Dokunan yanar!..

15 Haziran 2015 Pazartesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan artık oyun kurucu olamaz.
AKP ile birlikte seçimin kaybedenidir çünkü.
Bu sonucun gereği yerine gelmelidir.
Nitekim MHP lideri Bahçeli, bu şartlar altında Erdoğan’ın istifasını istedi. Demokratik açılımın cumhurbaşkanı seçiminin yenilenmesinden başlayacağını söyledi. Diğer gerekçelerini de sıraladı.
Yerinde saptamalar, haklı bir istem...
Anlamadığım, CHP ve HDP liderlerinin Erdoğan’a yönelik istifa söylemini yüksek perdeden dillendirmemeleri...
Ülkeyi Suriye’yle savaşın eşiğine getiren RTE, hâlâ bildiğini okuyor üstelik.
Daha geçen gün “Sınırımızda Tel Abyad’da Arapları ve Türkmenleri uçakları ile vuran Batı, ne yazık ki, onların yerine terör örgütü PYD ve PKK’yı yerleştiriyor. Buna nasıl olumlu bakabiliriz? Batı’yı nasıl samimi olarak kabul edebiliriz” dedi.
Bir doğrunun içinde onlarca yanlış ve üstü örtülen gerçekler var.
Evet emperyalizmden, küresel egemenlerden samimiyet beklenemez. Ancak bu güçler, kendisini de iktidara getirmedi mi? Hâlâ iktidar ortağı olması yönünde, alttan alta çaba göstermiyorlar mı? Üstelik RTE, bu tespiti yaparken Batı’nın yarattığı, Ortadoğu’ya sürdüğü IŞİD benzeri terör örgütlerinin adını hâlâ ağzına alamıyor...

***

Sonuç olarak doğrudan seçime müdahale eden, AKP lehine meydan meydan dolaşan, tarafsız kalması gerekirken anayasal sınırı çiğneyen, yeminini bozan bir cumhurbaşkanı var ortada.
Üstelik şimdi partisinin koalisyon ortağı olması için çabalıyor. Biliyor ki, iktidar ortağı olmazsa AKP çözülecek. Usulsüzlükler, yolsuzluklar, hukuksuzluklar yapanların yanına kalmayacak...
Ülkeyi bu hale getirdikten sonra dağılacak bir yapıya payanda olunamaz. Muhalefet partileri, böyle bir senaryoda yer alamaz.
Bütün yolsuzlukların, hukuksuzlukların, ülkemizi ateşe sürükleyen ilkel mezhepçiliğin, yasa tanımazlığın bir sonucu olmalıdır.
Başta hukuk düzeni olmak üzere, devlet kurumlarının, devletimizi var eden nedenlerin toptan ortadan kaldırılması girişimlerinin hesabı sorulmalıdır. Ülke ve halka karşı işlenen suçlar yok sayılamaz.
Zaten ipin ucu çekilince ortada AKP diye bir yapının kalması büyük bir soru işaretidir.
Bu nedenle muhalefet partileri AKP’yi yalnız, tek başına bırakmalıdır.
Emperyalizmin, “üst akılın” dayattığı AKP - CHP koalisyonu en olumsuz sonuç olacaktır. Bu ülkenin “üst vicdanına” sığmaz. Bu birliktelik CHP’yi bitirir.
Toplumun beklentisi, iktidardan hesap sorulmasıdır...

***

AKP’nin diğer muhalif partilerle ortaklığı da benzer sonuçlar doğuracaktır. AKP’ye dokunanın yanacağı bir dönem çünkü.
Böyle bir yapı CHP, MHP ve HDP için “intihar” olacaktır. AKP’nin amaçlarına koltuk değneği olmak, bir AKP azınlık seçim hükümetine dışarıdan destek olmak da benzer sonuçları yaratır.
En olumlu seçenek, koalisyonda ya da dışardan destekle, muhalefetin kendi aralarında uzlaşmasıdır.
Üç partinin ülkeye çıkış sağlayacak birçok ortak yönü var. Asgari koşullarda bu uzlaşma sağlanarak her alanda yaşanan tahribat giderilebilir, hesap sorulabilir.
Bu muhalefet için, ülkenin yeniden normalleşmesi adına tarihi bir sorumluluktur. Gereğini yapmayan, bedelini öder...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları