Mavidir, insanca yaşamak...

10 Temmuz 2015 Cuma

Dünya düzeni insanca mı?
Uygarlığın onca birikimine karşın ne yazık ki, hayır.
İnsanca bir düzen için daha fazlası zorunlu, sömürünün kalkması gerekiyor...

***

İnsanca yaşam özgürlüktür, aydınlanmadır, bilimdir, sanat ve kültür.
Doğadır, tüm canlıların yaşam hakkına saygı.
Eşitçiliktir, adil paylaşım, her türlü sömürüyü dışlama, buna karşı mücadele etme, devrim ve dayanışma.
Umuttur, dostluk, arkadaşlık, güzellik, sevda ve aşk..
Mavidir, insanca yaşamak...

***

İnsanca…
Bir düş kurduk, gerçeği düşledik.
Gerçeği... İnsanın iki ayağı üzerinde duruşunu, asırlar boyu yürüyüşünü.
İlk kıvılcımı çaktığı günü insanın ve ilk harfle geleceği fethedişini.
Yürüdüğü asırlar aşan yolda, var olabilme mücadelesini anlamlı kılışını...
Yedi notanın keşfini ve sonsuz çoklukta uyumun inşasını düşledik.
İnsanın yarattığı mucizeleri düşledik, paylaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi, umudu...

***

Sonra, bir kâbus... Gerçeği gördük; mülkiyetin icadını ve sömürüyü...
Savaşı, yıkımı, doğru söyleyenin cadı kazanlarında yakılışını.
Gördük; kana susamışlığın sınır tanımazlığını.
İnsanın yarattığı vahşeti de gördük; hırsı, güvensizliği, nefret ve korkuyu.
Gerçeği gördük ve utanç duyduk...
Kurduğumuz düş ve gördüğümüz kâbus bizimdir, gerçeğimizdir.
Bu nedenle “insanca” derken biz, biliyoruz başka bir dünyanın mümkün olduğunu…

***

Hafta sonu Karaburun’da Dağarcık Türkiye’den Enis Musluoğlu’nun girişimiyle, ışıklarla kalsın Savaş Emek’in temellerini attığı ütopyalarda insanca yaşamayı konuştuk.
Zeynep Oral, Kamil Masaracı, Yaşar Aksoy, Prof. Dr. Suat Çağlayan, Mümtaz İdil, Prof. Dr. Rennan Pekünlü, Prof. Dr. Gülden Ayman, Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Serdar Yasa, Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Dr. Alpaslan Bilen, Doç.Dr. Güzel Yücel Gier, Prof. Dr. Semra Koçtürk ve katılımcılarla insanca yaşamak için “başka bir dünya nasıl olur” ütopyalarını söyleştik.
Kara keçi yetiştiricisi çobanlar, yarımadanın muhtarlarıyla eşsiz coğrafyamızın acılarını ve beklentilerimizi paylaştık...

***

O sırada aynı denizi paylaştığımız karşı kıyıda “insanca yaşamın” bizim hayatımıza da ışık tutan mücadelesini izliyorduk ilgiyle.
Küresel şirketlerin, sermayenin çıkarına çalışan serbest piyasa ekonomisinin hâkim olduğu Avrupa Birliği’nde, SYRİZA ve Başkanı Çipras direniyordu.
Ege’de gün batarken gökyüzünün mor ve lacivert gidişinin ardından, “hayır” oylarını alkışladık ay ışığında.
Yunanistan’da halkın, kemer sıkma politikalarını dayatan IMF, Dünya Bankası ve AB’li kreditörlere verdiği okkalı cevabını kutladık...
Çipras’ın dediği gibi, “Yunanistan’ın kemer sıkma laboratuvarına dönmesine” karşı çıkıyoruz biz de.
Bu karşı çıkış, insanca bir yaşam için önemli bir adımdır kuşkusuz.
Yarın Avrupa’nın diğer ülkelerine olduğu gibi, Gezi eylemleriyle dünya ölçeğinde çok farklı ve özel bir duruş sergileyen Türkiye’ye de yansıyabilir.

***

Madalyonun diğer yüzünde de ironik bir gerçeklik söz konusu.
İflastaki Yunanistan kişi başı gelirde Türkiye’yi üçe katladı. Asgari ücret 684 Avro.
Ya “Krizde olmayan” bizde?
300 Avro...
Orada isyan, bizde suskunluk!
İnsanca yaşamak istiyoruz...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları