AKP’de MHP’nin kongresi kaygısı...

17 Mayıs 2016 Salı

AKP’nin yandaş korosundan uzmanlar, yeri geldikçe seçmen tabanında, AKP ile MHP arasında çok anlamlı bir geçişkenlik olduğunun altını çizerler.. Dillendirmekten pek hoşlanmasalar da aslında kastetikleri kimlik; sağda Türkİslam sentezi kardeşliğinden kaynaklanan dönemin ruhuna uygun geçişkenliklerdir.. Gerçekten de seçim sonuçları üzerinden, Türk-İslam ortak kimliğine inanan seçmenlerin, dönemin ruhuna uygun oylarının akışkanlığı yadsınamayacak kadar çıplaktır..
Ecevit koalisyon hükümetinde iktidar ortağı MHP’nin, koalisyon ortaklığının bozulmasında öncülük yapmasına karşın, barajın altına düşmesi ortadadır. ABD’nin Irak işgali projesine onay verme karşılığı gökten zembille iner gibi Fazilet Partisi’nden koparak üst akıl projesi olarak kurulan AKP’yi iktidara getiren oylar akışında payı büyüktür. MHP için çelişkili gibi görünen bu sonuçta, Ecevit koalisyon hükümetinin büyük deprem felaketi arkasından gelen yıkıcı ekonomik krizin payı başta, ABD’nin Irak işgaline destek istemine “hayır” demesiyle siyaseten dış-iç odakların elbirliği ile yıkıldığı, ortakların üçünün birden vurulduğu gerçeği yatmaktadır..
İlk bakışta açıklaması kolay çarpıcı gelişmeler ise AKP iktidarda büyürken bile izlenen iç-dış siyasetlerle bağlantılı, MHP’nin siyasetteki muhalefet çizgisinde, kesintisiz siyasal İslama yönelik AKP icraatlarında Hükümete, Erdoğan liderliğine çok sıkı, ilgili her konuda Meclis’te oy vererek de kesintisiz destek vermeyi seçerken.. Dış politika, Ortadoğu gelişmeleri, en çok da “barış süreci” odaklı keskin muhalefet yapmasıydı..

***

AKP İktidar icraatlarında Kürt sorunu, Kürtlerle barış sürecinde eksen siyasal İslam kimliği, açıkçası aşiretler, Sünni İslam eksenli “İslam kardeşliğinde buluşma..” hesaplarına oturtulmuştu.. AKP’nin Kuzey Irak Kürdistanı projesine doğrudan destek olmasa da hızla işbirliğine geçişi, dahası Suriye’de parçalı özerklik uygulamalarında “Kobani mucizesi” olarak ilan edilen projelere zoraki karşı çıkmaması.. MHP’nin AKP’nin siyasal İslam kimlikli Meclis ataklarına açık destek, Türkiye için Kürtlerle barış süreci ataklarına ise şiddetle karşı çıkma politikalarında süreklilik yaşanırken; AKP’nin İktidarda büyüme avantajına rağmen, MHP’nin tabanda Türk-İslam sentezli oy toparlamasına yaradı. Haziran seçimleri sonucunda da MHP Türk-İslam, HDP de kısmen AKP ile yapılmış Kürt-İslam sentezi ağırlıklı barış sürecinin yükselişinde; barış özleminin güç kazanması ile doğru orantılı, Türkiye partisi, Meclis’te siyasetle Kürtlerin demokratik haklarının savunuculuğunda.. İkisi birden, siyasal İslamla çatışmadan, Türkler ve de Kürtlerin haklarında zıt rollerde, baraj yasağını aşmakla, yasaklı düzende oluşabilecek en demokratik 4 partinin güçlü temsilini sağladılar.
Seçim sonuçları kesinleşmeden Erdoğan Liderliği, Saray’dan AKP’yi denetim altına alan siyasi çıkışlarıyla, çok olasılığa açık koalisyon formüllerini baştan reddeden adımlarla, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın övgüyle kamuoyuna ilan edeceği seçim yenilemesi atağı, AKP’nin oy yükselişi, yeniden tek başına AKP İktidarı gerçekleştirildi.. AKP-MHP taban oyları geçişkenliği çok daha çarpıcı görülüyor, AKP cephesinde “bize kısa dönemli kırgınlık nedeniyle verilmeyen oylar yuvaya döndü..” çerçevesinde açıklanıyordu.
İyi de nasıl oluyor da, MHP içindeki Bahçeli’nin kimliğinde simgelenen Meclis’te AKP’nin destekçisi olma, MHP’nin 2002’den bugüne kayıplarına odaklanan kavgada, çok keskin, yargının da kirden pay aldığı gidişten, AKP kadroları, Liderliğinin ödleri kopuyor? Tamam tabanda oy geçişkenliği çok yalın, tavanda tarihler olarak çakışan genel kurullar yaşanacak.. Ama AKP Meclis’te güçlü temsille iktidarda, üstüne üstük Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde giderek güçlenen “biat” kültüründe kopmaz bağlar var.. Ortak koro, AKP’de dünyada örneği görülmeyen, başbakanı görevden alma projesine karşın AKP içinde kriz olmadığını haykırıyor... MHP’de parçalanma AKP için akla göre sevindirici olacakken, neden ödleri koparıyor? Biat kültürünün dozunun çook kaçmış olması, tabandan geri tepmeye yol olması olabilir mi?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bayram benim neyime? 9 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları