CHP 30 Mart seçimlerinde yarışacak adaylarını hafta sonu saatler süren parti yönetimi toplantılarının ardından tamamlamış gözüküyor. Bu sürecin en kritik isimlerinden biri Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’dı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kurulan 5 kişilik aday belirleme komisyonunun da üyesi olan Günaydın ile süreci ve bazı adaylara gösterilen tepkileri konuştuk.

500 bin CHP üyesi sandığa gitti
Günaydın, aday belirleme sürecinde yapılan çalışmaları şöyle sıraladı:
- Toplam 207 bini parti üyemiz aday belirleme sürecinde fikrini beyan etti. 86 seçim bölgesinde eğilim yoklaması yaptık. 108 bin CHP üyesi önüne sandık koyduk ve çıkan sonuçlara istisnasız tamamen uyduk. 22 seçim bölgesinde de 99 bin üye önüne sandık koyduk. Başvuru sayısına göre ilk beşe giren isimleri seçtik ve tamamını anketlerle halka sorduk.
- Meclis üyelikleri için de 200 binin üzerinde üyemiz oy kullandı. Bir milyon üyesi olan CHP’de 500 bin üyenin başkan adaylıkları ve Meclis üyelikleri için fikrini aldık.
- 300 yerde anket yaptık, milyonlarca yurttaşı temsilen yüz binlerce deneğe fikri soruldu.
Günaydın’ın değerlendirmesi şöyle:
“Sübjektif değerlerin yerine objektif değerlerin öne çıkarıldığı bir aday belirleme dönemi yaşandı. Türkiye’de bu kadar katılımcı bir sürecin örneği yok.”

‘Ben yoksam parti de yok’
anlayışı Günaydın sürecin objektif olduğunu anlatıyor, ama pazar gecesi de gördük ki bazı il ve ilçe adaylarına örgütlerden ciddi tepkiler var. Günaydın tepkileri şöyle değerlendiriyor:
“Kişilere bağlı bir siyaset anlayışı ortaya koymak yanlıştır. Belediye başkan adayı kim olursa olsun önemli olan parti için, yerel halk için ve genel seçimde başarı için çalışmaktır. Ben yaşanan tartışmaları, ‘Ben yoksam parti yoktur’ anlayışı çerçevesinde değerlendiriyorum. Siyasetin uzun soluklu bir süreç olduğunu kimsenin unutmamasında yarar var.”

Sorumluluk müdahale edene ait
CHP yönetiminin 81 ilin büyük bölümünde sorunsuz uyguladığı aday belirleme ilkeleri son gece yapılan Parti Meclisi toplantısında ‘delindi.’ İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül, İzmir’de de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tüm ağırlıklarını koyarak CHP’nin bu iki şehirdeki ilçe adaylıklarında belirleyici rol oynadı. Günaydın’a bu konudaki değerlendirmesini de sorduğumuzda diplomatik bir dille de olsa önemli bir mesaj verdi:
“Kendi atadığımız büyükşehir belediye başkan adaylarımızın görüşlerini doğal olarak alıyoruz. Önemli olan dengeli bir yapı kurabilmek. Elbette başkan adaylarımızın tercihleri, genel merkeze ilettikleri dilekler uygulanabileceği ölçüde uygulandı. Uygulanamadığı yerler de oldu. Gelen bu önerileri, dilekleri partimiz yetkili kurumları benimseyip onayladı. O ilçelerdeki siyasi sorumluluk o isimleri bizlere getiren başkanlara aittir”.

Sokak arşınlayan başkan dönemi
Eldeki istatistiki verilerin yanı sıra aday belirlerken bazı ilkeleri de gözettiklerini belirterek şunları vurguladı:
- Uzun dönem görev yapan arkadaşlarımıza teşekkür edip yerlerine genç ve heyecanı yüksek kadroları tercih ettik. Kadro ve ideolojiyi yeniden yapılandırıyoruz. Bu yeni yüzler Türk siyasetinin parlayan isimleri olacak.
- Çoğu seçilebilir yerde olmak üzere 47 yerde kadın aday gösterdik
- Artık CHP’li belediye başkanlarının çalışma yerleri makam odaları olmayacak. Görevleri o ilin, ilçenin caddelerini, sokaklarını, kahvehanelerini arşınlamak olacak.
- Halkçı belediyeciliği halkla birlikte yapacak, yurttaşların tümünü kucaklayacak isimlere öncelik verdik.
- Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı ve halkın ihtiyaçlarını karşılamaya odaklı bir CHP olacak.

30 Mart sonucu iktidarın habercisi
Aday belirlemede sadece yerel yönetim seçimi değil, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini de dikkate aldıklarının altını çizen Günaydın’ın 30 Mart’a yönelik beklentileri şöyle:
“CHP yalnızca yerelde iktidar aramıyor, genelde de iktidar arıyor ve 30 Mart seçimlerini iktidarın habercisi olarak görüyor. O yüzden seçilen arkadaşların bu amaca hizmet edecek arkadaşlar olmasına özen gösterildi. Bu seçimde şöyle bir tablo ortaya çıkacak. AKP ve CHP her ikisi de yüzde 30’lar seviyesinde oy alacaklar. CHP hem Çankaya Köşkü için yapılacak seçimde hem de genel seçimde AKP iktidarını sona erdirecek bir dönemi yakalamış olacak. Seçilecek başkanların vereceği hizmet çok önemli hale gelecek.”