Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) bir ilke imza atıyor. Personelin alımını yüzde 60 sözlü sınav kriteriyle yapma kararı alan SHÇEK, yeni uygulama ile din görevlilerinin de önünü açıyor. Diyetisyen ve sosyologdan daha fazla din görevlisi alacak SHÇEK, yeni sınav sisteminde imamlardan mesleki tecrübe ile nitelik aramayacak.

Ortaokul mezunları da alınacak

SHÇEK merkez ve taşra teşkilatlarında çalıştırmak üzere 1394 personel alacak. Mütercim, sosyolog, çocuk eğiticisi, sosyal çalışmacı, psikolog, fizyoterapist, çocuk gelişimcisi, diyetisyen, hemşire, sağlık memuru, öğretmen, mühendis ve din görevlisine kadro açan kurum, ortaokul mezunlarını da işe alacak.

Sözlü sınav

SHÇEK bünyesinde ilk kez kuruma alınacak personelin puanlamasında ise yüzde 40 KPSS, yüzde 60 sözlü sınav esas alınacak. İlk kez sözlü sınavı ön planda tutarak personel alacak kurumdaki maaş dağılımı da dikkat çekiyor. Buna göre en fazla maaşı 2 bin 300 ile mühendis, en düşük maaşı 1300 TL ile çocuk eğiticisi alacak.

İmam kadrosu kuruluyor

Kuruma alınacak personel arasında en fazla dikkati çeken meslek grubu ise din görevlileri. SHÇEK’e 10 diyetisyen ve sosyolog, 5 mühendis alınacakken, din görevlilerinin sayısı 60’a yükseltildi.

Meslek tecrübeye gerek yok!

Herhangi bir mesleki tecrübe ve niteliğe sahip olması gerekmeyen din görevlileri, 1500 TL ve üzeri maaş alacak. Önceki yıllarda merkez ve taşra teşkilatlarında çalıştırdığı din görevlilerini Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan alan SHÇEK, şimdi kendi kadrosunu oluşturacak.

‘SHÇEK dini ideolojiye büründürülüyor’

Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Köksal Aydın, SHÇEK’nin personel alımında yüzde 60 sözlü sınav kriterini getirmesinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun zamandır SHÇEK’ye müdahale edilmeye çalışıldığını kaydeden Aydın, “Dinsel ideolojiye uygun SHÇEK ortamı yaratılmak isteniyor. Söz konusu personel alımıyla ilgili açık şekilde kurumun kimlere teslim edildiği gösteriliyor. Sosyal hizmetler gerçek meslek gruplarının elinden alınıp, din görevlilerinin belirleyici olduğu bir mekanizmaya büründürülüyor. Sosyal hizmetlerde, felsefe anlayışı ve bilimsellikten uzak tehlikeli bir yaklaşım söz konusu. Kurumun bu zihniyetinin değiştirilmesi gerekiyor” dedi.