Yeni Anayasa Kolay Çıkmaz

26 Ağustos 2011 Cuma
\n\n\n

Bayramdan sonra Türkiyenin gündemine yeni anayasa tartışmaları oturacak. Gerek Meclis Başkanı Cemil Çiçek gerekse iktidar ve muhalefet partileri liderlerinin açıklamalarına bakarsanız, yeni anayasa için geniş uzlaşı olduğu ve kısa süre içinde çalışmanın tamamlanabileceği hissine kapılabilirsiniz.

\n

Ancak, şeytan ayrıntıda gizlisözünü doğrular biçimde, detaylara inildikçe yeni anayasa yapım sürecinin nasıl zorluklarla dolu olduğunu görebilirsiniz.

\n

Çiçek BDP’ye \t\tgidecek

\n

Meclis Başkanı Çiçek, eylül ayının ilk haftasında TBMMde grubu bulunan partilere Anayasa Uzlaşma Komisyonu için davet yazısı yollayacak. İlk tartışmalı konu, hangi partilere davet gönderileceği noktasında yaşanacak. BDP henüz Genel Kurulda yemin etmediği için Çiçekin onlara çağrı çıkarıp çıkarmayacağı belirsiz. Bu noktada, Çiçekin iade-i ziyaretadı altında BDP grup yöneticileriyle eylül ayı içinde yapacağı görüşme kritik önem taşıyor. BDP, Çiçekin atacağı bu adıma rağmen, PKKye karşı operasyonları gerekçe göstererek Meclise gelişini geciktirirse, yeni anayasa süreci daha baştan çıkmaza girebilir.

\n

Kritik konularda oy birliği çıkmaz

\n

Bu sıkıntı, Çiçekin BDP ile görüşmesi sonrasında aşılsa bile, ikinci ve belki de en önemli sorun, partiler arası uzlaşma komisyonunun çalışma ilke ve esaslarının belirlenmesi aşamasında ortaya çıkacak. Bugüne kadar 1982 Anayasası üzerinde yapılan değişikliklerde Uzlaşma Komisyonları hep oy birliği esasına göre çalıştı. Yani, komisyona üye veren partilerin tamamının üzerinde mutabık olduğu maddeler kabul edilirken, anlaşmazlık konusu maddelerde değişiklik yapılmasından vazgeçildi. Bunun tek istisnası AKPnin sadece kendi çoğunluğuyla referanduma götürdüğü anayasa değişiklikleridir.

\n

Yeni anayasa yazımı için kurulacak uzlaşma komisyonunun da teamüller doğrultusunda, oybirliği ile karar alma esasına göre çalışması gerekir. En azından muhalefet partileri bu konuda ısrarcı olacaktır. Ancak oybirliği ilkesi kabul edilirse, yeni anayasa metni üzerinde uzlaşı sağlanması hiç de kolay olmayacaktır. Özellikle de Türkiyenin bu güne kadarki kırılma noktalarını oluşturan vatandaşlık tanımı, özerklik talepleri ve Alevilerin beklentileri gibi konularda AKP, CHP, MHP ve BDPnin ortak noktada buluşması imkânsızdır.

\n

Çoğunluk modeli de uzlaştırmaz

\n

Bu yüzden Uzlaşma Komisyonunun, partilerin üzerinde mutabakat sağlayacağı bir çoğunluk modeli ile çalışmasına ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, komisyonun yüzde 75 çoğunlukesasına göre çalışması gündeme gelebilir. Yani dört partiden üçünün evetdediği maddeler kabul edilirken, en az iki partinin hayırdediği maddeler metne konmayabilir.

\n

Oy birliği şartından, oy çokluğu formülüne dönüş ile karar almak kolaylaşırken, Kürt sorunu, din-siyaset ilişkisi gibi kritik konulardaki metin yazımları kaçınılmaz biçimde partiler arasındaki pazarlıkların sonucuna göre şekillenecektir. Bu kritik maddelerde üçlü ittifakların dışında kalan partilerin süreci protesto etme noktasına gelmesi çok büyük olasılıktır. Örnek vermek gerekirse, Türkifadesi içermeyen bir vatandaşlık tanımını MHP; anadilde eğitim hakkıiçermeyen bir metni BDP, çocuklara ve kamu çalışanlarına başlarını örtme serbestisi getiren bir düzenlemeyi CHP ve 12 Eylül referandumuyla şekillendirdiği yargı kurumlarında yeni bir düzenlemeyi AKP kesinlikle kabul etmeyecektir.

\n

Ortaya çıkan tablo, ister oy birliği esasına göre, isterse oy çokluğu esasına göre kurulsun, Uzlaşma Komisyonunun yeni anayasa metni üzerinde dört partiyi uzlaştırmaihtimalinin şimdilik hayalden öteye geçemeyeceğini gösteriyor...

\n

Herkesin yeni anayasa beklentilerini bu gerçeğe göre yeniden gözden geçirmesinde yarar var.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Büyü Bozuluyor 26 Ocak 2015

Günün Köşe Yazıları