Bilmecelerde önce birbirinin tıpkısı izlenimini veren iki fotoğrafı görürüz. Bizden ikisinin arasındaki farkların bulunması istenir.. Bilemiyorum paylaşır mısınız? Günlerdir İngiltere’yle birlikte AB, dünyayı sarsan, bize de çok boyutlu sıcak sonuçları uzanacak şok yaratan referandumun sonucu ile ülkemizin sıcak gündemindeki PKK-IŞİD sıcak terör çatışmaları başta, İsrail-Rusya ilişkilerinde 180 derecelik tersine gelişmeler; siyasetlerin gelgitleri arasındaki fotoğraf karelerinin, ekonomik-sosyal-siyasal gelişmeler üzerinden açıklanabilecek; neden- sonuç ilişkileri üzerinden benzerlikleri dikkatinizi çekti mi?
İngiltere’nin AB’nin merkez ülkeleri arasındaki ağırlığını, pazarlık gücünü artırmaya yönelik olduğu varsayılan referandum oylamasından “hayır” çıkabileceğinde yanılan İngiliz anket şirketleri tek başına değillermiş ki... Sıcak şokun etkisinde çarpılan piyasalarda AB ve İngiliz paralarının düşen tüm değerleri ile birlikte, tüm göstergeler, krizin önce dünya ekonomileri, sonra da siyasal toplumsal gelişmelerinde “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı..” sinyallerini vermekte... Ortadoğu bataklığı, İslam dünyası, tüm yoksul Güney dünyasında yıllardır yaşanmakta, vahşet boyutlarına tırmanmış ırklar, dinler, her türden alt kimlikler üzerinden kanlı iç çatışmalar insanlığı soluksuz bırakıyor.
Zengin Kuzey dünyası önceleri giderek yükselttikleri koruma duvarlarını yıkan göç dalgalarından, sonra ülkelerine kuralsız düzenin kuralsız savaşları olarak ulaşan terörden, iç dünyalarının hücrelerine ulaşan ayrımcı-çatışmacı bulaşıcı virüslerin saçtığı düşmanlıklardan, hastalıklardan üzerlerine düşen paylarını aldılar. Güleriz ağlanacak halimize... İngiltere’den şok referandum haberlerinin ayrıntıları geldikçe... Önce AB’den ayrılma, referandum tehdidini ortaya atan siyasi erkin başı, Başbakan’ın, sonradan görüşünün tersine, referandum kampanyasında ayrılmaya karşı çıkması, şok sonuçlar karşısında büyük yenilgisi... Türkiye’deki 14 yıllık İktidarlarının, Liderliğinin çok sık yaşadığımız, ezberlediğimiz akla kara kadar zıt irade beyanları, gelgitleri, yenilgilerinin tıpkısının aynısı değil mi?

***

Bizimkilerin ülkemizde yarattığı karabasanlar, akıtılan kan bedelleri, ekonomiksosyal- siyasal olumsuz sonuçları yanında çok hafif bile kalabilir... Zaten yeri geldikçe dünyayı kasıp kavuran ortak sorunların boyutlarına indirgendiğinde hâlâ yoksul Güney ile zengin Kuzey dünyası arasında kabaca büyük farklılıklar yaşanmakta olduğu gerçeğini yadsımıyoruz. Hele de siyasal-toplumsal yaşananlar, insan hakları, hukuk devleti düzenleri, en önemlisi yaşam hakkı, can güvenliği üzerinden.. demokrasilerin geçerli olduğu ülkeler ile otoriterliğe dönüşmüş, diktatörlüklerin geçerli olduğu ülkeler arasında, hele de iç savaşların yaşandığı bölgeler, halklar için çok büyük farklılıklar var...
Kabaca İngiltere’yi ilgilendiren bilmecedeki benzer fotoğrafların iki karesi arasındaki farklar ile Türkiye’deki benzer fotoğraf karelerinin farklılıkları çok daha derin... İngiltere’nin AB’den kopuş referandumunda sorumlu siyasetin erki, Başbakan hemen bir basın toplantısı ile görevinden ayrılmak konumuna düşüyor... Bizde katlanan boyutlardaki çuvallamalarında; sorumlu siyasi erkin yıldızı parladıkça parlıyor. En çok, en ağır kan akıtan, can acıtan PKK-IŞİD bağlantılı terör politikalarında; siyasi gerekçelendirmeleri hiç fark etmez, sonuçta terörün güçlenmesinden, oluk oluk akan kandan sorumlu siyasi erk, sonradan terörle savaşım politikalarının da sahibi, siyaseten kaymağını yiyen taraf nasıl olabiliyor?
Hep birlikte ağır bedeller ödediğimiz İsrail-Rusya çatışmacı ilişkilerinin tarafı siyasi erk, bir günde çatışmacılığı da ortadan kaldıran siyasetin sahipliğine nasıl ulaşabiliyor? Arada önce beraber yürünmüş, sonra harcanmış siyasi suç ortaklıklarında ödenen bedellerin hesabını sormak kuşkusuz siyaseten bizlerin sorumluluğu değil. Ancak ülkemiz, halkımızın, hepimizin ödedikleri bedellerin hesabı ne olacak?