CHP’siz siyaset arayışı

03 Şubat 2021 Çarşamba

Siyaset hareketlendi. Kimsenin beklemediği bir zamanda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni bir anayasanın tartışılabileceğini gündeme getirdi. 

Sürecin başlangıcını Erdoğan ile ittifak ortağı MHP lideri Devlet Bahçeli’nin yaptığı son üç görüşme oluşturuyor. Erdoğan’ın, CHP’ye yönelik eleştirileri içinde “Yerli ve milli muhalefet de inşallah bize nasip olacak” şeklindeki değerlendirmesini unutmamak gerekiyor.

İÇERİDEKİ KURGU

İç siyasete yönelik kurgulanmaya çalışılan oyunun tek hedefi var: Millet İttifakı’nı dağıtmak, CHP’siz bir siyaset oluşturmak ve CHP’yi HDP ile baş başa bırakmak. Bu hedefler, yeni anayasa tartışmaları üzerinden gerçekleştirilmek isteniyor. Muhalefet partilerinin yeni anayasa tartışmalarına nasıl yaklaşacakları, örneğin İYİ Parti’nin “Memleket masası” önerisinin gelişmelerle örtüşüp örtüşmeyeceği önemli. Çok açık ki iktidar, muhalif bloktaki partileri, HDP’nin yeni anayasada yer almasını isteyeceği düzenlemelerle sınava çekmek istiyor. Bu sınava, Millet İttifakı’ndan hangi parti girer, hangisi reddeder belli değil. Daha tartışmaların başlangıç noktasında bulunuyoruz. 

Kim anayasa yapacak, kim kimin yaptığı anayasayla pazarlık yapacak, sonuçta bir anayasa metni çıkacak mı? Ya da birden fazla anayasa metni mi hazırlanacak? İktidar, mevcut sistemden nasıl bir ödün verecek? Hangi partilerle uzlaşma arayacak? Önümüzdeki süreçte tartışacağımız konular ana başlıklarıyla sanırız bunlar.

DIŞARIYA MESAJ

Ekonomide dolarizasyon engellenemiyor. Doların değeri düşüyor, ancak yurttaşlar yine dolar alıyor. Ekonomistlerin durumu, “güven yetersizliği” ile açıklıyor. Ekonominin finansmanı dış kaynağa bağlı olunca, dışarıya da belli mesajları vermek gerekiyor. Bu iktidarın tabanını genişleterek, güçlendiğini göstermekle olanaklı... 

Bir diğer konu Türkiye’nin başta ABD, NATO üyeleriyle yaşadığı S-400 sorunu var. Özellikle yeni ABD yönetimi, Türkiye’den “uyumlu müttefik” rolü bekliyor. Ankara uzun süredir bu beklentiye “ülke çıkarları” vurgusuyla itiraz ediyor. Bu ortamda mevcut iktidarın gücünü tazelemesi beklentisi uluslararası ilişkilerde de oluşmuş durumda. Burada sorun seçimle giderilebilir. Bir diğer yol ise iktidarın kendisini yeni katılımla takviye etmesi... 

Yani yeni anayasa çıkışı, aynı zamanda dışarıdan Türkiye’ye yönelen beklentilere de yanıt niteliğinde. Yeni anayasa tartışmaları, zamanını kestirmek zor olsa da seçimle sonuçlanacak gibi görünüyor. Seçimin sağlayacağı meşruiyete artık herkes ihtiyaç duyuyor.

MİLLET’TE SAADET VAR MI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Oğuzhan Asiltürk’ü ziyareti sonrası SP adeta felç olmuş durumda. Zaten Millet İttifakı’ndaki varlığı sembolikti. Milli Görüş’ün seçmen tabanının tamamına yakını AKP’de… Darbe girişimi sonrası neredeyse tüm kadroları AKP bürokrasisinde üst görevlere getirildi. Kadro eksikliği yaşayan AKP’nin de SP’li kadroların da buna ihtiyacı vardı. İki ihtiyaç birleşince SP’nin tabanı Cumhur İttifakı’na, tavanı Millet İttifakı’na geçti. Necmettin Erbakan’ın adını koyduğu son parti olan SP’den farklı sesler çıkıyor. Kimi iktidara rest çekiyor, kimi kapıyı aralık bırakıyor. Ancak kritik soru şu: Gövde Cumhur’dayken, SP’nin kafası ne kadar Millet’te kalabilir?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye dersleri 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları