\n

İsrail’in Gazze’ye yönelik hava operasyonu birinci haftasını doldururken aralarında çocukların da bulunduğu 100’den fazla Filistinli hayatını kaybetti. Gazze’den İsrail kentlerine yönelik füze ve roket saldırıları da aynı oranda olmasa da İsraillilerin ölümüne neden oldu. Türkiye ve Mısır’ın başını çektiği Arap ülkeleri İsrail’in saldırılarını durdurmasını;

ABD ve AB ise Gazze’den İsrail’e yönelik saldırıların kesilmesini istiyor. Tüm dünya daha fazla kan dökülmemesi için her iki koşulu sağlayacak bir ateşkes süreci başlaması arzusunda.

Kınamak yetmez, \tçözüm gerekli

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Arap bakanlarla birlikte Gazze’ye gittiği saatlerde, Filistin Büyükelçisi Nebil Maruf bir grup gazeteciyle bir araya geldi. Görüşmesinde “İsrail’in kınanması, Gazze’ye yardım gönderilmesi, üst düzey ziyaretlerle dayanışma sağlanması güzel. Ama asıl mesele İsrail’in Gazze’yi her seferinde yeniden yerle bir etmesini önleyecek kalıcı bir bir çözüm bulabilmek. Yeni öneriler, fikirler geliştirilmesine ihtiyaç var” diyen büyükelçi yeni bir tartışmanın da kapısını araladı.

Bir gazetecinin “Türkiye ve Mısır’ın başını çekeceği bir uluslararası askeri gücün Gazze’ye gönderilmesi” yönündeki önerisine destek veren Maruf, “Bence bu iyi bir fikir. Her iki tarafa da fayda sağlar. Hamas İsrail’e roket atamaz. Bölgede silah kaçakçılığı için neden kalmaz. İsrail’in güvenliği sağlanır. Kendisine saldırı yapılmadığı sürece Gazze’ye yönelik ablukayı da açar” dedi.

Önerinin İsrail ve ABD’nin kabul etmesi durumunda hayata geçebileceğine dikkat çeken Maruf, “Böyle bir şeye yanaşacaklarını sanmam ama Türkiye ve Mısır onları ikna edebilirse, BM şemsiyesi altında bu öneri hayata geçirilebilir” diye konuştu.

İsrail: Bölgesel \t\tçatışmaya sürükler

Filistin Büyükelçisi Maruf’un tahmin ettiği gibi İsrail tarafı öneriye sıcak yaklaşmadı. İsrail kaynaklarının yaklaşımı şu şekilde oldu:

“Filistinliler çabalarını olumsuz öneriler yerine, barışçıl çözümler bulmaya yöneltse daha iyi olur. Bu öneri Filistinlilerin bizi bölgesel bir çatışmaya çekme niyetinde olduğunu düşündürüyor. Bizim amacımız, Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik roket saldırılarına son vermektir.”

Hamas’ın \t\t\tgüçlenmesi kime yarar

Filistin Büyükelçisi Maruf’un anlattıkları arasında, “İsrail’in Gazze saldırısının arkasındaki ana hedefinin Filistinli gruplar Hamas ve El Fetih arasındaki görüş ayrılıklarını daha da açmak olduğu” şeklindeki tespiti de dikkat çekici. Saldırıların sadece Hamas denetimindeki Gazze’de değil, Filistin’in genelinde Hamas’ı popüler hale getirdiğini belirten Maruf, “Bugün seçim olsa sadece Gazze’de değil, Batı Şeria’da da Hamas kazanır” diyor. Bu sözler, Filistin içindeki dengelerin geleceği açısından yeni gelişmelerin habercisi.

Filistin yönetimi lideri Mahmud Abbas’ın (El Fetih grubunun lideri) BM üyeliği için yaptığı başvuruyu Hamas desteklemiyor. Başvurunun reddi için mücadele eden diğer iki güç İsrail ve ABD!

Hamas ayrıca İsrail’in varlığını tanımayarak onunla müzakere yapılmasına toptan karşı çıkıyor. Yani, İsrail’i bugünkü topraklarından çekilerek 1967 sınırlarına dönmeye zorlayacak bir müzakere süreci ve olası barış anlaşmasının tarafı olmaya niyetli değil.

Son saldırı bu bilgiler ışığında değerlendirilince ‘Filistin’de iplerin lider Abbas’tan, Hamas lideri Halit Meşal’e geçeceği bir süreç kimin çıkarına olur?’ sorusu akla takılıveriyor.

Bir de tabii ki şu soru:

Gazze’yi Filistin’in bütününden ayrı görüp hep Hamas’ı öne çıkaran Türk dış politikası bilerek ya da bilmeyerek kimin işine yarıyor?

\n