Öztin Akgüç

Devşirme CHP’lilik

05 Temmuz 2015 Pazar

CHP yönetimi, galat düşünce, yanılgı ile başarılı da olamıyor, yanılgı içinde dolayısıyla da. “CHP’nin geleneksel oyları iktidar için yetersiz, oyları artırabilmek için esnemek gerekiyor” düşüncesinden kaynaklanıyor.
Sağa açılmak, Batı’nın sosyal demokrat partilerine öykünmek, neo liberallerin de beğenisini kazanmak, iş çevrelerine hoş gözükmek, böylece partinin oyunu artırarak iktidar olmak düşüncesi sürüyor.
CHP 1980 darbesinden sonra bu tür yanılgılarla, hareket ediyor. Devşirme CHP’lilik, sözde ünlülerle vitrin süsleme peşinde. Peki, başarı kazanılıyor mu? Hayır. Oylar CHP’nin 1980 öncesi geleneksel oy oranının gerisinde kalıyor. Her seçim sonrası teselli, bir bahane bulunuyor. Önceden “Seçimi yitirdik ama oylarımız arttı” gerekçesi ileri sürülüyordu. 25’inci milletvekili seçiminde hem oy hem de milletvekili sayısı azalınca, bu kez partinin birinci sırada olduğu il sayısında artış başarı ölçüsü, tesellisi oldu. Yakın gelecekte başarı ölçüsü sandık sayısına indirgenirse şaşmamak gerekir. “Kazanılan sandık sayısı arttı” diye övünülebilir.

***

Einstein, aynı denemeyi yapıp farklı sonuç beklemek akıllıca bir davranış değil demiş, ama CHP kaç seçim dönemidir Sayın K. Kılıçdaroğlu, öncesi, selefi de dahil bu denemeyi yapıyor. Sonuç değişmiyor.
CHP son dönemlerde hangi seçimde partinin ilkelerini, temel ilke laikliği, altıoku, devletçiliği, planlamayı, sinaileşme programını, KİT’leri, ciddi bir vergi yapısı değişikliğini, iç tasarrufları artırmayı, savundu da oyları azaldı. Anımsamıyorum. Savunmak için inanç gerekiyor.
Devşirme particilerle tutarlılık, savaşım gücü, özveri, etkinlik sağlanamıyor, bu yaklaşım partinin gerçek tabanında da güveni sarsıyor. Güven eksikliği oylamaya katılmama tepkisini, sonucunu doğuruyor. Son seçimde çevredeki birkaç örneğe bakarak genelleme yapmak belki doğru olmayabilir, ama seçime katılmayan yüzde 16 oranındaki seçmen kitlesinin önemli bir bölümü CHP’li veya CHP eğilimli seçmen olabileceğini düşünüyorum.
CHP ilkelerini benimsememiş, belki yaşamı boyunca CHP’ye oy vermemiş, vermeyi dahi düşünmemiş bir kişi niçin CHP’ye girer: adayları, yöneticileri arasında yer alır? Başkanın nazik davetini kırmamak için mi? Herhalde böyle bir güdüye inanmak zor. Bir beklenti ile CHP’ye geliyorlar. Partiye giriş inanç temelinde olmadığından da ayrışma çabuk oluyor, vitrin bozuluyor.

***

Batı demokrasilerinde yerleşmiş geleneklerden, parti etiğinden söz ederiz. Yerleşmiş gelenek, seçimde başarılı olamamış parti liderinin başkanlıktan çekilmesidir. Nitekim yakın bir geçmişte İngiltere’de yapılan milletvekili seçiminde İşçi Partisi Başkanı Ed Miliband, partisini iktidara taşıyamadığı için, seçimin ertesi gününü dahi beklemeden istifa etti.
Bizde art arda üç seçim başarısızlığından sonra, istifa bir yana, istifa gündeme gelmesin diye koalisyon girişimleri yapılıyor.
O zaman partinin yöneticilerine şu soruyu yöneltmek gerekiyor. “Sizlerin işlevi ne?” Partiyi işlevsizleştirmek mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları