Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İleri Demokrasi-Sözde Demokrasi
“İleri demokrasi” kavramına içerik kazandırılmaya çalışılıyor. İleri demokrasiden, garip bir seçim sistemiyle seçmen çoğunluğuna dayanmasa da Meclis’te çoğunluk sağlayıp buyurgan, isteğince (keyfi) hareket eden tek adam yönetimi oluşturma girişimi anlaşılıyor... Gerçek demokraside bırakın tek adam yönetimini, seçmen çoğunluğuna dayansa bile hükümetlerin her istediklerini yapma hak ve olanakları yoktur.
\nBu köşede James Buchanan’un şu tümcesi sık yinelenir: “Demokraside hükümetlerin her eylemini mubah sayan ahmakça görüş, zihinlerden derhal silinmelidir.” Buchanan’un “ahmakça” diye nitelendirdiği görüş, ne yazık ki, ülkemizde hukukçu sıfatını da taşıyan kişiler tarafından, yazılı ve görsel medyada destekleniyor. İç ve dış odaklar, bu odakların kurduğu, desteklediği, yayın organları, TV kanalları sesyayar olarak kullanılan kişilik ve bilgi özürlü kişileri seçmede de gerçekten büyük başarı ve duyarlılık gösteriyorlar. Kişiye tanımazsanız bile, o kişinin belirli TV kanallarında sık sık ve sürekli gözükmesi, kişi hakkında bilgilenmede yeterli oluyor, “iyi” bir referans oluşturuyor. O kişi hakkında değerleme notu, yanılgı payı olmadan verilebiliyor.
\nDemokrasilerde çoğunluğun veya çoğunluğun temsilcisi olarak sunulan kişi ya da grubun her istediğini yapma serbestisi olmadığı bilinmekle beraber; bu gerçek ne yazık ki çok sık dile getirilmez. Gerçek demokrasinin iki temel taşı, dayandığı iki direk vardır: (1) Hukukun üstünlüğü, (2) vergi koyma ve kamu harcamalarının denetim altında tutulması, bütçe.
\nKuşkusuz halkın serbest iradesini yansıtan seçim, egemenliğin kayıtsız şartsız ulusun olduğu kuralının gerçekleşmesinin ana koşulu, dayanağıdır. Ancak halk tarafından yetki delege edilen temsili demokraside, yönetimin hukukun üstünlüğü ilkesi sınırları içinde yetkilerini kullanmaları gerekir. Yalnız oyçokluğu değil, hukukun üstünlüğün sınırları içinde kalmak meşruluk kazandırır.
\nBu nedenle yöneticilerin, hükümetlerin her yaptığı mubah, haklı ve meşru değildir. Buchanan’ın alıntı yaptığımız tümcesinde vurgulanan da bu gerçektir. “Nulla Poena Sine lege (Kanunsuz suç ve ceza olmaz)” ilkesi hukukun üstünlüğünün temel kuralıdır. Günümüzde, gece yarısı baskınlarına, teknik takip sonucu suçlamalara, imzasız ihbarlara, geçerliliği tartışmalı kanıtlara, yargısız infaz olarak tanımlanan, cezalandırma amaçlı uzun süreli tutuklamalara bakıldığında, ülkemizde hukukun üstünlüğünden söz edilebilir mi?
\nKuşkusuz hukukun üstünlüğünü sağlayabilmek için yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı gereklidir. Ancak yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı hukukun üstünlüğü, yargıç despotluğu, yargıç buyurganlığı gibi bir sonuç da doğurmamalıdır. Hukukun üstünlüğü yargı için ide geçerlidir. Yargıç, isteğince, keyfi hareket eden bir kadı gibi davranamaz. Hukukun üstünlüğü yargıcı da bağlar.
\nGünümüzdeki uygulamalara bakıldığında kanunsuz suç ve ceza olmaz kuralının dahi bir yana itildiğini, kişilerin uzun süreli tutuklamalarla cezalandırıldığını görüyoruz. Henry David Thoreau’nun bilinen, köşe yazılarında yer alan bir tümcesini yineleyelim: “Haklıların mahkûm edildiği bir ülkede doğruların yeri cezaevidir.”
\nÇağdaş, demokratik sürecin başlangıcı sayılan Magna Carta, kralın vergileme dolayısıyla harcama konusundaki mutlak yetkilerini sınırlamak için kabul ettirilmiştir. Bu nedenle demokrasilerde, yasalara dayanmayan vergileme ve kamu harcaması yapılamaz. Vergilemede, vergiciliğin temel kurallarına, anayasal düzenlemelere uyulması; harcamalarda da kamu yararının gözetilmesi ve şeffaf olunması gerekir. Ülkemizde vergiciliğin temel kuralı olan herkesin ödeme gücüne göre vergi vermesinin, harcamalarda da kamu yararının gözetildiğinin, şeffaflığın ve bu bağlamda hesap verilebilirliğin sağlandığı da söylenemez.
\nİleri demokrasinin, eksikli, şıbih, sözde demokrasi olmaması için demokrasinin temel ilkelerinin yaşama geçirilmesi, uygulanması gerekir.
\nÇabamız, yetersiz olsa da, başarısız kalsa da hukukun üstünlüğüne, halkın aydınlanmasına, eşitliğe dayanan bir düzenin ülkede kurulmasıdır. Bu nedenle demokrasi alalaması altında buyurganlığa, isteğince (keyfi) yönetime, örtülü faşizme, ayrımcılığa, oligarşik düzene karşı çıkılmasını savunuyoruz.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı