Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Tüketici Haftası'nın Farkında mısınız?
Maalesef son yıllarda gıda üreticileri tüketici haklarını hiçe sayıp gıdada birtakım hilelere, olanı yokmuş, yoku varmış gibi gösteren aldatmacalara başvuruyorlar. Tarımda topraktan en yüksek verimi alabilmek adına, zirai ilaç ve gübrelerin yanlış kullanımına, gıda tekellerinin insan sağlığı üzerinde oynadıkları oyunlara, genetiği değiştirilmiş tohumlarla yetiştirilen ürünlere karşı ihtiyatlı olmamız gerekiyor. Aynı şekilde hayvancılıkta bazı üreticilerin başvurduğu hileler (kesik ette marinasyon adı altında birtakım kimyasallarla -Zarten, Bradmix- etin hacminin ve ağırlığının büyütülmesi, çiftliklerdeki hayvanların kısa sürede kilo alması için çeşitli usulsüz yem ve besleme teknikleriyle, hormonlarla vb. yöntemlerle sağlıksız, kısa sürede kilo artışı sağlanması) tüketici sağlığını olumsuz etkiliyor.
Geçen haftaki yazımızda bahsettiğimiz üzere, süt ve süt ürünlerine uygulanan UHT, pastörizasyon gibi işlemler sonucu kutu sütlerde ve yoğurtlarda sağlığa yararlı bakterilerin öldürülmesinin yanında bu uygulama, ürünlerin raf ömrünü de uzatıyor, ancak tüketicilerin ömründen çalıyor. Üreticiler, tüm bu iddialara karşı çıkıp, yapılan işlemlerin adına sterilizasyon diyorlar. Ancak bundan yaklaşık iki sene önce kaymaklı yoğurtları ile ünlü bir yoğurt fabrikasına ziyaretim esnasında, girmemin istenmediği bir bölüme ısrarlarım sonucu girmeyi başardığımda, yüze yakın çalışanın tezgâh etrafında ellerinde pipetlerle yoğurtların kaymak bağlaması için üfleyerek sütleri köpürttüklerine şahit oldum. Şimdi, pastörizasyon ve UHT gibi işlemlere sterilizasyon adını verenlere, buna ne diyeceksiniz diye ben de sormak istiyorum.
Sevgili dostum Yavuz Dizdar’ın bu hafta ve geçen haftaki yazılarında belirttiği gibi homojenize edilen sütte kaymak olmaz. Peki, kaymaklı yoğurtlardaki kaymak nereden geliyor? Tabii ki margarinlerden elde ediliyor. Çünkü dikkatle gözlerseniz kaymak yoğurtla bütün değil, tek bir katman halinde, kâğıt gibi yoğurt üzerinden kolayca sıyrılıyor. Sözde halkı memnun etmek için yapıldığı söylenen kaymaklı yoğurtların margarinlerden yapıldığını, yukarıda söz ettiğim üfleme işlemini, yetkililer ve bu ürünleri kullanan tüketiciler biliyorlar mı?
Ayrıca sütte ve yoğurtta raf ömrünü uzatmak için yapılan UHT, pastörizasyon gibi işlemlerle, nasıl ve hangi maddeler kullanılarak yapıldığı bilinmeyen kaymaklar dışındaki bir diğer tehlike de süt ve süt ürünlerinde tespit edilen pestisit kalıntılarıdır. Bilindiği gibi, bitki ve hayvanlara zarar veren canlı organizmalara karşı kullanılan kimyasal ilaçların tümüne pestisit adı verilmektedir. Tarım ürünlerinde hastalıklardan, zararlı ve yabancı otlardan korunmak amacıyla pestisitler, verimin arttırılmasında hızlı ve etkili sonuç vermesi gibi nedenlerden dolayı yaygınca kullanılmaktadır. Bilinçsizce yapılan pestisit uygulamaları sonucunda insan, hayvan ve çevre sağlığı tehdit altındadır. Sağlığa olumlu katkılarından dolayı süt ve süt ürünleri elbette sıkça tüketilmelidir. Ancak süt ve süt ürünlerinin insan sağlığına katkılarının yanı sıra pestisitlerle bulaşık yemlerin hayvanlar tarafından yenmesi sonucu, pestisit kalıntılarının önce süte, oradan da insanlara geçtiği bilinmelidir. Bu durum özellikle bebekler ve çocuklarda oldukça risklidir ve önemli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Sütteki pestisit kalıntıları krema, peynir, tereyağ gibi ürünlerin işlenmesi sırasında yoğunlaştığından, insan sağlığı açısından daha da tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Süte uygulanan teknolojik işlemlerle sütte bulunan pestisit kalıntılarını tamamen uzaklaştırmak mümkün değildir. Alınması gereken önlemler için, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Gıda Teşkilatı (FAO) başta olmak üzere birçok kuruluş konu üzerinde çalışmaktadır. Pestisit kalıntılarına ait uluslararası toleranslar yayımlanmaktadır. Ayrıca her ülke bu konuda sınırlamalar getirmek durumundadır. Ülkemizde pestisitlerin kalıntı sorununa çözüm getirebilmek için öncelikle pestisit bulaşmış kaynakların iyi belirlenmesi gerekir. Pestisitlerin kalıntı sorununun; aşırı doz uygulamaları, son ilaçlama tarihlerine uymama, amaç dışı pestisit kullanımı, ilaçlama aletlerindeki yetersizlik gibi nedenlerden dolayı daha da arttığını uzmanlar belirtmektedir. Pestisit kalıntılarının ve teknolojiyle işlenmiş sütler sorununun çözümü, tüketici ve üreticilerin eğitiminden geçmektedir.
Bilinçli tüketiciler, sağlıklı nesiller için öncelikle sağlıklı, doğal süt ve süt ürünlerini tercih edin. Tüketici haftanız kutlu olsun.
sadik.celik@keyveni.com.tr
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt