Terk edilme sırası kimde?

03 Eylül 2021 Cuma

ABD’nin Afganistan’da “ulus inşa” etme arayışı 20 yıl önce başladı. Farklı etnik ve mezhep grupları birbirine yapıştırılacaktı. Hem de demokratik sistem kurulacaktı… Amerika ve ortakları ülkeden ayrılırken hiçbir hedef tutmamış durumda. Girerken de Taliban güçlüydü, çıkarken de güçlü.

Bir örnek de Ortadoğu’dan verelim. Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor. Irak’ı hedef alan iki savaşın ardından ülke bir türlü kendine gelemiyor. Ülke fiilen Şiiler, Sünniler ve Kürtler olarak üçe bölünmüş durumda. Türkiye sınırındaki Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin “bağımsız olma” girişimine Ankara karşı çıktı, Tahran karşı çıktı. Bu iki ülkeden güç alan Bağdat, iki başkentle işbirliğine yöneldi, Barzani’nin girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Mesud Barzani görevini bıraktı. Türkiye ile ilişkileri bozulan Kürt yönetiminin ciddi ekonomik kayıpları oluştu.

Bölgenin kadim başkentleri bu girişime izin vermeyince ABD yönetimi de ısrarcı olmadı. Uzun uğraşlar sonuca ulaşamadı ancak hedeften vazgeçildiğini de söylemek güç. Bölge ülkeleri de buna göre kendisini konumlandırıyor. “Demokrasi hedefi” bu ülkede de tutmadı.

SURİYE’NİN KUZEYİ

İkinci Irak savaşının hemen öncesinde ülkemizde bazı generaller, Amerika’nın Ortadoğu’da Suriye dahil bazı ülkelerin sınırlarını yeniden çizmek istediğini dile getirdiler. Liberal kesimden gelen yanıt “Kemalist paranoya” şeklindeydi. Sonra bu generallerin büyük bölümü hapse tıkıldı. Günümüzde “Kemalist paranoya” gerçekleşmiş ve Türkiye için karabasana dönüşmüş durumda. Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve Barış Pınarı adlarıyla üç sınır ötesi askeri harekât gerçekleştirildi. Üstüne İdlib eklendi. Türkiye enerjisinin önemli bir bölümünü Suriye’ye harcıyor. ABD, Türkiye karşısında PKK kökenli YPG’yi destekliyor.

ABD’nin Afganistan’dan çekilme görüşmelerinin yapıldığı sırada, bunun Ortadoğu’ya nasıl yansıyacağı konusu da kafalarda soru işaretiydi. Biden ile Rus lider Putin arasında yapılan son yüz yüze görüşmede, Suriye ve özellikle de YPG konusunun gündeme geldiği kulislere yansıdı. Liderlerin ardından oluşturulan alt komitelerin görüşmelerinde iki ülke arasında bir noktaya varıldı mı bilinmiyor. İki büyük gücün Suriye ve YPG konusunda nerede uzlaşacakları merak konusu. Ancak ABD’nin önümüzdeki dönemde başka coğrafyalarda Rusya ve Çin’e odaklanmak istediği açık. Her geçen zamanın ABD’nin aleyhine işlediği, Afganistan’dan çekilme sırasında derinden hissedildi.

ABD’nin Suriye’den çekilme durumuna karşı YPG Rusya üzerinden Şam yönetimiyle görüşüyor, özerklik garantisi istiyor. Esad yönetimi böyle bir önkoşula karşı. Rusya ve İran da Şam’ın yanında.

Türkiye’yi yöneten siyasi anlayış bir türlü Esad yönetimiyle ortak çıkarlarını görmek istemiyor. Ancak YPG’nin isteklerine karşı durmakla kalmadı, askeri güç kullandı. Yani Esad’la çıkarlar ortak. ABD, “sürekli yükselen Çin tehdidini” bırakıp Ortadoğu’da oyalanır mı, YPG’yi ne zamana kadar korur? Rusya ile anlaşarak ya da anlaşmadan ABD Suriye’den askerlerini çeker mi?

Çekerse… İşte o zaman herkes; kendisiyle, coğrafyasıyla, komşularıyla ve bütün gerçeklerle başbaşa kalır. Şu ara Fırat’ın doğusunda, Afganistan’daki gibi “terk-edilme” olasılığı tartışılıyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye dersleri 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları