Erdoğan’a biat önkoşul...

20 Ağustos 2015 Perşembe

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünkü muhtarlarıyla toplantısında, gaspettiği fiili yetkilerle yürüyeceğine ilişkin hukuksuz dayatmalarına yenilerini ekledi... Yasal zorunluluk olmasına karşın, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na hükümeti kurmada görev vermeyeceğine yönelik isim kullanmadan gerekçelendirmesini, “Beştepe’nin yolunu, adresini bilmeyenlerle vakit geçirecek zamanımız yok...” dedi. Hükümet kurma çabalarında yine yasal yetkilerini aşarak Meclis Başkanı ile formüller arayışlarına geçti. PKK terörü ile HDP’yi aynı suçlu kefesine koyan çıkışlarına yenilerini ekleyerek, ulusal çıkarlar savaş gündemli yaşamsal konularda devlet adına karar verecek tüm kurumların, Meclis’in, siyasi partilerin üstünde tek yetkili kişi olduğu söylem diliyle yeni gelişmeler bağlantılı yeni dayatmalarını bir bir sayarak, muhtarlarına onaylattı...
Yeri gelmişken artık kamuoyunun da dikkatini çeken Erdoğan’ın muhtarları tablosunun, “Neden muhtarlar öne çıktı?” sorgulamasına bir küçük katkı da bizden olsun... ABD’nin Irak işgaline onay destekli AKP’nin kuruluş, gökten zembille iktidara geliş yıllarından başlayan bir ilişki, aşk bu... DP’nin “Vatan cephesinden” daha işlevsel katkıları oldu, 13 yıllık İktidarlarında AKP’nin muhtarlarının... İktidarları eliyle saadet zincirinin, seçmen, vatandaş denetimin odağında görevlendirildiler... Gazetecilik sorgulaması dürtüsüyle fırsat buldukça dolaştığım seçim sandıklarında Erdoğan’ın muhtarları, tam da son günlerde açık açık ilan ettiği görev aşkıyla çalışıp durdular...

***

Barış süreci içinde, teröre katkı boyutunda işlenmiş suçlardan Baş sorumlular; MİT, Emniyet güçleri, valilerinden, AKP sorumlu yönetim organlarından... PKK terörünün, ülke toprakları içindeki silahlanmaları, ağırlıklı gençlik örgütlenmeleri, maskeli, ağır silahlarla donanımlı, silahlı güçlerinin hukuku, devleti yok sayan sayısız suç eylemlerinden hesap sormamışken... Bilerek, iradeleriyle ucu açık tutulmuş barış sürecinin, gönüllere göre gerçekten barış, birlikte yaşam koşullarının dışında yorumlanmasının yollarını açma suçlarının en büyüğü kendilerine aitken... Şimdi akan kandan, PKK ile eş tuttuğu HDP’yi suçlayarak, siyasetten silme aracı olarak kullanma çıkışları ile biat etmiş seçmenlerini dahi ne kadarı ile kandırabilecekler... İnsan hakları boyutunda HDP’nin terör ile sınır çizme sorumluluğu başka, Erdoğan’ın anlayacağı dille; ülkede, bölgede izin verilmiş fiili silahlanma, ayrılıkçı, terör çizgisinde güç toplama, örgütlenme, ayrı hukuk, haraç düzeni kurulduktan sonra, sınır çizebilme gücünü taşıyabilme gerçekliği çok başkayken...
Erdoğan, siyaseten Kürt hareketi içinde güç sahiplerinin ağızlarını açamadıkları bir süreçte, muhtarlarına biçtiği rolün gerçekleştirilmesinin olanaksızlığını en çok bilenlerdendir. Muhtarlarına sarılmasının nedenleri çok daha başka... Doğrusu siyasette birlikte yola çıktıklarını, İktidarda yürürken harcaya harcaya, karşı düştüklerini cezalandıra cezalandıra giderek sıkışmakta... Erdoğan’ın vitrinde görüldüğü gibi AKP içinde mutlak gücü geçerli olsaydı, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Resmi Gazete’de ilanını geciktirerek AKP’nin yeni yönetiminde, Hükümetinde bire bir karar verici olma gereğini duymazdı... Konuşmasının hemen ardından sosyal medyadan gelen bir yazıdan bir-iki cümleyi paylaşmalıyım... “... Hiçbir şekilde, ne olursa olsun el koyduğunu söylediği fiili başkanlık mevkiini, mevziini terk etmemek noktasında... Tek geri adım, en küçük zaaf belirtisi bile, hem uluslararası hem ulusal mahkemelerde sanık olarak sonuçlanacak bir düşüşün ve gerileyişin yolunu açacaktır...”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bugün 23 Nisan... 23 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları