Ülkemizin, Dünyadaki Diğer Başarılı Ülkelerden Hiçbir Eksik Yanı Yoktur… Ülkemiz; olanaklarıyla, insan gücüyle güçlü bir ülkedir. Ve bu gücünü eğitimine yansıtarak daha da güçlenebilir. Yine, eğitimden kaynaklanan gücüne de yaslanarak diğer tüm alanlarda da başarılı olabilir. Ülkemizin, dünyadaki diğer başarılı ülkelerden hiçbir eksik yanı yoktur. Ülkemiz, imkânlarını daha doğru kullanırsa her şeyi yapabilir. Ülke olarak, her alanda daha başarılı olabilecek güçteyiz. Tek eksiğimiz; uygun olan şeyleri, uygun zamanda, uygun kimselerle yapmamamız. İşte, eğitim meselesine de böyle bakmak lazım.

Eğitime Platon’un “Uygunluk” Metaforu Açısından Yaklaşmalı

Biz, eğitimde de uygun zamanda, uygun şeyleri, uygun kimselerle yaparsak, daha başarılı oluruz. Burada, eğitime Platon’un “uygunluk” metaforu açısından yaklaşmak istiyorum. Platon’a göre “Güzellik uygunluk değildir.” Platon, güzelliğin uygunluk olmadığını şöyle anlatır. Önce tahta mı güzel, altın mı güzel diye sorar. Herkes tartışmasız altın güzel, der. Peki, çamuru tahta kaşıkla mı, altın kaşıkla mı karıştırmak daha uygundur, diye sorunca, herkes tabi ki de çamuru tahta kaşıkla karıştırmak uygundur, der. Platon; o halde demek ki, güzellik uygunluk değildir, der.

Evet, bu durum eğitim için de söz konusudur. Herhangi bir politikanın güzel olması ya da herhangi bir kişinin güzel insan olması, yapılacak eğitim politikasına ya da eğitim işine uygun olduğu anlamına gelmez. Aksi eğitim politikaları, eğitimde ülkemizi çok farklı yerlere götürür. Öyle ki; eğitimde, uygun zamanda, uygun şeyleri, uygun kimselerle yapmazsak, denizin ortasında yanan gemi oluruz. Evet, ilginç bir metafor oldu. Denizin ortasındasınız, ama yanıyorsunuz. Çünkü uygun olan şeyleri yapmadınız. Demek ki; eğitimdeki başarı için de uygun şeyleri, uygun yerlerde, uygun kimselerle bir araya getirerek yapmak gerekiyor.

Eğitim, Millet Olarak Hepimizin Ödevidir

Bu yönüyle de millet olarak, eğitimi bir ödev olarak görüp; adeta seferberlik ilan etmişçesine çalışmalıyız. Çünkü eğitimimiz hepimizi millet olarak etkilemektedir. İşte, millet olarak gücümüzün farkına vararak, bu gücümüzü eğitime yansıtarak tüm alanlarda daha da başarılı olabiliriz. Ülkemiz tüm bunları ve her şeyi yapabilecek güçtedir. Millet olarak eğitimin ödevimiz olduğundan idrakle; bilime, akla, bilgiye daha fazla önem vererek eğitimi birinci önceliğimiz yapmalıyız. Bilgi ve beyin temelli bir kalkınmayı ön plana çıkarıp; tüm paydaşları eğitimin içine katıp; niteliği ve liyakati önceleyip; bütüncül, tutarlı ve programlı bir bakışla eğitimi ele almalıyız.

Yoksa eğitimde uygun olmayan zamanda, uygun şeyleri, uygun kimselerle yapmazsak, denizin ortasında yanan gemi olmaktan öteye gidemeyiz. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Twitter: @sahin_aybek