Ümit Zileli
Ümit Zileli umitzileli@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

'İçlerinde İnsan Yoktu!..'

09 Ocak 2009 Cuma

Günlerdir büyük bir keder içindeyim

Ve de içimi olanca ateşiyle yakan bir öfke... Tele-vizyonda o adamı, Doğalgaz Müdürünü izlediğim andan itibaren tarifi mümkün olmayan bir vicdansızlığın, erdemsizliğin, acımasızlığın bu topraklarda nasıl boy attığını, nasıl egemen olduğunu anlamaya çalıştım, ama bir türlü anlayamadım, yalnızca utandım Sonra o mektubu gördüm Sayfalarca yazsam anlatamayacaklarımı anlatıyordu O güzelim annenin evladına yazdığı mektup içine düştüğümüz karanlığı olanca çıplaklığı ile ortaya koyuyordu Önünde saygıyla eğilerek sütunumu ona veriyorum

Sevgili oğlum, aslında bu vahim olayı seninle paylaşmayacaktım, çünkü son 3 gündür yaşadıklarım, hissettiklerim kelimelere dökemeyeceğim kadar korkunç Çünkü kapıyı kırdırıp da o yedi gencecik çocuğu ilk bulan senin Teylan. Hani sen doğduğun zaman E ben hem kocanın hem de senin kardeşinim, şimdi bu bana Teyze mi diyecek hala mı?’ dediğinde annenin de Amaaan dert ettiğin şeye bak, Teyla der diye cevap verdiği can dostumuz.

Ben bu kadar hayat dolu, bu kadar çılgın bir insanın bir gecede böylesine çöktüğüne ilk defa tanık oldum oğlum. Bütün çocukları tek tek öptüğünü, uyandırmaya çalıştığını, yeğeni Özgürün üzerine yatıp da ısınmasını umduğunu söylediler ağlayarak.

- İçim çekildi sanki, edecek söz bulamadım

Ve o çocukların başında 4 saat boyunca savcıyı bekleyenlerden birisi senin baban. Bir kamu görevlisi lütfedip de gelemediği için tam 4 saat boyunca o çocukların cansız bedenleri karşısında durup da hiçbir şey yapamayanların yaşadıkları travmayı gördüm ben, gözlerindeki hüznü yaşadım. Baban da ben de öyle sarsıldık ki... O yüzden susacaktım, bunu sana yazmayacaktım. Böylesi bir anı olmasın istedim günlüklerinde.

Ama gazetelerde, televizyonlardaki insan kılığındaki yaratıkları görünce, bunu bilmen gerektiğini düşündüm. Dilerim ileride bu satırları okurken, Sahiden böyle insanlar var mıydı anne? dersin. Gördün mü hâlâ içimizdeki insanlığın hasta yatağından kalkacağına ilişkin safça bir inancım var oğlum.

Utanmadan dediler ki Yılbaşı kutladılar, içtiler, eğlendiler hem de kızlı erkekli. Zinhar günah. E sonunda olacağı budur…’

- Şaşırmadım Bunlar 7.4 yetmedi mi? diyebilmişlerdi

Beceriksizce cenazeleri karıştırdılar da ailelere sizdekini getirin, buradakini alın dediler. Sanki kazak değiştirir gibi, öylesine rahat, öylesine duyarsız ‘El insaftan başka kelime çıkamadı ağzımdan… ‘Şirketimizin değerini düşürüyorsunuz bu eleştirilerle dediler. Sanki giden bir evladın değerini karşılayabilecek şirket varmış gibiİnsanlığı, vicdanı ucuzlatmış olanların şirketlerinin değerini arttırmaya çalışmaları; hele de bunu daha çocukların cenazeleri bile kalkmadan, acılar ateş olmuş yakarken söyleyebilmesi üşüttü tüm benliğimi

- Ve kalkıp dediler ki çocuklar çıplaktı!!!’

Yuh olsun sana da, kalıbına da ve eğer baba isen babalığına da. Hiç utanmıyor musun o çocukların analarından babalarından? Hiç mi yüzün kızarmıyor, vicdanın sızlamıyor? Baban oradaydı oğlum ve giden o canlardan biri Teylanın oğlu, her şeyi, kıymetlisi, biriciği Özgürdü. İşte bu nedenle ben biliyorum ki o çocukların hepsi giyinikti Ama diyelim ki kıyafetleri yoktu ve diyelim ki çocuklar sevişiyordu, sana ne? Günah mı işliyorlar? Senin ruhun, yüreğin, aklın böylesine çıplakken o çocukların bedenleri çıplak olsa ne olmasa ne? Koştura koştura gittiğin cuma namazında kendilerini savunamayacak bu çocuklara attığın iftiranın günahını affettirebilecek misin be adam? Ah oğlum, öylesine içim yanıyor ki Ve bir yüce gönüllüye, Mevlanaya sığınıyorum gözlerimde yaşlarla:

- Ne insanlar gördüm üstlerinde elbise yoktu, ne elbiseler gördüm içlerinde insan yoktu

Annen, 3 Ocak 2009

e-posta: umitzileli@gmail.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İhanet!.. 4 Temmuz 2013

Günün Köşe Yazıları