Takım Harcama Limiti’nden (THL) en fazla payı alan Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un toplam gelirleri 4.8 milyar TL’ye ulaşıyor. Bu kulüplere tanımlanan toplam harcama limiti ise 6.2 milyar TL. Bu durumda 4 kulübe tanımlanan THL toplamı, toplam gelirlerinden 1.4 milyar TL fazla. Yani toplam harcama tutarı, toplam gelirden yüzde 29.2 fazla. Zaten borç batağında olan bu kulüplerin, bu harcama limitleriyle finansal sorunları daha da artacak.

4 kulübün birikimli zararları 7.8 milyar TL’ye; özkaynak açıkları 4.9 milyar TL’ye ulaşmıştı. Özkaynaklarını kaybetmiş, gelirlerinin üzerinde birikimli zararı olan 4 kulüp THL’yi nasıl harcayacak? Bu limitler için nereden ve nasıl bütçe bulacaklar?

THL ile gelir karşılaştırması yapıldığında; Galatasaray gelirinin yüzde 156’sını, Trabzonspor yüzde 139’unu, Fenerbahçe yüzde 131’ini ve Beşiktaş da yüzde 93’ünü harcama durumunda kalacak. Bu, sürdürülebilir bir durum değil. Bu rasyoların pratikteki anlamı ise bu kulüplerin olmayan parayı harcayacak olmalarıdır. Yani, gelecekteki gelirlerini şimdiden iskonto ettirmeleri anlamına geliyor. 

Bugün THL uygulaması, futbol otoritesi tarafından bazı kulüplere bir kaynak aktarım aracına dönüşmüş durumda. Çünkü, THL’nde aslan payı 4 büyük kulübe gitmekte. Nitekim, 2019-2024 arası 4 büyük kulübe tanımlanan THL tutarının yüzde 47.4’ü, 4 büyük kulübe gitmiş. Bu süreçte 4 büyüklerin THL toplamları 16.2 milyar TL’ye ulaştı. Sonuç itibarıyla;

• THL ile kulüpler arasında haksız rekabet ortamı yaratılıyor. Süper Lig’de dengesiz rekabet kalıcılaşıyor.
• THL uygulaması ile daha fazla harcamaya yönlendirilen kulüplerde finansal sorunlar ağırlaşıyor. UEFA finansal istikrarı hedeflerken, TFF kulüpleri bol keseden harcamaya sevk ediyor. Bu nedenle UEFA Finansal Sürdürülebilirlik Kuralları ile THL limitleri hedef ve sonuç bakımından birbiriyle çelişiyor.
• THL ile kulüplerin zararları giderek artıyor. Bu ise özkaynak açıklarının daha da artmasına neden oluyor. Oysa, TFF’nin Kulüp Lisanslama ile ilgili 91/1maddesindeki Pozitif Net Özsermaye uygulaması kulüplerin özsermayelerini artıya geçirmeyi hedefliyor.
• THL uygulaması Türk futbolunu ekonomik, finansal ve sportif olarak başarısızlığa itiyor. Süper Lig kulüpleri arasındaki gelir dağılımı adaletsizliğini daha da artırıyor. 
• THL uygulaması finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan daha çok finansal yetersizliğe neden oluyor. 

TFF’nin THL uygulaması, her ne kadar kulüplerin harcama bütçelerini kontrol ve denetim altına alarak, mali yapılarının güçlendirilmesini amaçlasa da mevcut uygulama finansal yeterliliği sağlamaktan ve finansal dengeyi kurmaktan uzak. Aksine, harcamayı cesaretlendiren, günü kurtarmaya yarayan palyatif bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu uygulama, rekabetçi dengenin orta ve uzun vadede daha da bozulması, haksız-dengesiz rekabetin artması anlamına geliyor.