Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Seçim sandığından izlenimler (24.04.2019)
İstanbul’da Beşiktaş Özel MEF okullarındaki sandıklarda oy kullanırım. Sandıklar kapatıldıktan sonra da oy sayımını izlerim. Okulda 15 dolayında sandığın bulunması, önceki seçimlerin sonuçları hakkında bilgi sahibi olduğunda, seçimin gidişi hakkında sınırlı da olsa bir örnekleme oluşturur.
CHP’nin İBB Başkanlığı, ilçe belediye başkanlığı ve ilçe belediye meclisi seçiminde aldığı oylar arasında farklar vardı.
Beşiktaş Belediye Başkanlığı için İYİ Parti de aday gösterdiğinden, ilçe belediye başkanlığı için İP’ye oy verilirken İBB Başkanlığı için CHP adayına oy veriliyordu. İlçe belediye başkanlığının CHP tarafından kazanılacağı beklendiğinden, ilçe belediye meclisinde muhalif üyenin bulunması amacıyla, ilçe belediye başkanlığı için CHP’ye oy verilirken, az sayıda da olsa belediye meclisi üyelerine diğer partilere oy veriliyordu. Sayın İmamoğlu’nun ilçe belediye başkanlığı, ilçe belediye meclisi üyeliği seçimlerinden daha fazla oy alması, seçimlerde usulsüzlüğün bir kanıtı olarak ileri sürülürken, farklı düzenlemelerle, birleşimlerle oy kullanıldığı da dikkate alınmalıdır.
Sayımda yüzde 3.0 civarında oy geçersiz sayılıyor, iptal ediliyordu. Geçersiz sayılan oyların önemli bir bölümü boş oydu. Seçmenin bir bölümü oy kullanıyor; ancak sistemi, partiyi veya adayı onaylamadığı için boş oy, protesto oyu kullanıyordu. Süslü olarak nitelendirebileceğimiz, oy pusulasının birden fazla bölümüne tercih kaşesi vurulmuş oylar da geçersiz sayılıyordu. Bu tür oyların önemli bir bölümünün protesto oyları olduğunu düşünmek daha doğru olur. 1983 seçiminde askeri yönetim onaylı partilere oy vermenin yerinde olmayacağı düşüncesiyle, oy pusulasını süsleyerek oy kullanmıştım. Zarf üstüne tercih kaşesi vurulan oylar da geçersiz sayılıyordu. Aynı oy zarfına muhtarların oy pusulası da konulduğundan, muhtar pusulasında seçmenin kimliğini belirleyecek izler nedeniyle de geçersiz sayılan oylar da bulunuyordu. Bazı sandık kurulu başkanları, sorunlu oylar çıktığında, ilçe seçim kurulu ile iletişim kuruyor, görüş, talimat alıyordu. Önceki seçimlerde de yüzde 3.0 dolayında oy geçersiz sayılmış, seçimde hile, usulsüzlük olarak gündeme getirilmiştir.
İstanbul’da, oyun, oylar atılmadan, sayılmadan önce AKP’nin kazandığı şekilde kurgulanmış, Sayın Erdoğan, Sayın Yıldırım’ın resimlerinin süslediği “Gönül Belediyeciliği kazandı. Teşekkürler İstanbul” yazılı afişler, pankartlar hazırlanmış; Sayın Yıldırım’ın ve AKP il başkanının “seçimleri kazandık” açıklamasından sonra asılmaya başlanmıştı. Oyun; Sayın Yıldırım oy olarak önde görülürken, AA’nın veri akışını kesmesi, AKP il başkanının seçimin kazanıldığını açıklaması, Yıldırım’ın teşekkür konuşması yapması, çok önceden hazırlanmış, pankartların, afişlerin asılmaya başlamasıyla perdenin inmesi şeklinde kurgulanmıştı. Oyun sahnelenirken, beklenmedik olay, CHP’nin ıslak imzalara dayanarak seçimi önde götürdüğü, kazandığı açıklamasıydı. Oyun bir yerde bozulmuştu ama sonuç değişmemeli, Sayın Yıldırım kazanmalıydı.
İtirazlar yapılmaya, geçersiz oyların, bazı yerlerde oyların tümünün sayılması kararları alınmaya başlandı. İtiraz oy sayımı başladığında, Beşiktaş Belediyesi’nin ikinci katında ilçe seçim kurulu sayımı işlemini izlemeye teşebbüs ettim. Kapının önünde, merdivenlerde vatandaş birikmişti. Polisler kapıları tutmuşlardı, vatandaşın sayımı izleme olanağı olmadığından izleyemedim.
İtiraz, yeniden sayım istemek haktır; ancak normal olmayan, mantığa aykırı olan sayım sürerken, sonuç henüz kesinleşmemiş iken, seçimin iptalinin istenmesiydi. Sonucu belirsiz süreç sürerken iptal istemek, bırakınız hukuku, akla aykırı idi.
Seçimde usulsüzlüklerin “delillerin” üç bavul halinde YSK’ye sunulması, herkeste Mehmet Baransu bavulları çağrışımı yaptı. Baransu, Ergenekon Kumpasında, mahkemeye bavul bavul delil taşıyor, FETÖ’cü yazarlardan “delil fışkırıyor” desteğini görüyordu. Bavul bavul delille kamuoyunda usulsüzlüğün boyutunun büyüklüğü algısı yaratılmak istenirken, incelenmesi uzun süre alabileceğinden, işin sürüncemede kalmasına da yol açabilecekti. İmamoğlu mazbatasını almadan, itirazla inceleme sürecinin uzatılması, belki de mazbatanın hiç verilmemesi amaçlanıyordu. Mazbatanın alınması, kurgulanan oyunda beklenmeyen bir gelişme oldu; oyunun nasıl sonuçlanacağını göreceğiz. Oyun, demokrasi ve hukuk kurallarına aykırı şekilde sonuçlandırılsa dahi, hak ve özgürlüklerimizi oylarımızla olabildiğince korumayı sürdüreceğiz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!