Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Devlet Terbiyesi
\n
Altıncı Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün 98 yaşında hayata gözlerini yuman eşi Emel Korutürk dün İstanbul’da yapılan törenle toprağa verildi. Aileye başsağlığı dilerken ilginç bir ayrıntı öğrendim.
\nCumhurbaşkanı Abdullah Gül geçen hafta resmi ziyaret için İsveç’teydi. Kendisine o ülkedeki büyükelçimiz Zergün Korutürk ile Türkiye’nin Helsinki Büyükelçisi olan eşi Selah Korutürk ev sahipliği yaptı. Selah Korutürk’ün ve şimdi CHP’de siyaset yapan emekli büyükelçi Osman Korutürk’ün anneleri Emel Korutürk’ün ölüm haberi pazartesi günü aileye ulaştı. Ancak o akşam İsveç Kralı Carl 16. Gustaf ile Kraliçe Silvia’nın Gül çifti ile Türk heyeti onuruna sarayda vereceği resmi yemek vardı. Yemekte ve gezinin kalan bölümünde aksama yaşanmaması için Korutürk çifti vefat haberini kimseye duyurmadan heyette yerlerini aldı. Aile hem resmi ziyaretin bitimine hem de aile bireylerinin tamamının toplanmasına denk gelecek biçimde cenaze töreni için perşembe gününü belirledi.
\n***
\nKralın resmi yemeğinden sonra Selah Korutürk hazırlıklar için sessizce Türkiye’ye dönerken Zergün Korutürk de yine vefat haberini duyurmadan ziyaretin son iki gününe eşlik etti. Ta ki gezinin son günü olan çarşamba günü kayınvalidesinin vefat ilanları gazetelerde çıkana kadar!..
\nÖlüm haberini vefat ilanıyla öğrenen Gül “Buna hiç gerek yoktu. Keşke söyleseydiniz. Size ‘Burada durmanıza gerek yok, hemen gidin’ derdim. Çok büyük nezaket göstermişsiniz” diyerek teşekkür etmiş. Gül ayrıca bir de jest yaparak ziyaretinin bitiminden sonra tarifeli uçakla Stokholm’den ayrılmayı planlayan Korutürk’ü, Cumhurbaşkanlığı uçağında beraberinde Türkiye’ye getirmiş.
\nSadece Korütürk ailesinin değil Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kuşağının nasıl bir ‘devlet terbiyesi’ ile yetiştiğini göstermesi açısından anlamlı bulduğum için bu anekdotu burada paylaşmakta yarar gördüm.
\nKorutürk ailesi bireylerine başsağlığı dilerim.
\n\n
AKP VE ÖZGÜRLÜKLER: FIRSAT HAFTASI
\nTürkiye uzunca bir süredir ‘kolay tutuklama’ ve ‘uzun tutukluluk’ sorunlarıyla karşı karşıya. Rektörlerin, askerlerin, gazetecilerin, öğrencilerin yaygın ve kolayca tutuklanıp çok uzun süre cezaevinde yatırılmalarının yanı sıra, seçimlerden bu yana da 8 milletvekili hapiste. AKP bu konudaki eleştirilerin önünü ilk başta istatistiklerle kesmeye çalışarak “Biz geldiğimizde cezaevlerindeki tutuklu sayısı daha fazlaydı. Şimdi bu sayı düştü, hükümlü sayısı fazla” gerekçesini kullandı.
\nSonra 12 Eylül 2010 referandumu sırasında HSYK’nin yapısında yapılan değişiklikle yargıyı kendi görev alanına ve hukuk içine çektiklerini ileri sürdüler. Ancak cezaevlerinden yükselen seslerde azalma olacak yerde artış vardı. Uzun tutukluluk sorunu en fazla da yeni HSYK döneminde kangren hale döndü.
\nAKP bu süreçte sadece bir kez, o da özel yetkili savcının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağırması üzerine jet hızıyla yargıyı sınırlandıracak özel yasa çıkardı. Fidan’ı ve Erdoğan’ı yargıya karşı zırhlandıran iktidar, kendi sorununu çözdü ancak kolay ve uzun tutukluluklar sorunu yine katlanarak sürdü. 8 milletvekilinin durumu çok sıcak olarak Meclis’in gündeminde kaldı hep.
\nAkabinde kendisinden başkalarının da sorunun çözümüne el atıyor beklentisi oluşturarak 3. yargı paketini Meclis’e getirdi.
\nAKP. Adli kontrol sistemine geçilen bu paketle hâkimlere tutukluluğun devamı için somut gerekçe yazma zorunluluğu getirildiği, böylece uzun tutukluluk sorununun çözüleceği umudu kamuoyuna pompalandı. Paket geçti ama tutukluluklar bitmedi. Milletvekilleri yine çıkamadı.
\nDaha sonra cezaevlerindeki açlık grevlerinin bitirilmesi için anadilinde savunma tasarısı Meclis’ten geçirilirken yargının artık tahliye zorunluluğu hissedeceği beklentisi yine boş çıktı.
\nVe şimdi aylardır konuşulan 4. paket Meclis’te. Ancak CHP’den BDP’ye kadar çok farklı kesimlerce “dağ fare doğurdu” şeklinde değerlendiriliyor. Başta milletvekilleri olmak üzere tutukluluklar konusunda hiçbir şey getirmeyen paketin düşünce ve ifade özgürlüğünde geriye gidişe neden olacağı kaygıları dahi var.
\nDün Meclis Adalet Komisyonu’nda paketin bir hafta süreyle alt komisyonda görüşülmesi kararı alındı. Bu süreçte, toplumsal beklentiler doğrultusunda muhalefet, iyileştirme önergeleri verecektir. Umarız hükümet de bu haftayı, tutuklu vekiller, uzun tutukluluklar ve ifade özgürlüğü gibi uzun süredir bekleyen sorunların başka paketlerle parça parça değil, şimdi kapsamlı bir bütün halinde çözümü için bir fırsat olarak değerlendirir.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı