Yerel seçim ortamına girilmiş durumda. Partiler araştırmalarını yapıyor, aday belirleme çalışmalarını sürdürüyor.

Cumhur İttifakı yerel seçimlere de birlikte girme kararı aldı. Hangi ilde AKP veya MHP’nin adaylarının tek olarak çıkacağı, hangi büyükşehrin hangi partiye verileceği konuları uzun uzun tartışıldı. MHP ile büyük oranda anlaşan AKP, şimdi YRP ve HÜDA PAR ile pazarlık yürütüyor. İki parti ile de ilçe belediyeleri veya belediye meclisi üyelikleri karşılığında bir noktaya varılması bekleniyor.

İttifakların somutlaşmasının ardından, her partinin kendi adaylarını belirleme aşaması gelecek. Bu konuda da çalışmalar yapılmıştı, önümüzdeki süreçte adaylaşmalar gerçekleşecek.

İşbirliği-ittifak konusunda iktidar bloku bir sorun yaşamazken aynı şeyi muhalefet için söylemek olanaklı değil. Millet İttifakı dağılmış durumda. İYİ Parti işbirliğine kapıları an itibarıyla kapatmış durumda. İttifak isteyen Ahmet Zeki Üçok’un dün görevden alınması parti yönetiminin bu konudaki ısrarını gösteriyor. Muhalefetin ikinci büyük partisinin tavrı bu olunca her parti kendisiyle baş başa kalmış durumda. İşbirliğine ilişkin en olumlu sinyaller CHP ile DEM Partisi’nden geliyor.

İki parti arasında açık bir işbirliği, kime ne kadar yarar?

Genel seçimlerde Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’na karşı bölücülük konularında haksız ama sonuç alan bir propaganda yürüten iktidar aynı şeyi tekrarlayabilir mi? İki parti üst yönetimi olası “şeytanlaştırma” saldırılarına karşı hazırlık yapıyor mu? Hazırlıklı olmalılar çünkü saldıranlar cephesine eski ortaklardan bazı partiler de eklenebilir.

Seçimlerde muhalefet partilerinin işbirliği yapıp yapmayacakları bir yana seçmenin üzerine düşen bir sorumluluğa da değinmek gerekiyor. Sandığa gidecek olan seçmen gücünü dağıtacak mı, yoksa iktidarın politikalarına karşı tavrını birleşerek mi gösterecek? Bu soruya sandıktan çıkacak yanıt, seçim sonrasında ülkenin genel durumunun da belirleyicisi olacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel seçim öncesinde uyguladığı ekonomik modelin “ülkeyi ateşe attığı” bugün daha net anlaşılıyor. Seçimden önce yapay bir şekilde yüzde 8.5’e düşürülen faiz, günümüzde yüzde 40’ı buldu, yılı 45’le kapatması bekleniyor. Enflasyon düşecek diye sabit ve dar gelirlinin canı yanıyor. AKP milletvekillerinin canı ciğer kebap çekince Meclis’te mangal yanıyor, duman tütüyor.

İşte bu ahval ve şerait içinde, muhalif seçmen kesimleri kendi partisiyle baş başa kalırsa olacakları kestirmeye hayal gücü yeter mi emin değiliz...