Ermenilerin acıları

30 Nisan 2021 Cuma

Biden, Ermeni iddialarına “soykırım” dedi. Çünkü ülkesinin dış politika kurgusu, artık böyle demesini gerektiriyordu. Çünkü, Türkiye desteğindeki Azerbaycan karşısında tarihsel bir hüsran yaşayan Paşinyan’ın Ermenistan’da yeniden seçim kazanmasına destek vermesi gerekiyordu. Çünkü, Türkiye’nin itirazlarının kırılması gerekiyor. ABD’lilerin deyişiyle Türkiye’nin, “uyumlu” bir müttefik olması isteniyor.

Acılar, acılar...

Ancak Ermeni iddiaları en hafif deyimle gerçek dışıdır. Bu satırların yazarı, kardeşi Ermeniler tarafından öldürüldüğü için onun adını oğluna vermiş bir dedenin torunudur. Aynı zamanda, anne ve babası Ermeniler tarafından öldürülen bir babaannenin torunudur. Nüfus kayıtları sabittir. Bu acı öyküleri, dedesinden ve göremediği babaannesinin kardeşleri olan dedelerinden dinlemiştir. Dedelerinden, “Ermeni zulmünün” farklı kesitlerini de dinlemiştir. Örneğin “loğusa kadınların kaça kaç” sırasında, Ermenilerden kaçarken yeni doğmuş bebelerini taşıyamadıkları için, yüksek kayalıklardan derin uçurumlara atmak zorunda kaldıklarını da dinlemiştir. Bu kadınlar da o dedelerin akrabalarıdır.

Başka gerçekler de vardır tabii ki… Örneğin bu satırların yazarı, Müslüman olup Osmanlı ordusunda “mızıkacılık” yapan, bugün soyu Türklerle alabildiğine karışmış Ermeni’nin torunlarıyla da aynı köydendir, kardeştir. Gerçektir, bu insanlar da Ermenilerin zulmüne uğramıştır.

Halen televizyonlara çıkıp “Ama Ermenilerin acılarını da anlamalıyız” diyen profesörler var. Kendi halkının gerçekliğine duyarsız, habersiz…

Rus kışkırtmasıyla Müslüman ahaliye saldıran Ermeniler’den de doğaldır ki kayıplar olmuştur. “Göç ettirme” sırasında Ermeniler de acılar yaşamıştır.

Ancak acıları, tek yanlı gündeme getirerek sorunu çözemez, anlayamazsınız. Biden de gelse, Macron da gelse çözemez. Çünkü biz varız ve bizi de dinleyeceksiniz…

Atatürk Türkiyesi ve Cumhuriyet yurttaşlığı, bizlerin acılarımızı aşmamızı sağlamıştır. Bu, psikolojik ve sosyolojik tabanı oluşturmuştur. Başka ülke yönetimlerinin, geçmişini ve geleceğini rehin aldığı Ermenilerin histeriden kurtulması en başta kendilerinin yararınadır. Başka türlü Ermenistan, Rusların Güney Kafkasya’daki “garnizon devleti” olmaktan kurtulamaz. Barış, iki tarafa da kazandırır.

TÜRKİYE GERÇEKLİĞİ

Ülkemizin dış politikada giderek zorlanmaya başlamasının temel nedeni ekonomi. Uzun süredir yüksek kur, yüksek faiz çıkmazındayız. Bir de “sıkı maliye politikası” türküsü bitmiyor. Dış borç almış başını gitmiş. Faizini ödemek için yeniden ve dışarıdan borçlanıyoruz. Doların iktidarı tartışılamadığı için Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biden’a kükreyemedi”. Doğru yaklaşım da bizce bu. Muhalefet liderleri bu tutumu eleştirirken, iktidarı hataya zorlamıyor. Tersine, “Gereksiz yere içeriye de kükreme” demek istiyorlar.

Tarımsal üretim açığına karşın on binlerce ziraat mühendisi işsiz. Kırılgan, yabancıların müdahalesine açık turizm sektörümüz var. Şu ülkeden turist gelmeyecek diye dış politikamıza ayar yapıyoruz.

Nereye kadar aşı dileneceğiz, nereye kadar turist gelsin diye bekleyeceğiz, nereye kadar tarımsal dış alım yapacağız?

19 yıllık bir iktidarın durumu ortada… Yeni bir Türkiye gerçekliği yaratmak kaçınılmaz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları