Ulusal Çıkarlar!..

26 Şubat 2013 Salı

Küresel güçlerin dayatmasıyla önce savaş şimdi de “barıştırma” operasyonlarının rüzgârında, AKP-BDP ortaklığıyla yeni anayasa süreci işletiliyor.
Ulusal bütünlüğü bozmaya, emperyalizmin coğrafyamızdaki egemenliğini daha da artırmaya yönelik bu girişimlerde ülke çıkarları sarsılıyor.
Ağırlıklı olarak dış ilişkiler penceresinde gelişen bu temel sorunlara karşın Türkiye’nin derdi Suriye...
Komşudaki yönetim gidecek, yerine küresel güçlerle işbirliği yapacak bir düzen sağlanacak!
Oysa...
Egemenliğimizi etkileyecek gelişmelerin dozu artıyor.
Komşumuz
Yunanistan, AB desteğiyle kıta sahanlığı sorununu tırmandırıyor.
Ege ve Akdeniz’de Türkiye’nin imzalamadığı ama 1994 yılında devreye giren Deniz Hukuku Üzerine Birleşmiş Milletler Konvansiyonu’nun işletilmesini istiyor.
Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ocak ayında, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki kıta sahanlığı, dolayısıyla hükümranlık haklarının belirlenmesi amacıyla BM’ye başvuracağını ilan etmişti.
Bu açıklamanın ardından Katar’ın Doha kentinde Samaras’la bir araya gelen Başbakan
Erdoğan herhangi bir tepki verdi mi?
Ne konuşmuş iki başbakan? Türkiye’deki
Ruhban Okulu’nun açılışı ve Atina’da inşa edilecek cami!..
Komşu durmuyor tabii.
19 Şubat’ta Atina’yı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı
François Hollande’la görüşmesinde Samaras, konuyu yeniden gündeme getirdi.
Ortak basın toplantısında Samaras, petrol, doğalgaz ve Yunanistan’ın muhtemel Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilanına değinirken,
“İstediğimiz zaman deniz hukukundan kaynaklanan MEB’i ilan etme hakkımız var. Olması gerektiği gibi doğru eylemlerle bunu yapacağız” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande destek verdi.
Ardından da 21 Şubat’ta Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada,
“Yunanistan’ın, BM’ye, Türkiye tarafından, Yunan kıta sahanlığı kapsamında bulunan bölgelere araştırma izinleri verildiğine ilişkin bilgi içeren şifahi nota sunduğu” bildirildi.
ABD’yi ziyaret eden Yunanistan Dışişleri Bakanı
Dimitris Avramopulos, New York’ta BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’la yaptığı görüşmenin ardından, “Adaların kıta sahanlığı vardır ve Türkiye’nin araştırma için izin verdiği bölgeler Yunanistan’ın kıta sahanlığı kapsamında bulunmaktadır” diye konuştu...

\n

***

\n

Peki, AB üyelerince onaylanmış konvansiyonu, Ege Adaları’nın kıta sahanlığı olduğu imasına yol açan 121. madde nedeniyle bugüne kadar onaylamamış bulunan Türkiye’den, AKP’den güçlü bir karşılık geldi mi?
Örneğin, kıta sahanlığını anakaranın denizdeki
jeolojik uzantısı olarak tanımlayan, Yunanistan’ın da imzaladığı 1958 Cenevre Anlaşması’nı anımsattı mı?
Hayır!...

\n

***

\n

Öte yandan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Yunanistan, Mısır, Lübnan ve son olarak İsrail’le Doğu Akdeniz’de petrol-doğalgaz aranması ve çıkarılması konusunda yaptığı anlaşmalarla Türkiye’nin üç ülkenin bitişik kıta sahanlıklarıyla kuşatıldığı gerçeği orta yerde duruyor...
Bu arada
Barbaros Hayrettin Paşa adıyla yeni bir araştırma gemimiz oldu. Maliyeti 213 milyon dolar. Bunun 83 milyon doları, gemide üç yıl için çalışacak yabancı personele ödenecek para.
Yabancı uzmanların çalıştığı BHP
çok özel araştırmalar yapacak, çok özel veriler ve bilgiler elde edecek.
Peki bu bilgiler ve
verilerin güvenliği nasıl sağlanacak?
Hani aklıma geldi; devletin gizli bilgilerini temin etme suçlamasıyla
55’i tutuklu 200’e yakın asker yargılanıyor ya, sorayım dedim...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yaşasın Cumhuriyet 1 Ocak 2016
Sesler kısılırken... 25 Aralık 2015

Günün Köşe Yazıları