Kılıçdaroğlu: CHP'de Kimse Bu Bildiri Dışına Çıkamaz

18 Mart 2013 Pazartesi

\n

CHP Parti Meclisi toplantısı sonrası parti sözcüsü Haluk Koç tarafından kamuoyuna açıklanan bildiri ne anlam taşıyor? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmede parti meclisi toplantısından çıkan bildirinin oybirliğiyle kabul edilmesini son derece önemsediğini gördük. Sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

\n

- PM bildirisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

\n

AKPyi eleştirmeye cesaret edemeyenler CHPyi karıştırma arayışı içerisindeler. Bu toplantımızla CHPnin olaylara nasıl bir birlik bütünlük içinde baktığını herkese göstermiş olduk. Bunu oybirliğiyle yapmış olmamız da son derece önemlidir.

\n

- Oybirliğini neden önemsiyorsunuz?

\n

Anlamlı çünkü özellikle iktidara yakın kesimlerin beklediği büyük kavga olmadı. Tam tersine hiçbir sorun çıkmadan, CHPye yakışır birlik ve bütünlük içinde bir sonuç çıktı.

\n

- Bildirinin topluma mesajı nedir?

\n

- Terör sorununun çözümüyle ilgili yaşanan bu süreçle ilgili herkesin merakı var. Bizim partimizin de var. Tabii ki biz de herkes gibi sorun yaşanmasını istemiyoruz. Çözülecekse çözülsün tabii ki. Ama kamuoyunun bilgilenme hakkı var. O çerçevede hükümet, sorumluluğunun gereğini yerine getirmeli. Bu bildiriyle hükümete bir çağrı daha yapıyoruz. Bu yapılmadan ne söyleseniz, ne değerlendirme yapsanız anlamı yok.

\n

- CHPden Kürt sorunu ve anayasa ile ilgili yapılan farklı açıklamalar çatlak algısı yaratıyor.

\n

Hayır çatlak yok. Biz 134 kişiyiz. Zaman zaman bir arkadaşımızın farklı düşüncesi olamaz mı? Olur tabii. Çok doğal. Bu tür farklılıkları parti ikiye, üçe bölünüyor gibi bir çerçevede değerlendirmek doğru değil.

\n

Özgür düşün ama disipline uy

\n

- Bu bildirge sonrasında milletvekillerinin bireysel ya da gruplar halinde çıkışları olacak mı?

\n

Hayır artık hiçbir arkadaşımız PMnin çizdiği çerçeve dışında görüş açıklayamaz. Parti meclisi kurultaydan sonraki en yetkili kurum. Açıklamalar bu çizilen çerçeve içinde yapılacaktır. Tabii ki arkadaşlarımız özgürce düşünmeye devam edecek. Ancak partimizin disiplin diye bir kavramı da var. Partinin programı, görüşleri, raporları, bildirileri belli. Açıklamaların da o çerçeve dahilinde olması lazım.

\n

Televizyon yasağının nedeni

\n

- Milletvekillerinin televizyonlara çıkmasını genel merkez neden engelliyor?

\n

Bizim, adına ister terör ister Kürt sorunu deyin, o konuda görüşlerimiz var. Hem de herkesten önce yazılmış onlarca raporumuz, bildirimiz var. Seçim bildirgemiz var. Kurultay bildirgesi var. Ama bilmediğimiz tek şey var. O da bu konuda AKPnin ne söylediği. O konuyu bilmezken o konu hakkında yorum yapmamız doğru değil. Bize soru soruluyor Sizin çözümünüz ne?diye. Ama bizden önce iktidar partisi çıksın da varsa önerilerini açıklasın. Biz de öğrenmiş olalım, halk da öğrenmiş olsun. Ve ona göre tartışalım televizyonda. Ama bilmediğimiz bir sürecin tartışan tarafı olmak istemiyoruz. Bu yüzden arkadaşlarımızın o programlara katılmalarını uygun bulmadık.

\n

Biz başkanlığı tartışmayız

\n

- BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak başkanlık sistemine kapı aralayan açıklamalar yaptı.

\n

Biz CHP olarak Anayasa Uzlaşma Komisyonunda tartışmıyoruz başkanlık sistemini. Dolayısıyla bizim dışımızdaki bir gelişme AKP ve BDP işbirliği ile ne kadar götürülür onu da birlikte göreceğiz.

\n

Kimsenin ölmesini istemeyiz

\n

- Nevruzda İmralıdan eylemsizlik ve sonrasına yönelik bir açıklama beklentisi var. CHPnin bu konudaki düşüncesi nedir?

\n

Biz hiçbir kimsenin saçının bir teline zarar gelmesini istemeyiz. Kim bir insanın ölmesini isteyebilir ki? Ancak bizim dışımızda yürüyen bilmediğimiz bir süreç var.

\n

- Tam olarak hükümetin neyi açıklamasını istiyorsunuz?

\n

Bakın şu anda görüşen iki kişi var. Abdullah Öcalan ve Recep Tayyip Erdoğan. Bir taraf, yani Öcalan konuştu ve öğrendik düşüncelerini. Şimdi onunla kader ortaklığı yapan kişi çıkıp konuşmalı ne düşündüğünü, ne konuştuklarını.

\n

\n

Kılıçdaroğlu’nun kriz yönetimi

\n

PM toplantısında Kılıçdaroğlu, parti içinde giderek belirginleşen ulusalcı ve sosyal demokrat kanatların her ikisinin beklentisini de karşılayan bir denge kurmuş gözüküyor. Çatlak beklenen toplantıdan birlik mesajıyla çıkmayı şöyle başarmış:

\n

1. Önce ulusalcılar tatmin edildi: Toplantının hemen başında CHPnin yeni anayasa için önerdiği vatandaşlık tanımını gündeme getirerek ulusalcı kanadın itirazını baştan ortadan kaldırdı. CHPnin vatandaşlık tanımı önerisinde Türk vatandaşlığıifadesinin yer aldığı vurgulandı.

\n

2. Sonra sosyal demokrat bildiri çıktı: Açıklanan PM bildirisinde ise bu kez diğer kanadın beklentisi karşılanarak sosyal demokrasivurgusu görünür hale getirildi. Vatandaşlık tanımının yer almadığı o bildiride hedefe AKP kondu.

\n

Sadece bildiriye bakıldığında sol vurgusu dikkat çekici. Ancak ulusalcı kanat da toplantıdan istediğini alarak ayrılmış gözüküyor. İki kanat arası çatışma bekleyenler, Anayasa Komisyonu dağılıp AKPnin taslağı ortaya çıkana kadar beklemek zorunda kalacak.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları