Serteller ile Nâzım

08 Ocak 2009 Perşembe

Sabiha ve Zekeriya Sertel, ülkemizin bağımsız kişilikli ilk aydınlarından. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, çoğu aydın devlet görevlerinde çalışmayı yeğlerken onlar, kendi başlarına çıkardıkları dergi ve gazetelerle yayın hayatımızda bağımsız aydın duruşunun ilk örnekleri oldular.

1919’da gittikleri ABDde, Columbia Üniversitesinde gazetecilik öğrenimi gören, bu ülkede tanık oldukları düşünce özgürlüğüne hayranlık duyan bu iki ilginç aydının bir başka önemli yanları ise, hayatlarının çoğu bölümlerinin Nâzım Hikmetinkiyle kesişmesi.

1928’de Rusyadan dönen Nâzım Hikmetin Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlamasıyla gelişen dostlukları, hayatlarının sonuna dek sürdü.

Nâzım Hikmet, ülkede tanınmasını sağlayan ilk büyük çıkışı olanPutları KırıyoruzkampanyasınıResimli Ay dergisinde başlattı. Çoğu şiirlerini bu dergide yayımladı. İş arkadaşlığı dışında, Sertellerin evlerinde yapılan akşam toplantılarında da dostlukları sürdü.

Nâzım Hikmet hapisteyken, Serteller Tan gazetesini yayımlamakta, ülkede ve dünyadaki gericiliğe karşı savaşım vermekteydiler.

1945’te Tan gazetesi gericilerce yakıldığında Nâzım, Bursa Cezaevinde, Onlar ümidin düşmanıdır sevgilimdizesiyle başlayan ünlü şiirini yazarak Sertellere yollar. Bu olaydan sonra ülkelerinde yaşama olanağı kalmadığını gören Sertel ailesi yurtdışına gider. Nâzım Hikmet de, hapisten çıktıktan sonra hayatını tehlikede görerek aynı yolu seçer.

Eski dostlar, yurtdışında yeniden buluşurlar ve hayatlarının sonlarına kadar da yakınlıkları ve mücadele arkadaşlıkları sürer.

***

Bu dostluğun en yakın tanığı ise, beş yaşında tanıdığı Nâzım Hikmetle olan dostluğu, şairin ölümüne dek süren, Sertellerin kızı Yıldız Serteldir.

Yıldız Sertelin yeni yayımlanan Nâzım Hikmet ile Serteller(Everest Yayınları) adlı kitabında bu dostluğun bilinmeyen ayrıntılarının yanı sıra, üç aydın insanın dünya görüşleri ve çağın sorunlarına ilişkin düşünceleri de yansıtılıyor.

Türkiyede bulundukları yıllarda demokrasi ve düşünce özgürlüğü yolunda mücadele eden üç aydın, yurtdışında dünya sorunlarıyla da karşı karşıya gelirler: Bir yanda soğuk savaş döneminde barış mücadelesi sürmektedir, öte yanda ise sosyalist ülkelerde uygulamalar üstüne büyük sorunlar ortaya çıkmıştır.

Aydın sorumlulukları, bu üç insanın pek çok konuda birlikte eylem ve mücadele içine girmesine yol açar.

***

Sabiha ve Zekeriya Sertel, anılarını yazarken ne denli açık yürekli olmaya çalışsalar da dönemin koşulları gereği her şeyi yazamamışlardı. Bugün böylesi engellerin bulunmayışı, Yıldız Sertelin yazdıklarıyla kalan boşlukları doldurmamızı sağlıyor.

Sözgelimi, 1958de yayına başlayan ve yaklaşık otuz yıl boyunca etkili bir yayın organı olma özelliği gösteren Bizim Radyonun kuruluş öyküsü; bu radyonun mimarlarının Nâzım Hikmetin yanı sıra Sertel ailesi olduğunu bu kitaptan öğreniyoruz.

Yine Nâzım Hikmetin, bütün bir hayatını adadığı komünizm düşüncesi yolunda, Türkiye Komünist Partisi içinde başına gelen kimi olaylar da yine ilk elden tanıklıklarla aktarılıyor.

Kitapta 1930lardan 1960lara, ülkemiz tarihi açısından önemli bilgiler var.

Aydın olmanın tanımı üzerinde yeniden tartışmaların olduğu şu günlerde, ülkemizin önde gelen üç aydınının hayatlarına bakmak pek çok bakımdan ufuk açıcı olacaktır.

[email protected]


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yüz Yıl Önce Balkanlar 26 Aralık 2012

Günün Köşe Yazıları