Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Süreç ve Suskunluk!
Bir “süreçtir” gidiyor.
“Barış süreci...”
“Yeni anayasa süreci...”
“Aman süreç bozulmasın, kesintiye uğramasın...”
Süreci baltalamakla suçlananlar, sözüm ona barış karşıtı.
Barışı, kan dökülmemesini, demokrasiyi kim istemez.
Dün Habur ve Oslo süreçlerini eleştirenlere yapıldığı gibi, bugün İmralı görüşmeleri nedeniyle kaygı ve kuşkuları dillendirenlere, karşı duranlara aba altından sopa gösteriliyor...
Hangi süreç, neyin süreci bu?
Ulusal varlığı ve bütünlüğü sarsacak gelişmeler karşısında tepki göstermenin, eleştirmenin neresi barış karşıtlığı?
Başbakan, İmralı tutanaklarının yayımlanmasına bile tahammül edemiyor, basına verip veriştiriyor.
Kılıçdaroğlu’nun “konuş” çağrısına, “Biz bu konuyla ilgili konuşmayacağız” yanıtını veriyor.
AKP’li yöneticilerin, milletvekili ve bakanların “konuşması” neden yasak?..
Suskunluk neden?
Gizlenen, üstü örtülen ne?
Halktan, toplumdan ne saklanıyor?
O tutanakların salt İmralı’daki buluşmaya ilişkin olduğunu, önceden hazırlanmadığını kim söyleyebilir?
İşin özüne bakılmıyor, tutanakları kimin sızdırdığı tartışılıyor.
AKP mi, BDP mi, MİT mi?
Yok gazetecilik başarısıydı, değildi!
Kurgulanmış bir metin miydi, istihbarat operasyonu muydu?
İşin aslı önemli oysa...
Ulusal varlığı ortadan kaldırma niyetleri, yeni anayasa, terör örgütü liderinin başkanlık sistemine onayı...
Küresel güçlerin çıkarlarını korumaya yönelik pazarlıklar...
Bu arada Kandil havadan bombalanıyor bir kez daha.
Toplumun gazı mı alınıyor?
Başka bir suskunluk daha dikkat çekiyor bu arada.
Yunanistan Başbakanı Samaras’ın dünkü ziyaretindeki “suskunluk...”
İstanbul’a gelmeden önce To Vima gazetesine verdiği demeçte, Ege’de kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge konusunda, “Yapılması gerekenleri planlı ve metotlu bir şekilde yapacağız” diyen Samaras’ın dünkü basın toplantısında aynı konuyla ilgili suskunluğu...
“Münhasır ekonomik bölge konusunda ilanda bulunacağınızı açıklamıştınız, görüşmelerde gündeme geldi mi” sorusunu, “Burada detay verecek bir zaman olduğunu sanmıyorum” diye yanıtlamakla yetindi Samaras.
Bu arada uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları olduğu vurgusunu yaptı.
Peki Erdoğan ne dedi?
Münhasır bölge konusunda müşterek çalışmalar yapılacakmış, kazan kazan politikaları doğrultusunda Doğu Akdeniz’de atılacak adımları konuşmuşlar!
Sanki Samaras, kıta sahanlığı konusunda BM’ye başvuracaklarını açıklamamış gibi.
Sanki Yunan Başbakanı’nın, “Türkiye bu bölgelerde petrol ve doğalgaz araştırması yapamaz” dediğini unutmuş gibi...
2010 yılı temmuz ayında Meis Adası açıklarında bir ay boyunca sismik araştırma yapan Piri Reis’e, Dışişleri Bakanlığı tarafından çalışmanın tamamlanması için bir aylık ek süre verilmediğini anımsadım bu arada.
İşe bakın ki Yunan basınına göre dönemin Başbakanı Papandreu, resmi olmayan bir başvuru yaparak, Piri Reis’in çalışmasının sona erdirilmesini rica etmiş ve Türkiye bunu kabul etmişti...
Suriye’ye şahin kesilenler Yunanistan’la “kazan kazan” oynuyor, nasılsa!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!