Öztin Akgüç

İktidara doğru kurultayı

29 Temmuz 2020 Çarşamba

CHP’nin 37’nci, iktidara doğru diye yaftalanan olağan kurultayının, bir slogan olarak kalmaması, amacına ulaşabilmesi için, izlenecek politikalara, alınacak kararlara yol gösterici bir stratejinin belirlenmesi gerekir. Strateji belirlenirken, partinin kökeni, kuruluş amacı, ilkeleri, tabanının özlemleri, kurum kültürü dikkate alınmalı, 1992 sonrası seçim sonuçları nesnel olarak değerlendirilmelidir CHP’nin, kurum kültürünün özellikleri şöyle özetlenebilir.

- CHP resmen “Halk Fırkası” unvanı ile kurulmuş olmasına karşın, Mustafa Kemal, partinin esas kuruluş gününü, Anadolu ve Rumeli müdafaa-i hukuk cemiyetlerinin birleşme kararları aldıkları 4 Eylül 1919 tarihi olarak açıklamıştır. Partinin kökeninde ülkenin bölünmez bütünlüğü, bağımsızlığı, milli iradenin egemenliği ilkeleri yatar.

- CHP, misyon, görev partisidir. Türkiye’ye, kurucusu ebedi lideri Mustafa Kemal’a karşı yadsınamaz yükümlülükleri vardır. Mustafa Kemal’in, tam bağımsız, özgür, çağdaş, kalkınmış, saygın Türkiye ülküsünü gerçekleştirme, partinin görevi ve yükümlülüğüdür.

- Partinin amacına ulaşmak için izleyeceği politikaların esasları altı okla simgelenmiştir. Partinin ikinci kongresinde Mustafa Kemal’in önerisiyle cumhuriyetçilik, milliyetçilik ve halkçılık partinin ilkeleri olarak belirlenmiştir. 1933 kurultayında da laiklik, devletçilik, devrimcilik ilkeleri benimsenerek altı ok temeline dayanan amaca ulaştıracak program oluşturulmuştur. Laiklik, inanç ve fikir özgürlüğünü sağlamaya, çağa yetişmeye, ulusal birliği korumaya yönelik temel ilkedir. Demokratik düzen, halkın egemenliği laiklik ilkesine dayanır. CHP, mevcut durumu korumaya değil, sürekli değişime, evrime yönelik devrimci bir partidir. Dinamizm, devrimciliğin ana öğesidir. CHP’nin devletçiliği de bir sosyal kalkınma projesidir. KİT’lerin kuruluşu yalnız üretimi değil, sosyal tesisleriyle, çevre etkileriyle kalkınmayı amaçlar. Sanayileşme kitlerin bakış açısını, değer yargılarını etkileyerek demokratik düzenin altyapısının oluşmasına da katkıda bulunur.

- CHP, sınıf değil kitle, halkın partisidir. Halkçılık, vatandaşlar arasında ayrım yapılmamasını, eşitliğin sağlanmasını gerektirir, CHP ilkelerini benimsemiş her vatandaş partiye üye olarak, yönetminde görev alabilir. Partinin kuruluşunda Halk Fıkrası Nizamnamesi’nde “Halk Fırkasına mensup olanların gerçekten halkçı olması şarttır” düzenlemesi yer almıştır.

- CHP, misyon, inanç partisi olduğundan, gerçek tabanı, ilkelere bağlı olarak sorgular, irdeler, talimatla hareket etmez. Kurum kültüründe biat yoktur; özgürce davranış vardır.

- CHP oyları 1992 sonrası 1980 öncesine hatta SHP oylarına göre düşüş göstermektedir. CHP, 1950-80 döneminde yapılan 8 milletvekili genel seçiminin 3’ünde birinci parti olmuş koalisyon hükümetleri kurmuş; oy oranı, 1957 seçiminde yüzde 40.6’ya, 1977 seçiminde de yüzde 41.4’e değin yükselmiş, ortalama yüzde 35 olarak gerçekleşmiştir. Kaldıki 1957 seçimi şaibeli seçimlerden biridir. DP, muhalefetten daha az oy almasına karşın bazı illerdeki tartışmalı oy sayımları sonucu iktidarda kalmıştır. 1980 sonrası alkı ok simgesiyle CHP’yi temsil eder Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP), 1989 yerel seçimlerinde büyük başarı göstererek yüzde 30’un üstünde oy alarak, 39’u il olmak üzere 642 belediye başkanlığı kazanmıştır. SHP, Doğru Yol Partisi ile koalisyon hükümeti kurarak ülke yönetiminde etkili olmuştur. 1992 yeni açılışından sonra parti, DSP’nin varlığı nedeniyle varlık gösterememiş, 1999 yılı milletvekili genel seçiminde de yüzde 10’un altında oy alarak TBMM dışında kalmıştır. 2002 yılı sonrası da rakip siyasal partilerin olmamasına ve her açıdan başarısız bir iktidara karşı oy oranını yüzde 26 üzerine yükseltememiştir. 2002 sonrası yapılan 6 milletvekili genel seçiminde ortalama oyu yüzde 22.6 düzeyinde gerçekleşmiştir. CHP’nin başarısı için oy oranındaki görece gerilemenin nedenleri araştırmalı, analiz edilmelidir.

AKP, hemen her alanda olduğu gibi hukuk alanında da yanlış, yıkıcı çığır açmış; kararnamelerle, zoraki yargı kararlarıyla, geçmiş adeta yok sayılmış, Cumhuriyet dönemi parantez içi olarak inkâr edilmiştir. CHP iktidara doğru yürüyüş sürecinde, 2002 sonrası yolsuzluk yapanlara, kamu zararına kişisel çıkar sağlayanlara, görevi kötüye kullananlara hesap sorulacağını kamuya kesin olarak açıklamalıdır. Cumhuriyeti parantez içi alanlara karşı AKP döneminin keenlemyekûn sayılacağını kamuya taahhüt etmelidir. CHP, her alanda başarısız AKP iktidarına karşı iyi saptanmış, tutarlı ve tabanın özlemlerini gerçekleştirebilecek bir strateji ile amacına ulaşmada başarılı olabilecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları