gerilemesi, cari işlemler açığında azalışa yol açmıştır. Bununla beraber yine de Cari Açık/GSYH oranının yüzde 5.7 düzeyinde gerçekleşmesi beklenmektedir.
Ödemeler dengesinin cari hesap bölümü, milli gelir hesaplarıyla ilgilidir. Önemli olan yüksek büyüme hızı ile birlikte, eş anlı olarak cari işlemler açığını azaltmaktır. Bu amacı gerçekleştirme yolu da ihracat artışı yanı sıra ithal ikamesi yoluyla, ithal edilen malları yurtiçinde üretmektir. Ancak bu şekilde büyüme hızı artarken, cari işlemler açığı da daraltılabilir.

***

İhracat artışı denildiğinde yalnız mal ihracatı anlaşılmamalıdır. Hizmet ihracatı da bu kapsamdadır. Bu bağlamda bazı ülkelerde, örneğin ABD’de ihracat rakamı, mal ve hizmet ihracatını birlikte kapsamaktadır. Hizmet ihracatı kapsamında turizm ağırlıklı olmakla beraber, yurtdışı taşımacılık, yurtdışı taahhüt, hatta bilgi ihracatı da önemlidir. Hizmet ihracatı artışı da büyümeyi hızlandırırken cari işlemler açığını da daraltır.
Hizmetler kapsamında yabancı sermayenin yurtdışı yatırımlarının gelir ve giderleri de yer almaktadır. Ülkede yaratıp da yurtdışına transfer edilen kâr payı, faiz ücreti gibi faktör gelirleri, cari açığı artırmakta, GSYH’yi (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) etkilememekle beraber, GSMH’yi (Gayrisafi Milli Hasıla) de azaltmaktadır.
Türkiye’nin dış borçları, Türkiye’de yabancı sermaye yatırımları artışına koşut yurtdışına faiz, kâr payı, royality transferleri de artmakta, bu gelişme cari açığı artırmanın yanı sıra GSMH’yi azaltıcı etki de yapmaktadır.
Bir zamanlar “finanse edilen cari işlemler açığı önemli değildir” gibi yarı cehalet yarı yalakalık içeren yorumlar, değerlendirmeler yapılıyordu. Artık bu tür söylemler duyulmuyor, cari açığın finansmanı ve kalitesinin önemi vurgulanıyor.
Cari açığın finansman şekli sermaye hesabı, geçici, genelde ufak tutarları, kalemleri, hareketleri kapsadığından, Finans Hesabı (brüt) ile Rezerv Varlıklar kalemlerinde izlenir. Bu kapsamda cari açık; (a) yabancı doğrudan yatırımlar, (b) portföy yatırımları, (c) dış kredilerle finanse edilir.
Yetersiz kalmaları halinde rezerv varlık azalışı ile cari açığın kaliteli finansman şekli olarak, doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve uzun vadeli dış kredilerle fonlanması yeğlenir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımı, GSYH’ye katkıda bulunduğu gibi derhal ülkeyi terk etmesi gibi bir riski de yoktur. Buna karşı keza süreli dış kredilerle fonlama risklidir, kısa süreli dış yükümlülüğü, dolayısıyla kırılganlığı artırır. Bu tür kredilerin yenilenememesi (rollover) riski, tehlikesi her zaman vardır. Günümüzde en tehlikeli finansman şekli yabancıların menkul değer alımı yoluyla yaptıkları portföy yatırımlarıdır. Bu tür yatırımlar insanları hedge fon da olsa vurgunsal (spekülatitif) amaçlı büyük fonlar tarafından yapılmakta, fonlar politik, ekonomik nedenlerle kısa sürede ülkeyi terk ederek istikrarsızlık yaratmakta, döviz kurlarında aşırı dalgalanmaya yol açmaktadır. Türkiye, 2014 yılında cari işlemler açığını, ağırlıklı olarak portföy yatırımları ve kısa süreli dış borçlarla fonlamaktadır. Cari işlemler açığının daralması, hem nedeni hem de finans şekli itibarıyla başarı sayılamaz.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları