Öztin Akgüç

İç Borçlar-Dış Borçlar

27 Nisan 2012 Cuma
\n

\n

\n

\n

Zaman zaman ekonomide başarı öyküsü anlatılırken, politikacılar, hatta TV kanallarına yorumcu, uzman diye çıkarılan, tanıtılan kişiler, eski borçlar ödeniyor, borç yükü hafifliyor türünden sözler söylerler ya da bu tür izlenimler yaratırlar. Çoğu kez de IMFye olan borç azalışını, taksit ödenmesini kanıt olarak gösterirler.\n

\n

Resmi rakamlardan (Hazine Müsteşarlığı-TCMB ve TÜİK) yararlanarak AKPnin iktidara geldiği 2002 yılı sonundan itibaren dış ve iç borçlardaki gelişme, yıllar itibarıyla TABLO: Ide gösterilmiştir.\n

\n

\n

\n

Resmi verilerin de ortaya koyduğu gibi AKP döneminde dış borçlar, cari USD değerleriyle yüzde 136.6, iç borçlar da cari TL değerleriyle yüzde 202.0 oranında artmıştır. AKP döneminde borç ödenmiştirdemek ne büyük aldatmaca ise, AKP, kendinden önce 57 hükümetin, 80 yılda yaptığı borcun iki katı iç borç, bir buçuk katına yakın da dış borç yapmıştır, borçları bu denli arttmıştırdemek de yanıltıcıdır. Bu dönemde TL de USD de değer kaybetmiş olduğundan, değer kayıplarını dikkate alan bir düzeltme yapmadan, sabit bir değere indirgemeden, cari değerle yapılacak karşılaştırmaların abartılı olacağı açıktır. İç borçlar yalnız Hazinenin borcudur. Dış borçlar ise hem özel hem de kamunun, Türkiyenin dış borçlarını kapsar. Dış borçların kamu ve özel olarak dağılımı, vadeler itibarıyla TABLO: II olarak düzenlenmiştir.\n

\n

Kamu dış borçları TCMByi de içerdiğinde 2002-2011 döneminde cari USD değeri ile yüzde 20.0 oranında artarak 86.536. milyon USDden 103.798 milyon USDye yükselmiştir. TCMB dışında, kamu dış borçları 2002-2011 döneminde yüzde 45.8 oranında artarak 64.533 milyon USDden, 94.099 milyon USDye yükselmiş; TCMBnin 2002-2011 döneminde dış borçları ise yüzde 56.0 oranında azalarak 22.003 milyon USDden 9.699 milyon USDye gerilemiştir.\n

\n

Özel sektör dış borçları ise 2002-2011 döneminde cari USD değeri ile yüzde 370 oranında artarak, dört katına yaklaşan bir artışla 43.056 milyar USDden 202.754 milyon USDye yükselmiştir.\n

\n

2002 yılında kamunun toplam dış borç içinde payı, yüzde 17.0si TCMBye ait olmak üzere yüzde 66.8 iken, bu pay 2011 yılı sonunda yüzde 3.2si TCMBye ait olmak üzere yüzde 33.8e gerilerken, özel sektörün payı yüzde 33.2den yüzde 66.2ye yükselmiştir.\n

\n

Borçların vade yapısına gelince; 2002 yılında kamu dış boçlarının yüzde 3.0ü kısa, yüzde 97si uzun süreli iken, 2011 yılında yüzde 8.0i kısa, yüzde 92.0si uzun süreli (vadesi bir yıldan uzun) borç halini almıştır.\n

\n

Özel sektörün dış borçları 2002 yılında yüzde 32.2si kısa, yüzde 67.8i uzun süreli iken 2011 yılında yüzde 37.3ü kısa yüzde 63.7si uzun süreli borç yapısı oluşmuştur. Türkiye genelinde 2002 yılında dış borçların yüzde 12.7si kısa, yüzde 87.3ü uzun süreli iken, 2011 yılında dış borçların yüzde 27.3ü kısa, yüzde 72.3ü uzun süreli şeklini almıştır. Vade bitimine bir yıldan kısa süre kalan borçlar da eklendiğinde, kısa süreli borçlar oranı yüzde 37.0ye değin yükselmektedir.\n

\n

Türkiyenin dış borçlarında hem politika hem yapı değişikliği gözleniyor. Türkiye, 1980 öncesi kamu tarafından proje, program, yatırım amaçlı uzun süreli borçlanırken, bu politika 1980 sonrası özellikle AKP döneminde değişmiş, kamunun yatırımları büyük ölçüde azaldığından, kamu dış borç yerine daha çok bütçe açıklarını fonlamak için iç borçlanmaya yönelmiştir.\n

\n

Dış borçlanma ise daha çok dış ticaret açığını fonlamak amacıyla özel sektör tarafından yapılmaktadır.\n

\n

Dış borçlanmada amaç, vade, borçlular değişirken, alacaklılar, dış borcun sağlandığı kaynaklar da değişmiş, Türkiye 1980 önceleri ağırlıklı olarak uluslararası finans kurumlarından, ikili anlaşmalarla devletten devlete borçlanırken, artık yabancı ticaret bankalarından borçlanmaktadır. Borçlanmanın getirdiği ve getireceği sorunları, ayrı bir yazıda irdelemeye çalışacağım.\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Trump tehlikesine teyakkuz 11 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları